Her dil bir grup insanın yüreğinde ve zihninde yeşerir, onların duygu ve düşüncelerinin gelişmesiyle birlikte gelişir ve güzelleşir. Dilsel topluluk dediğimiz insanlar bir toprak üzerinde yaşayan, düşünce ve duygularını bir dille paylaşan insan topluluğudur. Nasıl ki hiçbir kuş yuvasız yaşayamazsa, hiçbir insan da yaşam alanı olmadan yaşayamaz. Herkes huzurlu bir yaşam alanı ve özgür bir yaşam ister. Dilin gelişmesi için barış ve huzur dolu bir yaşam alanına ihtiyaç vardır.
Tüm hayatın toplumun kendi öz dilinde geçtiği bir yaşam alanı. Hatta ağaçların çiçeklerini o dilde açtığı bir ortam. Kuşların bile o dilde şakıdıkları bir yaşam alanı. Yaşlıların mezarlarına huzur içinde gittikleri yer. Yeni nesillerin kendi dillerini doğal olarak edindikleri bir ortam; duygu ve düşüncelerini anadillerinde şekillendiği, onların duygu ve düşünce gelişmesiyle birlikte dilin geliştiği bir yaşam alan.
Çocukların anadilini öğrendiği, eğitim aldığı, yaşam kurallarını, yaşam biçimlerini bilimsel bir şekilde öğrendiği ortam. İnsanlar yaptıkları işlerle çevreyi daha güzel, hayatlarını daha mutlu hale getirebilirler. Bahsettiğimiz yaşam alanı ülkedir. Bazı düşünürler ve bilim adamları bazen dil ile düşünce, dil ile toprak arasındaki ilişkiyi birbirinden koparıyor, dolayısıyla bu konuda birkaç şey söylemek gerekiyor.
Ayrıca Amerikalı 1919 yılında yayınlanmış olan misyoner L. O. Fossum’un “Practical Kurdish Grammar (Pratik Kürtçe Dilbilgisi)” adlı çalışmasında okuduğum bir şiir de bu dil ve ülke ilişkisine ilişkin bu yazıyı yazmama ilham kaynağı oldu.
“Weteni bapirim” adlı bu şiir milli marş olarak nitelendirilmiş. Adı geçen kitabın kendisi Sorani Kürtçesinin gramerini öğrettiği için şiir de bu lehçede yazılmış. Okurlarımızın kolayca anlayabilmesi için Türkçe çevirisini de yazacağız.
Helbesta Resen (bi soranî) |
Lêanîna bi kurmancî |
WETENÎ BAPÎRIM Wetenî bapîrim Kurdistanî qedîm Kêw û şax û deştî Xoş in bo dilim Cêy dayk û babim a Malî xûşk û bira Her tozekî û berdekî Bom mirwarî ya (Neqarat) Wetenî mehbûbî Kudistanî bilind Erzek pir yadîgarî Le cehîlî min Heway xoş û ronak Awî sard û pak Şiwanan be hezaran We sohbetanî çak Wetenî bapîr im Qulke, eşkewt, dolî Her we bîrim dê Lêre bûm bo rawî Lewê bo şerî Hemû ew çitana Rabirdûn wêsta Xerab e efûm bike Ya reb xulla gewre Wetenî bapîrim Dengî zurne, dahol Heway pirî bike Zewî, mêşe, bilindî, qul Hemû pêkewe Bixwênin lew qewmî Ke nêw wan daye Bîr neçe ew zehmetî We xemîyan kêşawe Wetenî bapîr im Xulla barî te’ala Rehman û rehîm Her çî çak û lazim e Lêt teleb dekeyn Çawit lew wetenim bê Daîm ziyadî bike Selametî û rehetî Hemîşe bide Wetenî bapîrim |
ATALARIMIN ÜLKESİ Atalarımın ülkesi Kadim Kürdistan Dağlarınız, orman ve ovalarını Yüreğime iyi geliyor Annemle babamın yeri Kardeşlerin evi Senin her tozun ve taşın Benim için bir inci (Nakarat) Sevgili ülke Yüce Kürdistan Anılarla dolu bir ülke Gençliğimden Güzel ve parlak hava Soğuk ve saf su Binlerce çoban Ve sohbetler Atalarımın ülkesi Orman, mağaralar ve vadiler Her zaman hatırlıyorum Avlanmak için buradaydım Orada savaşmak için Hepsi bu Geçmiş bugün bunların hepsi Bu kötü, beni affet Ataların ülkesi Zurna ve davul sesi Havayla doldurun Ekin tarlaları, yükseklikler ve yarıklar Hepsi birlikte O kavime dua edin Onların araların olan Unutulmasın bu zahmet Çekilen gam keder Atalarımın ülkesi Rahman ve rahim olan Yüce Tanrı Ne iyi ve gerekli ise Onu senden diliyoruz Gözün ülkemin üzerinde olsun Her zaman artır Sağlık ve konforu Her zaman ver Atalarımın ülkesine |