Papadopulos, sismik hareketliliğin 24 Ocak’tan bu yana sürdüğünü ancak 1 Şubat sabahından itibaren yoğunlaştığını, depremlerin sayısı ve büyüklüklerinin arttığını dile getirerek, “Şu ana kadar sistemimiz 400’den fazla deprem kaydetti ve analiz etti ancak daha küçük ölçekli çok sayıda depremi analiz edemiyoruz” dedi.
Sismik hareketlerin deniz altında gerçekleşmesi nedeniyle büyük çaplı yıkıcı etki göstermesi olasılığının düşük olduğuna dikkati çeken Papadopulos, “Depremler, deniz altı tektonik çukurunda meydana geliyor. Depremlerin ciddi hasara yol açabilmesi için çok daha büyük şiddete ulaşması gerekir” diye konuştu.
Papadopulos, Santorini Volkanı’nın etkilenme ihtimaliyle ilgili ise şu an için bu tür bir hareketliliği tetikleyecek jeofiziksel koşulların oluşmadığını dile getirdi.
Sismoloji Profesörü Skordilis de Santorini açıklarındaki sismik hareketliliğin endişe verici olduğuna işaret etti.
20 kilometreden uzun fay hattının aktif hale geldiğini söyleyen Skordilis, aynı hattın 1956 yılında 7,3 büyüklüğünde deprem ürettiğini söyledi.
Skordilis, daha büyük deprem olasılığına ilişkin, “Kesinlikle göz ardı edilemez. Olası bir senaryo değil ancak bu ihtimalin tamamen dışlanamayacağını söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
More Stories
Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş’tan Şehit Ailelerine Anlamlı Destek Talimatı
Başkan Taban tıp bayramında sağlık meslek lisesi öğrencileriyle buluştu
İhtiyaç sahibi ailelere 5 bin koli gıda ve erzak desteği