Şeriat yasalarıyla yönetilen Suudi Arabistan’da, Kabe’nin dijital görüntüsü önünde çok sayıda şarkıcı ve dansçnın performans sergilemesi tepki çekti.
Jennifer Lopez konserine yoğun katılımın yanı sıra ünlü şarkıcının sahne şovu ve kostümü dikkat çekti.
Lopez’in ardından Camila Cabello, Céline Dion ve Elie Saab gibi ünlüler de Suudi Arabistan’da konser veren isimler arasında yer aldı.
ALİ ERBAŞ SUSKUN ESKİ BAŞKAN KONUŞTU
Yaşanan olayla ilgili Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’tan bir açıklama gelmezken eski başkan Ali Görmez’den sert bir çıkış geldi.
Yeni Asya’ya konuşan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Riyad Festivali’nde Kâbe silüetinin sahne dekoru olarak kullanılmasına “Kâbe, hiçbir kavmin, aşiretin, milletin ya da devletin malı değildir” şeklinde tepki verdi.
Mehmet Görmez, “Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, İslam’ın hiçbir değeriyle bağdaşmayan bir eğlence festivalinde, Kâbe silüetinin tahkir edici basit bir sahne dekoru olarak kullanılması ve bunun birkaç kez tekrarlanması, bütün müminleri derinden yaralamıştır. Müslümanların en yüce şiarının, bu tür gayr-i meşru ve gayr-i ahlakî etkinliklere âlet edilmesi, kelimenin tam manasıyla İslam’ın harimi ismetini ihlaldir. Kâbe, hiçbir kavmin, aşiretin, milletin ya da devletin malı değildir. Yeryüzündeki iki milyar Müslümanın en büyük mudir. Kâbe-i Muazzama, Hz. Adem’den Hatemü’l-Enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya (asm) kadar bütün peygamberlerin en yüce mabedidir. Ümmetin kıblegâh ve ziyaretgâhı, İslam’ın en büyük şiarı, en mukaddes simgesi, tevhidin ve vahdetin yegâne nişanesidir. O, Mescid-i Haram’dır yani mukaddes ve dokunulmazdır” dedi.
“Bu saygısızlığa İslam dünyasından yükselen itirazlar üzerine kimi yetkililerin yaptığı açıklamalar ise kelimenin tam anlamıyla “özrü kabahatinden büyük” nevidendir” diyen Görmez şunları söyledi:
“BU BİR FECAAT”
“Söz konusu tutarsız açıklamalar ya Kâbe’nin değerini yeterince bilmediklerini ya da bildikleri halde bunu kasten yaptıklarını ortaya koymaktadır ki her ikisi de ayrı ayrı birer fecaattir. Çocuklara hac ve umre eğitimi vermek için dahi Kâbe maketini kullanmayı yıllardır caiz görmeyen Suud ulemasının sessizliği ise bir başka fecaattir. Bu fecaatin Müslümanlar açısından yakın tarihin en zor günlerinde Gazze’de, en zalimane cinayet ve katliamın yaşandığı bir vakitte gerçekleşmesi ise bütün yüreklerde ve hafızalarda silinmesi imkânsız acılar bırakmıştır. Müslümanların en büyük ve en kutsal şiarları olan Kâbe-i Muazzama’nın azametini korumak, Kâbe’nin Rabbine aklı, kalbi ve ruhuyla iman eden her bir ferd-i müminin en tabiî hakkıdır” tepkisini verdi.”
Odatv.com