Dışişleri Bakanı Fidan ve İranlı mevkidaşı Erakçi, ortak basın toplantısında | Bakan Fidan: Son gelişmeler Şam’ın halkıyla ve muhalefetle uzlaşması gerektiğini gösteriyor

T24 Haber Merkezi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi

Dışişleri Bakanı Fidan, basın toplantısında şöyle konuştu: 

“Ayrıca Suriye’de yaşanan son gelişmeler üzerinde de görüş alışverişinde bulunduk. Suriye’deki olayları herhangi bir dış müdahale ile açıklamaya çalışmak bu aşamada yanlış olacaktır. Bu, Suriye ile ilgili gerçekleri anlamak istemeyenlerin sığındığı bir sığınaktır. Astana süreci sahadaki sıcak ve yoğun çatışmaların durmasını sağlamıştı. Böylece rejimin muhalefetle siyasi alanda angajmanlarını ilerletilmesini hedeflemişti. Geldiğimiz noktada Suriye’de geniş çaplı çatışmaların tekrar başlamasının nedeni bu ülkenin birbiriyle bağlantılı sorunlarının 13 yılı aşkın süredir çözülmemiş olmasıdır. 

Rejimin siyasi sürece samimi biçimde dahil olmaması bir hataydı. Son olarak sivillere yönelik kapsamlı saldırılar gerçekleştirmesi iç savaşı yeniden alevlendirdi. Biz bu konulardaki uyarılarımızı ilgili tüm taraflara defalarca yapmıştık. Son gelişmeler Şam’ın kendi halkıyla ve meşru muhalefetle uzlaşı sağlaması gerektiğini bir kez daha gösteriyor. Türkiye bu yönde gereken tüm katkıyı sağlamaya hazırdır. 

Astana süreci kapsamında önemli çalışmalar yürüttüğümüz İran’la koordinasyonumuzu önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunmasını her zaman destekledik, bundan sonra da destekleyeceğiz.

Bir hususu daha en güçlü ve kararlı şekilde vurgulamak istiyorum, milletimiz müsterih olsun. Türkiye istikrarsızlık ortamından istifade etmeye çalışan terör örgütlerine asla ve asla geçit vermeyecektir. Ulusal güvenliğimize ve halkımıza yönelen her türlü tehdidi bulunduğu yerde yok edeceğiz”

İran Dışişleri Bakanı Erakçi ise şunları kaydetti: 

“Kısa bir süre içerisinde ikinci Türkiye ziyaretim. Bölgesel konular hususundaki istişareler için gerçekleşmiştir. Bu, iki ülkenin yakın iş birliğini göstermektedir. İki ülkenin ortak menfaatleri ve ortak endişeleri vardır. Tabii ki bazı fikir ayrılıkları da olabilir ki bu da doğaldır. 

Bu ziyaret iki ülke arasında bölgesel meseleler ve zorluklara ilişkin yakın istişarelerin yapılmasıyla ilgilidir. 

Edindiğimiz bilgiye göre Suriye’deki terör gruplarının Amerika ve siyonist rejimle yakın ilişkisi ve koordinasyonu bulunmakta. Bu gruplar dikkati siyonist rejimin Filistin ve Lübnan’daki suçlarından uzaklaştırmak ve başarısızlıklarını telafi etmek amacıyla Suriye’de güvensizlik ortamını yaratmaya teşvik etmişlerdir. 

“Siyonist rejiminin bu gerilimin çıkması hususundaki rolünü göz ardı etmek büyük hata olur”

Suriye’nin kuzeyindeki tekfirci grupların tekrar aktifleşmesi ve özellikle Halep kentine saldırmaları endişe vericidir. Suriye’nin güvenliğini ve istikrarını büyük bir tehlikeye atmıştır. Böyle tehlikeli bir durum kesinlikle bütün bölge ülkeleri ve başta Suriye komşularını da etkileyecektir. Biz inanıyoruz ki siyonist rejiminin bu gerilimin çıkması hususundaki rolünü göz ardı etmek büyük hata olur. Biz bugün değerli kardeşim Sayın Fidan ile özellikle de Suriye’de istikrarın sağlanması ve Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüş yolunu ele aldık. 

Astan sürecinin kazanımlarının korunması konusunda fikir birliğini sağladık. Bir sonraki Astan sürecinin toplantısını Dışişleri Bakanları düzeyinde bir an önce düzenlemeyi kararlaştırdık. Bu süreci destekliyoruz ve bu sürecin tıkanmasını ve engellenmesini önlememiz lazım. 

Suriye’deki güvensizlik, Suriye’nin istikrarsızlaşmasını ve bölgenin güvenliğine bir darbe olacaktır. Suriye halkının ekonomisine darbe olabilir. Bunun sonuçları hepimiz için bir sonuç olacaktır. Suriye terör örgütlerinin merkezi olmamalı ve biz bu konuda fikir birliğindeyiz. Suriye’nin bir kez daha tekfirci ve tekfirci olmayan terör örgütlerinin merkezi olmaması gerekiyor. Suriye’yi güvensizleştirme projesi bize göre bir siyonist projedir ve kimsenin buradaki siyonist rolünü göz ardı etmemesi gerekiyor. Biz çok etkili ve hızlı girişimlerde bulunup bununla birlikte Suriye’deki güvenlik ve istikrarın zedelenmesini önlememiz gerekiyor.

Biz İran İslam Cumhuriyeti olarak Suriye’ye, halkına, hükumetine, ordusuna olan kesin desteğini vurguluyoruz. Biz nasıl ki Suriye’nin yanında durduysak bundan sonra da duracağız. Bölgedeki barış ve istikrarın korunması adına Suriye’deki barış ve istikrarın korunmasının büyük önem arz ettiğine inanıyoruz. İran olarak bu nedenden dolayı bölge ülkelerle istişarelere devam edeceğiz. Türkiye’nin bu istişarelerde önemli bir rolü vardır. Biz Irak, Arabistan ve Mısır gibi diğer bölge ülkeleriyle de istişarelerde bulunacağız ve öyle düşünüyoruz ki bölgesel istişareler Suriye’deki gerginliğin artmasını önleme hususunda büyük önem arz etmektedir. 

Bugünkü görüşmeden yararlanarak iki ülke arasındaki ilişkiler hususunda da çok yararlı görüşmeler yaptık. Ne mutlu ki iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerde artış eğilimi yaşanmaktadır. İnşallah önümüzdeki yılın başlarında Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin dokuzuncu toplantısını iki ülkenin cumhurbaşkanlarının katılımıyla Tahran’da gerçekleştireceğiz. İki ülkenin arasında tahkime dilmesi gereken birçok iş birliği alanı olduğunu düşünüyoruz. 

Sayın dostum Fidan’ın da söylediği gibi bu iş birliğinin geliştirilmesi için gereken mekanizmalar planlanmıştır ve planlamaya devam ediyoruz. Aramızdaki ilişkiler çok düzenli ve iyi ilişkilerdir. Temaslarımızı devam ettireceğiz ve ortak olarak bölgemizdeki barışın ve istikrarın sağlanması için iş birliği yapma hususunda da mutabıkız”

“Suriye’deki iyi bir yönetim içinde gereken tedbirlerin alınması gerekiyor”

İki ülkenin Dışişleri Bakanları’nın açıklamasının ardından soru-cevap kısmına geçildi.

Bakan Fidan’la görüşmesinin sonuçları konusunda ne düşündüğü sorulan Erakçi, şöyle yanıt verdi: 

“Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunması gerekiyor ve Suriye’deki iyi bir yönetim içinde gereken tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu konudaki istişarelerimiz çok açık ve net ve yapıcıydı. Tabii ki hem ortak fikirlerimizle hem de bazı fikir ayrılıklarımız vardır. Burada önemli olan biz her zaman fikir ayrılıklarımız konusunda görüşmeler yaptık. Şimdi de daha yakından istişare ve diyalog içerisinde olma hususunu kararlaştırdık. Allah’ın izniyle iş birliği içerisinde bölgedeki durumu bölgemizin barışı ve istikrarı doğrultusunda daha da ilerletme hususunda iş birliği yapacağız”

Ayrıntılar gelecek…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir