Hakan Fidan Lazkiye katliamını onlar başlattı dedi: ‘Aklı selim’ HTŞ yüzlerce Aleviyi katletmişti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, resmi temaslarda bulunmak üzere Suriye’nin başkenti Şam’ı ziyaret etti.

Şam ziyaretinin ardından tv100 yayının da Deniz Gürel ve Başak Şengül’ün sorularını yanıtlayan Hakan Fidan, Lazkiye katliamını değerlendirdi.

HAKAN FİDAN LAZKİYE KATLİAMINI ONLAR BAŞLATTI DEDİ

Esad yönetiminin devrilmesinin ardından Suriye’de kalan Baas rejimine bağlı unsurlarla ilgili provokasyon uyarısı yaptığını ifade eden Hakan Fidan, Lazkiye’de HTŞ güçlerinin Alevilere yönelik başlattığı katliamın başlangıcının o unsurlar olduğunu söyledi.

Bölgede mezhep çatışmalarının ilk olmadığını son da olmayacağını vurgulayan Fidan şunları söyledi:

Daha önce de bu konuya ilişkin provokasyon uyarısı yapmıştık. Bu ilk veya son olmayacak. Bu türden provokasyonlara karşı idari ve siyasi tedbirler önemli.

Bu provokasyon Nusayri kesimin provoke edilmesine yönelik bir proje olduğunu görüyoruz.

Eski rejim unsurlarının bir tuzakla hükümet birliklerine saldırması belirli miktarda askeri öldürmeleri ve akabinde ortaya çıkan sivil unsurların da iki taraftan karıştığı bir konu.

Özellikle Nusayri ve Sünni hassasiyetinin bulunduğu bir yerde yakın tarihinde bazı acıları yaşamış bir toplumun yaraları bu kadar tazeyken provokasyona bu kadar açık bir yaranın olduğu ortada.

‘AKLI SELİM’ HTŞ YÜZLERCE ALEVİYİ KATLETMİŞTİ

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye’nin sahil kentlerinde dün 93 sivilin daha katledildiğini duyurdu. Açıklanan bu bilanço ile birlikte katledilenlerin sayısı bin 476’ya ulaştı.

Hakan Fidan, Ahmed Şara liderliğindeki yeni yönetimin makul yaklaşımda olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

Yeni yönetim bu türden rövanşist bir tavra girmeyince, aklı selim, makul bir yaklaşım sergileyince bu sefer umduğunu bulamayan bazı çevreler provokasyonu kendileri örgütlediler. Bu provokasyonunun arkasında Şara yönetiminin bunların sorumlularının bulunacağı ve bu saldırıların hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğine ilişkin yaklaşımı da oldukça önemliydi.

Türkiye olarak da bizim baştan beri çağrımız bu. Anayasal çerçeve neticesinde bütün toplumsal kesimlerin birbirlerini kucaklaması gereken bir anlayıştan bahsediyoruz.