Ekonomi yönetiminin faiz sıkıntısı
Politika faizinin bir yıldır yüksek tutulması, enflasyonu dizginlemek için bir yöntem olarak öne sürülüyor. Döviz kuru, faiz, enflasyon denkleminde ekonomi yönetiminin hedeflerine ulaşamamış olması faiz oranına ilişkin tartışmaları da etkiliyor. Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, “2025’e faiz indirimiyle mi girilecek, oran sabit mi kalacak” sorusunun perşembe günü açıklık kazanacağına dikkat çekti, faiz indirimi konusunda iki görüş olduğunu dile getirdi. Aktaş, “Faiz için papatya falı açma haftası!” başlıklı yazısında şu görüşlere yer verdi:
“Döviz kurunun çok hızlı artma eğiliminde olduğu bir dönemde Merkez Bankası’nın faizi hızla yükseltmesi kaçınılmaz bir çare olabilir. Türk parası ancak bu şekilde cazip hale getirilebilir. Geçmişte bunun örneklerini yaşadık.
Ancak tersi olduğunda, döviz kurunu bir miktar artırmak gibi bir amaç ortaya çıktığında bu kez mutlaka faiz indirimine gidilmesi gerekmez. Kaldı ki küçük bir faiz indirimi kurda hiçbir hareket de doğurmayabilir. Kurda ılımlı bir artış öngörülüyorsa bunu sağlamak için Merkez Bankası’nın elinde çok seçenek var.
Şimdi ’Madem kur artışı gibi bir risk söz konusu olmayabiliyor, öyleyse faiz niye bu düzeyde tutulsun’ denilebilir. İyi de faiz yalnızca kuru tutmak için artırılmadı ki…
Temel amaç enflasyonla mücadele, kur da bu mücadelenin araçlarından biri. Temel amaca ulaşılabilmiş değil. Araç bir miktar değiştirilebilir. Araç değişikliği için amacı ikinci plana atmak da herhalde yapılacak en büyük yanlış olur.
ARA VEREREK Mİ, KESİNTİSİZ Mİ?
Faiz indiriminin seyri konusunda iki görüş var:
■ Faiz indiriminin sürekli olması gerekmez. Faiz herhangi bir ay indirildikten sonra gelişmelere bakılarak bir ya da birkaç ay ara verilerek indirime devam edilebilir.
■ Faiz indirimine başlandıktan sonra ara verilmesi algıyı bozabilir. Başlangıç zamanlaması iyi belirlenmeli ve indirime, ara verilmeden devam edilmelidir.
Türkiye, normalde ekonomisi çok dalgalı seyrettiği için ara vererek indirime gitmeye gayet uygun bir ülke. Ama normal koşullarda 2025’te durum farklı ve yön belli. Eğer enflasyonun gerçekten düşeceğine inanılıyorsa dur-kalk yapmadan faizin de gerilemesi gerekir. İşte bu yüzden ara vere vere yol almak ’Acaba işler sarpa mı sarıyor’ düşüncesinin oluşmasına yol açabilir.
En iyisi indirime doğru zamanda başlamak ve kafalarda iyi kötü belirmiş olan faiz hedefine doğru yol almaktır.”
(ALINTI)