Halk TV binası önünde gazetecilere destek: ‘Baskılar bizi yıldıramaz’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun basın toplantısında duyurduğu bilirkişinin açıklamasını yayınlayan gazeteci Barış Pehlivan, Halk TV Sorumlu müdürü Serhan Asker ve program sunucusu Seda Selek’in akşam saatlerinde gözaltına alınması protesto edildi.

Halk TV’nin İstanbul’daki binası önünde toplanan çok sayıda kişi ve parti temsilcisi “Özgür basın susturulamaz”, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları attı.

‘YA BENİMLESİN VEYA TUTUKLARIM DİYEN BİR İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ’

Gözaltı haberlerinin duyulduğu saatlerde CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de X hesabından açıklama yaparak, CHP İstanbul İl Yönetimi ve ilçe başkanlarının Halk TV önüne gideceklerini duyurdu. Bir süre sonra Halk TV binasının önüne gelen Çelik, “Sadece CHP’liler değil, farklı siyasi partilerden insanlar da burada, ayrıca sanatçılar da burada. Orhan Aydın, Sunay Akın burada. Onlar da bu süreçte bir dayanışma örneği gösteriyorlar” dedi.

“Bugün 3 gazeteci gözaltına alındı. Dün, sokak röportajı yapan bir hanımefendi gözaltına alındı, tutuklandı. Kısa bir süre önce bir siyasi partinin genel başkanı, ondan önce belediye başkanları, sanatçılar, iş insanları” diyen Çelik, “Açıkçası şöyle bir durumla karşı karşıyayız: Ya benimlesin, benim yanımda durursun, istediğim gibi davranırsın veya seni gözaltına alırım, tutuklarım diyen bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Nasıl yapıyor bunu? Siyasallaştırdığı, araçsallaştırdığı yargısıyla yapıyor” ifadelerini kullandı.

‘TOPLUMUN UMUDUNU KARARTMAK İSTİYORLAR’

AK Parti’nin halkı sindirmek istediğini söyleyen Özgür Çelik, “Yargıyı tamamen kendi tahakkümü altına almış, medyanın yüzde 98’ini tahakkümü altına almış, sosyal medya üzerinden oluşturduğu trol ordularıyla, algı yönetimiyle bu toplumu sindirmek istiyorlar. Bu toplumu korkutmak istiyorlar, bu toplumun umudunu karartmak istiyorlar ve tükenmiş iktidarlarını sürdürmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. İki temel amaçları var. Bir, bu toplumun gerçek sorunlarının üstünü örtmek istiyorlar. İki, bu topluma gözdağı vermek istiyorlar” şeklinde konuştu.

‘İKTİDAR, VATANDAŞININ CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMIYOR’

Toplumun sorunlarının konuşulmasının istenmediğini belirten Çelik, şöyle devam etti:

“Bugün Türkiye bir güvenlik kriziyle karşı karşıya. Sabah uyanıyorsunuz bir çocuk katledilmiş, bir köy üstünü kapatmaya çalışıyor. Başka bir gün surdan genç kadınlar atılmış. Başka bir gün uyanıyorsunuz Yenidoğan Çetesi para kazanma hırsıyla bebekleri katlediyor. Devletin en temel görevi vatandaşın can ve mal güvenliğini korumak. İkinci temel görevi bu ülkede adaleti sağlamak. Kendi vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlayamayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Adaletsiz bir iktidarla karşı karşıyayız ama aynı zamanda bu toplumu yoksulluğa ve sefalete sürükleyen bir iktidarla karşı karşıyayız. 14 bin liralık emekli maaşı konuşulmasın diye her gün bu tür uygulamalarla toplumu sindirmeye baskı altına almaya çalışıyorlar. 22 bin liralık asgari ücret konuşulmasın istiyorlar. Ortalama ev kirasının 25-30 bin lira olduğu bir kentte, İstanbul’da, enflasyon altında insanların gelirleri gün geçtikçe eriyor, azalıyor. Bunlar konuşulmasın, toplumun gerçek sorunları konuşulmasın istiyorlar.”

‘KORKMUYORUZ, BURADAYIZ’

“Umutsuzluğa kapılmayın” çağrısı yapan Çelik, “Her gün siyasallaştırdıkları yargıyla, yeni bir gözaltıyla, yeni bir tutuklamayla toplumun gerçek sorunlarını örtmek istiyorlar. Toplumu korkutmak, sindirmek istiyorlar. Şunu çok açık ve net olarak bilsinler, korkmuyoruz. Biz buradayız, gençler, kadınlar, aydınlar, gazeteciler, sanatçılar burada. Buradayız ve bir erken seçim sandığıyla onları göndereceğiz. Asla umutsuzluğa kapılmasın hiç kimse. İktidarın baskıcı, otoriter yönetim anlayışıyla, bir milim bile geri adım atmadan kararlılıkla mücadele edecek kadınlar var, gençler var, insanlar var. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Sadece CHP değil, toplumun tüm kesimleriyle birleşik bir mücadele vereceğiz ve bu iktidarı göndereceğiz, Türkiye’yi yeniden demokratikleştireceğiz. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın” dedi.

ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKANI ŞAHAN: ZALİMİN SONU YAŞLAŞTIKÇA, ZULMÜ ARTARMIŞ

Çelik’in ardından Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da bir açıklama yaptı.

“Her gün bambaşka krizlere uyanıyoruz. Zalimin sonu yaşlaştıkça, zulmü artarmış. Tam da şu anda yaşadığımız olayların açıklaması budur” diyen Şahan, “Biz gerçeği biliyoruz. Yerelde iktidarız, kaybettiler ve bunu sindiremiyorlar. Kendinden olmayan bütün toplumsal muhalefeti, siyasallaşmış yargı eliyle sindirmeye çalışıyorlar ama nafile. Biz buna inat, yerel yönetim de belediyelerimizle çocuğun yanındayız, gencin, kadının, öğrencinin yanındayız. Pazardayız, sokaktayız, milletin yanındayız. Bütün baskılara rağmen millet bunun cevabını sandıkta verecektir” şeklinde konuştu.

SUNAY AKIN: ÜLKEME BUNU LAYIK GÖRMÜYORUM

Halk TV’ye destek vermek için kanalın önüne gelen şair, yazar Sunay Akın ise şöyle konuştu:

“Adalet karşısında, çağırıldığımızda hepimiz tabi ki koşa gideriz. Vatandaşlık görevimizdir. Ama insanların havaalanlarından, otellerden ya da lokantalardan, hakkında hiçbir yargı yokken gözaltına alınması, itibarsızlaştırılması, suçlu gösterilmeye çalışılması doğru değil. Ben ülkeme bunu layık görmüyorum. Benim insanlarım, hangi düşüncede olursa olsun vatandaşlık bilinciyle devletinin karşısında dimdik ayakta durur, kaçmaz. Böyle bir algı yaratmak doğru değil. Ne yazık ki hep böyle yerlerde demeç veriyoruz. Dilerim ki bu son olsun. Ben adaletin kazanacağına inanıyorum. Bu ülkede, dürüst, adalete inanan hukukçularımızın olduğuna yürekten inanıyorum.”

(ANKA HABER AJANSI)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir