Ekranlara bakınca iddialar havalarda uçuşuyor…
“Komutanları sattı, Esad’a darbe…”
“Suriye Lideri ülkeden kaçtı”
“Şam ha düştü ha düşecek…”
“Rusya Esad’ı terk etti”
“Yönetimdeki aileler başkentten kaçmaya hazırlanıyor”
Odatv çarpıtmaların değil, yine gerçeğin ve yaşananların izini sürdü. Suriye resmi haber ajansı SANA’nın muhabiri Kumeyt Yusuf’la dün gece bir video bağlantısı yaptı. Yusuf oradan çok önemli haberler verdi, öne çıkan şu soruların yanıtlarını aldık:
- Beşar Esad şimdi nerede, başka bir ülkeye geçti mi?
- Şam’da insanlar ne yapıyor, ne izliyor, tedirginlik var mı?
- Medya savaşı hangi aşamada?
- Ana mevziler ve çatışma nerede?
- Ordu neden sürekli geri çekiliyor?
- Yakalanan teröristler neler söyledi?
- Uyuyan hücrelerin ve SİHA’ların savaşa etkisi ne?
- Rusya neden karadaki HTŞ’lileri vurmadı?
-Merhaba Kumeyt, basındaki iddialardan bir tanesi Suriye Cumhurbaşkanı Beşer Esad’ın başkentten ayrıldığı yönünde, ülkeyi terk ettiği yönünde iddialar var. Birincisi, sen şu an neredesin? Ve bu iddiayla ilgili neler söylemek istersin? Bu iddialar doğru mu?
Osman abi, şimdi ben Şam merkezdeyim. İşte şimdi arkamda gözüken bina SANA Haber Ajansı’nın binasıdır. İşte gördüğünüz gibi Durum normal, hareketlilik var. Panik falan yok. İnsanlar rahatça hareket ediyor. Şam’da panik olmama nedenlerinden biri, biz 13 yıldır savaşı yaşıyoruz. Daha önce de 2013’te daha büyük alanı almışlardı. Sonra durum tersine döndü. Bazıları biliyorsunuz, bazı insanlar terör saldırılarına yakın bölgelerden daha güvenli yerlere seyahat etmeyi tercih etti. Yola çıktılar. Tabii ki teröristlerin başlattıkları taarruzda ilk önce medya taarruzu vardı. Mutlaka yabancı destekleyenleri vardı. Uzmanlar vardı, Ukraynalı. Onların sağladığı İHA ve SİHA’ları sağladığı saldırılar vardı.
-Medya savaşı var diyorsun. Peki bu medyada gündeme getirilen, konuşulan, ekranlara çıkarılan başlıklar, iddialar bunlar doğru değil mi? Şu an sen Şam’da güvende olduğumuzu söylüyorsun. Yani güvenlik, asayiş sağlanmış durumda mı? Ve yani Şam’a yönelik bir baskıyı sen görebiliyor musun?
Tabii yani durum çok sakin Şam’da. Haberleri duyuyoruz. Psikolojik savaş var. Haberleşme ağlarına girme ve karartma var. Uydu kanallarından haberleşme ve dezinformasyon var. Yani çok zamandır hazırlanan bir savaş olduğunu görüyoruz.
-Bugün ne oldu? Dün ne oldu? Bütün dünya gözünü size dikmiş durumda ve Şam düşecek mi diye merak ediyor. Sen diyorsun ki burada bir panik havası yok. Peki o zaman bu teröristler neredeler? Bu teröristlerin Hama’yı ele geçirdikten sonra Humus’u ele geçirdikleri bugün basına yansıdı. Şam’la ilgili iddialar doğru değilse bu teröristler şu an nerede? Çatışma nerede yaşanıyor?
Durum şöyle: Teröristler ilerlemeden önce bir psikolojik savaş yürütüyor. Yani daha almadan bölgeleri aldıklarını yayınlıyorlar. Ama ordumuz çok iyi teknik yapıyor, yeniden konumlandırma yapıyor. Yani can kaybı yaşamamak için, askerlerin daha az asker hasarı olması için. Onlar, İHA ve SİHA’ları yoğun şekilde kulaklanıyor. Bugün Humus’ta çok yoğun SİHA fırlatıldı. Ama Suriye hükümetleri karşı koydu. Yani çok sayıda SİHA’yı düşürdü.
–Bu taarruz nerede Kumeyt? Humus kırsalında mı? Humus şehir merkezinde mi?
Humus şehir merkezi, Suriye ordusunun elindedir. Bu akşam Humus’ta polis şefi ve vali akşam gezi yaptı. Fırınlara gezi yaptı, başka yerlere yaptı… Bütün işler, çalışmalar yerlerinde.
-Doğru mu anlıyorum Kumeyt? Humus valisi şehir içerisinde gezdi, tur attı. Hama’dan Humus’a ilerleme olmadı mı?
Aslında hakimiyet haritasında değişme olmadı. Yani Suriye Arap Ordusu’nun Hama doğusu ve kuzeyinde hakimiyeti var. Zeynel Abidin Dağı’nda ablukayı kırdı. Doğudaki Kamhane Belgesi de hala hakimiyetinde. Fakat Humus’takiler esas olarak uyuyan hücreler tarafından yapılıyor bu olaylar. Darül Kebire beldesinde de öyle olaylar çıktı. Darülkebire’nin kuzeyinde bir köy var. Teröristler oraya varmadan önce bu tür olaylar çıktı. Fakat bu teröristler dört adama güvence verdikten sonra onları infaz etti. Sonra ordu bir operasyon başlattı. Yoğun bombardıman gerçekleştirdi. Ve şimdi operasyon devam ediyor. Asgari kaynaktan aldığımız bilgilere göre. Ordu Dera’yı kuşattı. Süeydi’de bir karargaha, merkezi cezaevine ve polis şefliğine saldırdılar.
-Şu an Cumhurbaşkanı Beşer Esad nerede?
Biliyorsunuz Beşar Esad son iki gün çıkmadı. İran Dışişleri Bakanı geldiğinde onu karşıladı. Biliyorsunuz haberler de yayınlandı. Dün akşam bizim Savunma Bakanı çıktı, yayın yaptı, son durumu anlattı. Ordu yeniden konumlandırmayı yapabilir. Yani bu normal bir şeydir. Bazı muharebelerde böyle oluyor.
Yani duruma daha bir şekilde hakim olması için.
-Beşar Esad şu an Şam’da, kendi merkezinde mi, sarayında mı?
Tabii, tabii.
-Kumeyt, şimdi şöyle bir iddia var. Beşer Esat’a bir darbe girişimi oldu ve bu darbenin ters teptiği yani püskürtüldüğü iddiası. Böyle bir şey duydunuz mu? İzlediniz mi?
Yok yok. Tabii ki hep bizim resmi haber kaynaklarımız, insanlarımızı uyarıyor, başka kaynaklardan haberleri dinlemeyin. Sadece belli kaynaklardan, Suriye televizyonlarından ve sana kanalından haberleri dinleyin diye… Çünkü çok büyük bir dezinformasyon kampanyası olduğu için insanları uyarıyorlar.
-Bombalı saldırı oldu mu?
Yok yok. İki İHA düşürüldü Şam’da.
-Peki Kumeyt, televizyonlarda ne izliyorsunuz? Ne veriliyor size, ne anlatılıyor?
Tabii ki operasyonları gösteriyoruz. İnsanların çoğu, biliyorsunuz elektrik durumu çok iyi olmadığı için biz medya organlarından izliyoruz. Facebook, Twitter falan, bunları izliyoruz, takip ediyoruz. Bizim medya mensuplarını izliyoruz.
-Hayat orada normal akışında mı? İnsanlar normalde televizyonda izledikleri şeyleri mi izliyorlar? Yoksa bir kırmızı alarm verilmiş durumda mı? Yani bir savaş alarmı verilmiş durumda mı?
Normal, yani anlattığım gibi fazla televizyon izlemiyorlar. Çünkü elektrik durumu o kadar iyi değil. Normal yani programlar, rutin normal akışındadır.
-Yoğun bir elektrik kesintisi mi yaşanıyor orada?
Bayağı var. Yani… İki saat geliyor, dört saat kesiliyor.
-Gündüz orada durum nasıl, senin şu an bulunduğun yer kalabalık oluyor mu?
Çok kalabalık tabii ki. Şam çok yoğun nüfuslu bir şehir olduğu için akşama kadar… Gecenin yarısına kadar öyle oluyor yani insanları görebiliyorsunuz.
– 2011 yılından beri siz Suriye’nin birliği için, toprak bütünlüğü için bir mücadele yürütüyorsunuz. Şimdi HTŞ bu şehirleri nasıl bu kadar kolay bir şekilde ele geçirdi. Biz bunu anlamakta zorlanıyoruz.
20 binin üzerinde çihatçı var, hava operasyonları var. Ama mutlaka İsrail, Türkiye, Ukrayna istihbaratlı olduğunu biliyoruz ve kanıtlıyoruz. Yani çok büyük istihbarat… çok eğitim gördüklerini biliyoruz. Teröristler, Ukrayna uzmanlarından İHA-SİHA eğitimi aldıklarını itiraf ettiler.
-Karşı tarafın, terör örgütlerinin elinde yüksek teknolojik silahlar mı var? Diğer ülkelerin onlara sağlamış olduğu böyle ağır silahlar mı var? Bunlardan dolayı mı sizin ordunuz geri çekildi? Bunu anlamaya çalışıyoruz.
Tabii SİHA’lar çok fark gösterdi. Hem de medya savaşı çok etkili oldu. Haberleşmede, mutlaka İsrail’in parmağı var. Çok iyi biliyorsunuz, İsrail haberleşme konusunda çok ilerlemiş. Onlar ağlara girdiler. Yalan emirler verdiler… Çekilme, devlet düştü falan filan…
-O zaman bu tür yayınlar oradaki askerlerin psikolojisini mi etkiledi, emir komutayı mı bozdu? Yani haberleşme ağına girdiler diyorsun. Askerler bu yüzden geri mi çekildiler?
İçerideki bazı adamları video çekerek öyle gösteriyorlardı… Güvenli bölgelere girip video çekiyorlar. Hama’nın onların ellerine geçtiğini, şehrin düştüğünü… yalan haber uyduruyorlar. Suriye Arap ordusu bir gecede çıkarma yaptı. Onları Hama’dan çıkardı. Yani Hama’yı aldıktan sonra bu olay oldu.
Pardon birisi güvenlik adamı durdurdu beni niye çekiyorsunuz diye…
-Orada bu şekilde yayın yapmak yasak mı?
Ben izin almadan çıktım, ama SANA önünde olduğum için buradaki kolluk güçleri tanıyor beni. Ama o uzaktan geliyormuş arabasıyla… böyle bana sordukları. Evet.
-Suriye Devleti’nin şöyle bir açıklaması oldu. Biz sivil kayıpların olmaması için ve şehir savaşları başlamasın diye geri çekiliyoruz. Bu uyuyan hücreler nedeniyle mi oldu geri çekilme?
Ordu asker tasarrufu için, şehir içinde fazla hasar olmasın diye çekildi. 200 kilometre cephe hatı açmışlar. Bu geniş cephede hareket ediyorlar ve onlar küçük gruplar halinde savaşma yöntemi uyguluyorlar. Saldırı ilk başladığında sayılarının 20 bin civarında olduklarının bilgilerini aldık. Eğitimli, donanımlı, çok gelişmiş silahlı teorist vardı.. İstihbarat, haberleşme savaşına başladılar. Çok hızlı hamleler yaptılar.
Bir şey demek istiyorum… Onların bu hızlı ilerleyişinin bir nedeni nüfusun azlığı. Suriye’den bir sürü insan, milyonlarca insan Suriye’den daha önce çıktı. 7-8 milyondan fazla… Deprem oldu. Deprem, bütün büyük bölgelerde nüfus kaybına yol açtı. Bu insan azlığı onların hızlı ilerlemesine yardımcı oldu.
Bir de diğer mesele, mezhepçilik onlara yardımcı oldu. Onlar özellikle Sünnilerin olduğu bölgelere yöneliyorlar. İçlerinden bazıları da onlara yardımcı olabiliyor. Sempatisi onlar çıkıyor. Ama tabii ki hepsi değil… Suriye ordusunun çoğu sünnilerden… bakanlar… bizim savunma bakanı Sünnilerden… Ama onlar öyle bir mantıkla hareket ediyorlar, mezhepçi yaklaşımını ve kimliklerini zaten biliyoruz.
-Kumeyt sokakta insanlarla konuşuyor musun? Onların morali nasıl? Onların moralini yüksek tutan şey ne? Bize anlatır mısın?
Dışarıdan bir müdahale olduğu, diğer devletlerin bu işin içinde olduğu biliniyor. Onların kafa kesen tutucu yobazlar olduğunu herkes biliyor. IŞİD ve El Kaide yöntemi uygulayacaklarını biliyorlar. İnsanlarımız, onların hakimiyeti altında kalmak istemiyorlar. Bunun için insanlarımızın direnişten başka seçeneği yok, bunu biliyorlar. Bahsettiğim gibi 2013’te durum çok zordu. Şimdiden çok daha zordu. Halkımız orduya güveniyor. Ordunun çok iyi taktik uyguladığını görüyorlar.
Bir kesim sivil de kendi bölgelerini savunmak için silahlandılar.
-Rusya bu Halep’e, Hama’ya, Buraya bir çıkarma yapan, kara yoluyla ilerleyen teröristleri neden vurmadı? Herkes bu sorunun yanıtını mı bekliyor?
Rusya ile ilgili haberler, medya savaşından bir parçasıdır. Rusya’nın Ukrayna’da zor durumda olduğunu anlatan bir dezenformasyon var. Ama Rusya biliyor ki, hepimiz biliyoruz, Suriye Rusya için çok önemlidir. Rusya Şam’ı bırakamaz.
-Ama niye vurmadı? Bu teröristler karayoluyla ilerlerken Rusya güçlü bir hava kuvveti varken, neden bu teröristleri vurmadı bunları onları durdurmadı?
Onları vuruyor. Yani birinci gün, birinci saldırıda, binden fazla terörist öldürdü. Bugün Koordinasyon Merkezi’yle bir bilgiyi paylaşıldı, iki yüzden fazla terörist ortadan kaldırdı. Dün de 300’ü, etkisiz hale getirildi. otodan kıskandırdı. Yani Rusya onları vuruyor ama çok geniş alana yayıldıkları için, çok iyi bir taktik uyguluyorlar.
-Peki sizin beklentiniz ne yönde? Bu süreç daha ne kadar devam eder? Bu Savaşta kim galip gelecek ve bu savaş, bu çatışma daha ne kadar süre, ne zaman sonlanır?
Biz direniyoruz. Zafer kazanmayı umuyoruz inşallah. Biz inanıyoruz, inancımız yerindedir. Bizim manevi durumumuz çok iyi yerindedir. İran, Irak Suriye’yi savunacaklarını açıkladılar. Hizbullah da öyle… Henüz İran’dan bir talepte bulunmadık.
-Haberler çıktı. İran’dan resmi yardım talebinde bulunuldu diye… Bu doğru değil mi?
Yok, daha bulunmadı. Biliyorsunuz Büyük Ortadoğu Projesi var. Suriye’yi üç devlete bölme planı var. Uygulamaya çalışıyorlar. Azınlık devleti, üç devlete… Ama hiç kimse bölünmeyi istemiyor. Bölünmemek için savaşıyoruz. Bu Kürdistan planı biliyorsun… Amerika ile koordinasyon yapıyorlar. Türkiye ve İsrail ile koordinasyon yapıyor. Kürdistan kurulursa biliyorsunuz, Türkiye’de Kurdistan olma ihtimali var. Yani bu ikinci İsrail planı biliyorsunuz… Amerika iki tarafla oynuyor gibi.
Osman Erbil
Odatv.com
