Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’ten yapılan açıklamada, 2025’e girerken küresel kredi koşullarının nötr bir seviyede olduğu aktarıldı.
Dünya ekonomik büyümesindeki hafif yavaşlama ve politika faiz oranlarındaki ek indirimlerin, kamu maliyesi üzerindeki kalıcı baskılar ve yüksek seviyelerdeki jeopolitik risklerle dengelendiğine işaret edilen açıklamada, “ABD seçimleri sonrasında politikalar ve bunların etkilerine dair belirsizlik, görünüm için bir risk teşkil ediyor.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, yeni ABD yönetiminin politika gündeminin, küresel ekonomik ve kredi görünümü üzerinde önemli etkiler yaratacağına dikkat çekilerek, vergide indirimler, özellikle Çin’e yönelik tarifelerde belirgin bir artış ve göçte bir yavaşlama beklendiği kaydedildi.
Dış politikanın ise daha öngörülemez hale gelmesinin beklendiği kaydedilen açıklamada, tarifelerin etkisinin, bunların kapsamı, uygulanma hızı ve olası misillemelerin boyutuna bağlı olacağı belirtildi.
Açıklamada, ABD’de iş gücü piyasasındaki sınırlı kapasite, düşük göç oranları ve artan tarifeler bağlamında mali gevşeme yaşanırsa, enflasyonda yeniden bir artış ve tahvil faizlerinde yükseliş riski bulunduğu vurgulandı.
ABD TARİFELERİ ÇİN’E EK YÜK GETİRECEK
Daha yüksek ABD tahvil faizleri, doların değer kazanması ve piyasa dalgalanmalarının, gelişmekte olan piyasalar için bir risk oluşturabileceğine dikkat çekilen açıklamada, “ABD tarifeleri, Çin’in karşılaştığı zorluklara ek yük getirecek. Çin’de büyümeyi desteklemek ve deflasyonun kalıcı hale gelmesini önlemek amacıyla daha fazla politika teşvikinin uygulanmasını bekliyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, 2025 yılında özellikle gelişmiş piyasalarda kamu maliyesinin, artan faiz maliyetleri, demografik eğilimler, savunma harcamaları sanayi politikaları ve sosyal baskılar nedeniyle baskı altında kalmaya devam edeceği belirtilerek, kamu borcunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranı ortalamasının 2025 sonunda yüzde 55,4 seviyesinden yüzde 56,52’ye yükselmesinin beklendiği bildirildi.
Fitch’in açıklamasında, 2025 yılında jeopolitik risklerin Ukrayna ve Orta Doğu’daki savaşlar, ABD-Çin stratejik rekabeti, artan korumacılık, toplumsal hoşnutsuzluk ve ABD dış politikasındaki olası değişimler nedeniyle yüksek seviyelerde kalacağı ifade edildi.