17.05 ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKANI RESUL EMRAH ŞAHAN SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış’ı tanıyıp tanımadığı soruldu. Şahan, “İfademe başvurulan soruşturma kapsamında bana yöneltmiş olduğunuz suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben hiçbir terör örgütü yöneticisinin emir ve talimatı ile hareket etmedim ve etmem. Benden suçlu çıkmaz. Başta el koyma ve arama kararı ve bu karara dayanarak yapılan hukuka aykırı el koyma işlemlerine karşı yapmış olduğumuz başvuru ve itirazlara halihazırda cevap verilmemiştir. Bu çerçevede hukuka aykırı bir şekilde el konulan dijital dokümanların hukuka aykırı mahiyetini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ben hiçbir suç işlemedim. Hakkımdaki asılsız delillere dayanan mesnetsiz suçlamaları reddediyorum. Bana soru olarak yönelttiğiniz isnatlara karşı detaylı savunmalarımda soruşturma savcısına ayrıntılı cevap vereceğim. Burada da gerekli gördüğüm sorulara cevap vereceğim.” dedi.
“İl ve ilçe belediyelerinin başkan yardımcıları ile belediye meclis üyelerinden 18 kişinin terör kayıtlarının bulunması, bu kişilerin 2024’teki yerel seçimlerden önce HDP’den, CHP’ye üye olarak geçmeleri ve karar alıcı mekanizmalarda yer almalarının sağlanması” iddialarına ilişkin, “İfade işleminin devamındaki sorular da yöneltildikten ve tarafıma isnat edilen tüm suçlamalara vakıf olduktan sonra, savunmanın bütünlüğü çerçevesinde detaylı bir şekilde beyanda bulunacağım.” dedi.
Şahan, 2018-2025 yıllarına ait HTS kayıtları doğrultusunda, terör suçlarından hakkında adli ve idari işlem bulunan 90 kişiyle irtibatı bulunmasına ilişkin soruya ise “Bana sormuş olduğunuz bu soruya dayanak gösterilen HTS verileri tarafıma gösterilmedi. Baz istasyonu verilerinin gerçekliğini teyit edebileceğim bir bilgi elimde bulunmamaktadır. Kamuoyuna yansıyan birçok soruşturma sürecinde yaşandığı üzere, HTS teknik verilerinin güvenilirliği, yorumlama yöntemi sebebiyle, olumsuz anlamlar çıkarılması konusunda ciddi şüphe ve endişelerim bulunmaktadır. Bu sebeple bu soruya ilişkin ayrıntılı savunmamı savcılık ifadem sırasında vereceğim.” ifadesini kullandı.
GİZLİ TANIKLARIN İFADELERİ SORULDU
Şahan’a, gizli tanık “İlke”nin, “2024 Yerel Seçimlerinde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’yi desteklemesi için sağlanan para trafiği Murat Ongun tarafından gerçekleştirildi. DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Ekrem İmamoğlu’nun kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan sağladı. DİAYDER isimli dernek üzerinden alımlara da Mahir Polat’ın aracı olduğu konusuyla ilgili kamuoyunda haberler yansıdı. Dernek kapsamında terör örgütü ile bağlantılı kişiler bulunuyordu. Bu kişiler işe alındı.” ifadeleri soruldu.
Gizli tanık “Meşe”nin de “Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediyesi oluşumunun bir parçasıdır. İBB’de ilk görevine BİMTAŞ AŞ’de başlamıştır. Emrah Şahan 2020 yılında Marksist yapıda bir solcu, aynı zamanda böyle kitlelere destek veren bir insandı. BİMTAŞ Genel Müdürlüğü döneminde bu tip yapıların, İPA ve BİMTAŞ’ta yer bulmasına olanak sağlamıştır. Kendisi radikal solcu bir insan olup PKK sempatizanı olduğunu da biliyorum. BİMTAŞ’tan sonra İstanbul Planlama Ajansının (İPA) başına geçti. İPA’yı yeni bir rüşvet çarkı oluşturmak için kurdular. Resul Emrah Şahan buradaki personel alımlarında ağırlıklı olarak PKK sempatizanı kişileri işe aldı. İPA’nın ilk oluşumu kendisi tarafından yapılmıştır. İPA’nın ilk günden itibaren yürüttüğü tüm projelerin stratejik yol haritası kendisi tarafından çıkarılmıştır. Sonrasında büyük bir imaj değişikliğine giderek Şişli Belediye Başkan adayı olmuş ve en son yapılan seçimlerde Şişli Belediye Başkanı olmuştur.” şeklindeki beyanına Şahan’ın cevap vermesi istendi.
Yine “İfade işleminin devamındaki sorular da yöneltildikten ve tarafıma isnat edilen tüm suçlamalara vakıf olduktan sonra savunmanın bütünlüğü çerçevesinde detaylı bir şekilde beyanda bulunacağım.” diye cevap veren Şahan, ayrıca şunları söyledi:
“Gizli tanık beyanlarını, hem IPA ile ilgili hem diğer tüm alanlarla ilgili kabul etmiyorum. Belediye başkanı olarak tek derdim Şişli’nin gerçek sorunları ile ilgilenmek, bu kentin bu ülkenin gerçek sorunlarına ilişkin çözümlerde çok çalışarak bir nebze katkıda bulunmaktır. Reform Enstitüsü hem entelektüel çalışmalar, araştırmalar yapmak için kurulmuş objektif bir düşünce kuruluşudur. Azad Barış ile 2019 sürecinde HDP resmi görevlisi iken İBB’de yaptığı resmi görüşmelerde tanıştım. Sonrasında Azad’ın eşiyle akraba olduğumuz (kan bağı değil), eşinin teyzesi Ankara’da okumama çok fayda sunan, benim için çok değerli bir öğretmendir. O ilişkiyle yeniden tanıştık. Benim ismi geçen terör örgütleri ya da mensupları ile ne bir tanışıklığım ne bir ilgim ne de bir bilgim vardır. Anılan örgütlerin kısaltmalarının açılımlarını bile bilmem. Atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Daha ayrıntılı beyanımı savcılıkta vereceğim.”
17.03 – MURAT ONGUN’UN İFADESİNE ULAŞILDI
Ongun’un 131 sayfalık ifadesi 12 saat sürdü.
İfade başında etkin pişmanlık hükümleri için bilgilendirilen ve sonrasında “Tarafınıza anlatılan etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyor musunuz?” sorusu yöneltilen Ongun, “Herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum.” cevabını verdi.
Ongun, aylık gelirinin 350 bin lira olduğunu söyledi.
Ongun, “İBB tarafından ürün/hizmet alımı veya satımı amacıyla gerçekleştirilen ihalelere katıldınız mı veya herhangi bir ihale sürecinde bulundunuz mu?” sorusunu, “İBB Başkan Danışmanı hiçbir ihaleye katılmaz. İhale süreçlerinde de bulunmaz. Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı olarak katıldığım herhangi bir ihale yoktur. Çünkü yönetim kurulu başkanları ihale yetkilisi değildir. Sadece Medya AŞ’ye gelir getirici az sayıda ihale bana imzaya gelir.” cevabını verdi.
Sorgusunda Ongun’a, kendisiyle aynı soruşturma kapsamında şüpheli konumunda bulunan 99 şüphelinin fotoğrafları gösterilerek, tanıyıp tanımadığı soruldu.
Ongun, kendisini danışmanı olarak tanıtan ve operasyondan iki hafta önce yurt dışına çıktığı belirlenen şüpheli Emrah Bağdatlı’yı 2009’dan beri bir arkadaşının ortağı olması sebebiyle tanıdığını, herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını iddia etti.
Bir tanığın açık hava reklam alanlarının Kültür AŞ üzerinden kiralanması sürecinde usulsüzlük yapıldığına ilişkin iddiası sorulan Ongun, iddiaların gerçek dışı olduğunu söyledi.
Ongun’a bir tanığın şu ifadesi okundu:
“İBB zabıtaları zaman zaman şehir genelinde izinli ya da izinsiz, reklam panolarını kesip sökerek yeni bir süreç başlatır. Böylece yeni ihaleler veya sözleşmeler imzalamaya zemin hazırlar. Bu şekilde rant sağlanır. Murat Kapki (şüpheli), Eco Reklam ve Ecevit Advertcity gibi reklam firmalarıyla ilişkili bir isimdir. Yanında çalışan Bekir Özmen ve İsmail Yırtıcı gibi kişilerle birlikte reklam alanında faaliyet göstermektedir. Murat Kapki, İBB Başkanlığına Ekrem İmamoğlu seçildikten sonra büyük bir servet sahibi olmuştur. Şehir merkezindeki üst geçitler ve stratejik noktalardaki reklam alanlarını pazarlaması dikkat çekicidir. Normalde bu tür yerler için yüksek kiralar ödenmesi gerekirken çok daha az bedellerle Murat Kapki bu işleri alarak hayatın olağan akışına aykırı şekilde karlar elde etmiştir… Hüseyin Köksal (şüpheli), Beylikdüzü’nde tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir iş insanıdır. İmamoğlu’nun seçim sponsorluğunu yapmasıyla birlikte Urban Medya gibi firmalarla ilişkileri gelişmiştir ve bu kirli ilişkiler içinde rüşvet döngüsüyle işlerini yürütmektedir. İlbak ailesi de Kültür AŞ’nin İstanbul’daki billboard ihalelerini alarak dikkat çekmektedir. İlbakların şirketi 1990’larda küçük bir ajansken bir anda büyük bir holdinge dönüşmüştür. Şu an bildiğim kadarıyla Amerika’da 10 AVM’leri mevcuttur. İlbakların da Ekrem İmamoğlu’na yatkın olduklarından ötürü belediyeden gayriresmi ve usulsüz şekilde ihale ve işler aldıkları bu sektördeki herkes tarafından bilinir. Subaşı ailesi de aynı şekilde İmamoğlu’yla yakınlığı olan bir ailedir. Eyüp Subaşı (şüpheli), oğlu Muhammed Subaşı açık hava reklam sektöründe etkin rol almaktadır. Bu kişilerin Taşçı ailesinden Kabil Taşçı (şüpheli) gibi küçük üreticilerle yakın ilişkileri mevcuttur. Kabil Taşçı’ya naylon fatura kestirerek gayriresmi para kazandırmaktadırlar. Bildiğim kadarıyla gayriresmi kazanılan bu paraların bir kısmıyla fon oluşturularak seçim döneminde Ekrem İmamoğlu’nun afişleri, miting organizasyonları, seçim otobüslerinin temini ve giydirme işlemleri finanse edilmektedir. Hatta seçim döneminde harçlık adı altında sokakta vatandaşlara bu paralar verilerek oy kazandırılmaya çalışılmaktadır. Naylon fatura kesme yöntemiyle İmamoğlu’nun kurduğu bu organizasyonun çok büyük paralar götürdükleri bilinmektedir. Bu bahsettiğim sahte fatura kesen kişi veya şirketlere alt sağlayıcı olarak fatura kesen GYN organizasyon yetkilisi Mehmet A. ve Murat Ş. isimli şahıs ve şirketlerdir. Bu organizasyonun başında İmamoğlu’nun yönlendirmesiyle Murat Ongun ve Serdar Taşçı bulunmaktadır.”
“İÇERİĞİ DOĞRU OLMAYAN SÖYLEMLERİ REDDEDİYORUM”
Ongun, tanık ifadesine karşı, “Tanığın ismi bana bildirilmediği için hangi husumetle yapılmış bir iftira olduğunu söyleyemiyorum. Benimle birlikte sözde organizasyonun başında olduğu iddia edilen Serdar Taşçı isimli şahsı tanımam. Bu ismi ilk defa burada duydum. Yine iddialarda ismi geçen GYN organizasyon yetkilisi Mehmet A. ve Murat Ş. isimli şahısları tanımam. İddialarda ismi geçen şahısların ve firmaların İBB’yle ticari ilişkileri olabilir. Bunları bilmem söz konusu değildir. İddialar teyide muhtaçtır. İçeriği doğru olmayan söylemleri reddediyorum.” savunmasını yaptı.
Bir tanığın “Açık hava reklam işleriyle ilgili Serdal Taşkın, Ekrem İmamoğlu’nun ekibinde yer alan Murat Ongun, Murat Kapki, Hüseyin Köksal, Necati Özkan, Fatih Keleş isimli şahıslarla haftada en az iki gün bir araya gelip Beylikdüzü’nde toplanırlardı. Bu toplantılarda açık hava reklam işleriyle ilgili iş, ihale ve gayrimeşru hususlar konuşulurdu. Toplantı sonrası Ongun ve Taşkın ellerinde içi para olduğunu düşündüğüm çantalarla çıkarlardı.” iddiasını ise Ongun ifadesinde yalanladı.
Reklam ihaleleri yönettiği iddiasına ilişkin Ongun, “Sayın İmamoğlu’nun en yakınındaki kişi olarak adımın ihalelerle anılmasını istemiyordum. Bunun somut örneği billboard ihalesidir. Bu ihaleyi Medya AŞ yapabilecekken, Kültür AŞ’ye anlattığı gerekçeyle devri yapıldı. Bir organizasyon ve yolsuzluk yapacak olsam kendi yönettiğim ihaleyi başka bir iştirak şirketine vermem hayatın doğal akışına aykırıdır.” cevabını verdi.
Ongun, bir tanığın CHP Kurultayı’na ilişkin “… Yanlarında delegelere vermek üzere getirdikleri çanta dolusu paralar vardı. Seçimi Özgür Özel kazansın diye delegelere para dağıttılar. Buna bizzat şahit oldum. Ayrıca kurultayda bazı delegelere siyasi rüşvetler de verildi…” iddiası üzerine, “CHP Kurultayı ile ilgili iddialar hazımsızca atılan iftiralardır.” dedi.
“BAĞDATLI’YA İLİŞKİN İDDİALAR ASILSIZ”
Ongun’a, soruşturma kapsamında ifadesi alınan bir tanığın, “…Emrah Bağdatlı, Murat Ongun’un en yakın arkadaşıdır. İmamoğlu İBB Başkanı olunca Murat Ongun’un başında olduğu Medya AŞ’den işler kendisine verildi. Advertcity reklam firması İmamoğlu İBB Başkanı olduktan sonra kuruldu. Görünüşte Murat Kapki ve Ahmet Köksal sahibidir. Ancak asıl sahipleri İmamoğlu, Kapki ve Köksal’dır. Şirketin eski genel müdürü Ahu Gülbay şirketin yapısını ve yaptıklarını öğrenince kendisini işten çıkardılar. Şirketin ticaret sicilindeki adı BVA Reklam ve Danışmanlıktır. Ticaret sicili numarası ise 238247-5’tir. Şirketin belediyeden yüksek tutarlarda ihale aldığı ancak asıl işinin sahte faturalar düzenleyerek gayriresmi parayı şirkete soktuğunu Servet anlatmıştır yine Hüseyin Köksal’a ait Karsal örme isimli firma ve Advercity isimli firmalar adına düzenlenen faturalarla kayıtsız paraları sisteme soktuklarını öğrendim. Servet ile yaptığım görüşmelerin bir kısmını ses kayıtlarını aldım. Bunları dosyaya sunacağım. Para sayma görüntüleri yayınlanınca Servet bu paraların Kültür AŞ’den aldığı paralar olduğunu, Servet itirafçı olacağını söyledi. Ancak ifadesinde bunları inkar etti. Hala Hüseyin Köksal’ın yanında çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Ancak bu yapının birçok kirli işine kendisi vakıftır.” şeklindeki beyanı soruldu.
ONGUN: HUSUMETLE YAPILMIŞ İFTİRA
Ongun, bunun üzerine, “Tanığın ismi bana bildirilmediği için hangi husumetle yapılmış bir iftira olduğunu söyleyemiyorum. ‘Emrah Bağdatlı Murat Ongun’un en yakın arkadaşıdır. İmamoğlu İBB başkanı olunca Murat Ongun’un başında olduğu Medya AŞ’den kendisine işler verildi’ şeklindeki iddialara ilişkin demek isterim ki, savcılığınızın 17 Şubat 2025 tarihli Medya AŞ’ye gönderdiği ‘İhale alan şirketlere ilişkin belgeleri talep’ yazısına kurumumuz tarafından istenilen günde yanıt verilmiştir. Bu yazılar resmi evrakta mevcuttur. Medya AŞ tarafından bilgilendirmemde 2019, 2020, 2021, 2022 yıllarında ihale almaya hak kazanan Emrah Bağdatlı’nın dört yılda 7 milyon lira civarında ihale aldığı anlaşılmıştır. Savcılık yazısında sorulan Emrah Bağdatlı’ya ait olan ‘Karpuz’ isimli şirketin ise İBB ve iştiraklerinden hiçbir ihale almadığı görülmüştür. Doğal olarak yöneticisi olduğum Medya AŞ şirketinin Emrah Bağdatlı’nın olağanüstü zenginleşmesine vesile olduğu iddiası asılsızdır.” cevabını verdi.
Gizli tanık Meşe’nin, “Birinci yöntem olarak dönemin reklam müdürü olan Kaan Sürmegöz üzerinden yapılan usulsüzlüklerdir. Reklam vermek isteyen kişi ya da kişiler Kaan Sürmegöz’e gelirler. Sürmegöz Murat Ongun’dan ilgili reklam çalışması ile ilgili görüş alır. Murat Ongun olumlu görüş vermeden İBB sınırları içerisinde bir reklam çalışması yapmak mümkün değildir. İlgili yönetmeliklerde 15 bin lira olan bir alanı 10 katı bazı durumlarda 20 katı fiyatlar talep ediyorlardı. Örnek olarak yönetmeliklere göre belediyeye yatırılması gereken 100 bin liralık bir reklam alanı için Kaan Sürmegöz 1 milyon lira talep ediyordu. Murat Ongun’dan onay aldıktan sonra Ongun reklam verilmesini uygun görürse 1 milyon liralık rakamı 500 bin liraya indirip resmi vergiler de geçerli 100 bin lirayı belediyeye yatırtıp aradaki 400 bin lirayı dört farklı yöntemle başka alanlara aktarıyorlardı. Yöntem birde aradaki 400 bin lirayı fark, nakliye ya da hediye saat ve benzeri masraflar için Murat Ongun ve yakın çevresinin harcamalarına götürülüyordu. Üçüncü yöntem olarak her ne kadar Murat Ongun ile Dilek İmamoğlu’nun ilişkileri iyi olmasa da Dilek İmamoğlu’nun kendi hayatını sürdürmesi için İstanbul Vakfı Dilek İmamoğlu’nun kontrolüne verilmiştir. Bu üçüncü yöntemde Murat Ongun devre dışı kalıp kalan örneklemdeki 400 bin lira gibi bir rakam İstanbul Vakfına yatırılmaktadır. İstanbul Vakfının o dönemki Genel Müdürü Perihan Yücel tarafından alınan bu bağışlar Dilek İmamoğlu’nun etkinlik masrafları hayatın akışındaki masrafları ya da ihale olmadan iş alındığı için vakıftan tedarikçi firmalardan kalan miktarlar kullanılarak o dönemki Dilek İmamoğlu’nun özel kalem müdürü Sibel Yıldızbaş tarafından Perihan Yücel ile koordine olarak gerekli harcamalar yapılırdı. Dördüncü olarak İBB Reklam Müdürlüğüne gidilmeden direkt Medya AŞ’ye reklam vermek isteyen kişi ya da kişiler gider ilk kontak kişisi Elif Güven’dir. Daha büyük kişilerde Pınar Türker’e başvurularak yine Murat Ongun’un değerlendirilmesi olumlu olursa 100 bin liralık reklam alanı için Medya AŞ’ye 500 bin lira ilgili kişilerce ödenirdi Medya AŞ sonrasında geri kalan parayı tedarikçi firmalar aracılığıyla kendilerine almaktadır. Çevre Koruma Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü içerisinde İlker Aslan’ın başında bulunduğu Ufuk İnan, Fatih Keleş, Murat Ongun ve Dursun Subaşı tarafından birçok yolsuzluk yapılmaktadır, ihale ve doğrudan temin işlerindeki yolsuzlukları İSTAÇ üzerinden gerçekleştirmektedirler. Deniz Hizmetleri Müdürlüğü üzerinden ise 2872 sayılı kanun kapsamında cezalar kapsamında mağdurları çağırarak çok fahiş fiyatlarda ceza yazacaklarını söyleyerek bu kişilerle bu cezalar üzerinden pazarlık yapmaktadır. Pazarlık neticesinde cüzi bir miktarını resmi cezalandırıp geri kalan kısmını ise İBB Kasımpaşa Ek Hizmet Binası Deniz Hizmetleri Müdürü’nün odasında elden çanta ile alıyorlar. İlker Aslan, Dursun Subaşı, Ufuk İnan ve Murat Ongun Beylikdüzü’nden kalan dostluklarını buradaki rüşvet ve yolsuzluk çarkında da devam ettirmektedirler.” ifadesi de sorguda okundu.
Ongun buna ilişkin, “Gizli tanık Meşe isimli şahsın ifadesinde geçen iddialar hakkında söylemek isterim ki daha önce birkaç kez tekrarladığım gibi İBB ve Medya AŞ’nin reklam ihale prosedürleri çok nettir ve defalarca denetlenmiştir. O yüzden her seferinde farklı farklı dile getirilen yalan ifadelere gerekli tüm yanıtları verdiğimi düşünüyorum. İstanbul Vakfı ya da başkanımızın eşi Dilek Hanım’ın adının ilk kez reklam işine karıştırıldığını üzülerek duydum. Bilgim ve görgü dahilinde hiç böyle bir şey yoktur. İSTAÇ veya Deniz Hizmetleri Müdürlüğü ile görev alanım gereği hiçbir ilgim yoktur dile getirilen iftiraların da tek bir kanıtı yoktur.” şeklinde savunma yaptı.
KAMU ZARARI İDDİASI
Kültür AŞ ve Medya AŞ’nin usulsüzlüklere kılıf yapılarak, 260 milyar 755 milyon 755 bin lira artı KDV kamu zararına sebep olunduğu iddiasına ilişkin Ongun, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“4 günlük gözaltı sonrası bu kadar fazla iddia içeren, içerisinde çeşitli rakamlar, ihaleler bulunan bir raporu sağlıklı bir şekilde değerlendirmem mümkün olmadığı gibi bahse konu ihalelere ilişkin benim doğrudan sorumluluğum da bulunmamaktadır.
Bununla beraber Medya AŞ diğer iştirakler gibi defaten Sayıştay, mülkiye müfettişleri ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri tarafından denetimden geçmiştir. Böyle bir kamu zararı bugüne kadar tespit edilememiştir. Eğer edilmişse de mutlaka İBB hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve dava süreci başlamıştır. Başlamamışsa da bu sürecin görevim ve konumum gereği muhatabı ben değilim.”
İHALELER SORULDU
Sorgusunda Ongun’a İBB’nin iştiraki olan Kültür AŞ ve Medya AŞ unvanlı şirketlerin yapmış oldukları ihalelerle ilgili temin edilen ihale dosyaları üzerinden yapılan incelemelere yönelik bazı sorular yöneltildi.
Ongun, bu sorulara şöyle cevap verdi:
“Bugün gözaltına alınışımın üçüncü günü, ifademin ise onuncu saatinde bu kadar iddiayı teker teker değerlendirebilmem doğal olarak hayatın olağan akışına aykırıdır. Ancak anladığım kadarıyla savcılık makamı benim özellikle daha önceden tanıdığım Emrah Bağdatlı ve Mustafa Nihat Sütlaç’a ihale verilmesine yardımcı olduğumu öne sürer nitelikte bilgilendirme değerlendiriyor.
Emrah Bağdatlı’nın Medya AŞ’den aldığı işlerin 4 yıla yayılı maddi değerinin herhangi bir zenginlik yaratmayacağı alenidir. İki ticari kuruluş arasında yapılmış bir antlaşmaya dayanmaktadır. Benim kamu yetkimi kullandığım bir husus yoktur.
Medya AŞ’nin ihale ve satın alma sorumlusu sayın Fatoş Ayık, 2011 yılında Medya AŞ kurulurken işe girmiş 3 sicil nolu bir çalışandır. Reklam alanlarından sorumlu İBB yetkilisi Emlak Daire Başkanı Kaan Sürmegöz önceki dönemden devam eden devlet memurudur. Ben reklam ya da reklam alanlarıyla ilgili bir organizasyon kurmak istesem herhalde AK Parti döneminden kalan bürokrat ve çalışanların yerine başka bir ekip kurardım fakat böyle bir tasarrufum olmamıştır.
Bana yönelik yasa dışı bütün suçlamaları sonuna kadar reddediyorum. Medya AŞ’nin gelirinin artması kamu kuruluşunun artması şahsi bir gelir artışı olmamıştır. İş ve işlemlerimizde kamu menfaatini koruduğumuz için suçlandığımızı düşünüyorum.”
Yetkilisi olduğu İBB iştirak şirketinin İBB’den almış olduğu ihalelerin süreci hakkında ifade vermesi istenen Ongun, ihale yetkisinin kendisinde olmadığını savunarak, İBB’nin 30 iştirak şirketi olduğunu söyledi.
Kendilerinden önceki dönemlerde de daire başkanlıklarının pek çok ihalesini iştirak şirketlerinin aldığını gördüklerini ve bunun kamu faydası gözeten bir uygulama olduğunu ifade eden Ongun, şunları kaydetti:
“İştirak şirketleri dolaylı da olsa kamu kuruluşu niteliğindedir. İBB gibi çok önemli bir kuruluşun tüm iş ve işlemlerine İstanbullular adına en yüksek kalitede yapma mecburiyeti vardır. İştirak şirketleri bu işlerin sağlıklı kaliteli ve çalışan hakkını gözeterek yaptırmak üzerine kurmuştur. Şu anda İBB’nin 70 bin civarında toplu sözleşmeli personeli vardır.
İmamoğlu döneminden önce kurulmuş bu sistemle hem istihdam yaratılmış hem de kayıt dışı personel çalıştırılmasının önüne geçilmiştir. Bu öncelikli kamu ve işçi adına bir avantajdır. İştirak şirketleri idareden aldığı toplu işlerin bazı bölümlerini kendisi hallederken uzmanlık ve insan kaynağı-teknik ekipman gerektiren bazı bölümlerini ise farklı şirketlere ihale edebilir.
Medya AŞ bu ihaleleri yaparken kamu ihale kanununa göre ihaleye çıkma zorunluluğu bulunmamasına rağmen biz yönetime geldikten sonra tüm bu bahsettiğim işlerde ihaleye çıkılmıştır. Dolayısıyla daha şeffaf daha liyakatli bir işleyiş için seçtiğimiz bu yolun karşımıza bir suçlama olarak gelmesine anlam veremiyorum.”
Gizli tanık Meşe’nin ifadesinde geçen hususlarla ilgili “İstanbul Senin uygulamasıyla ele geçirilen verileri kim ya da kimler kullandı? Bu veriler kim ya da kimlere satıldı?” sorusuna Ongun, İstanbul Senin uygulamasıyla ilgili teknik konularda bilgisinin bulunmadığını, verilerin kendisiyle veya “Reklam İstanbul” isimli firmayla paylaşıldığı iddialarının iftira olduğunu savundu.
16.55 – ADLİYEYE SEVK EDİLECEKLER
Vatan Caddesi çevresinde polisin güvenlik önlemleri sürüyor
16.45 MAHİR POLAT’IN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat
HTS kayıtlarında tespit edilen ve terör suçlarından adli/idari işlem kaydı bulunan 116 şahısla neden irtibat kurduğu sorulan Polat, tespit edilen 116 şahsın isim bilgilerinin kendisine verilmediğini belirterek, belediyedeki görevinden dolayı çok sayıda insanla irtibatta olmasının normal olduğunu söyledi.
Gizli tanık İlke’nin ifadesinde yer alan 2024 yerel seçimlerinde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’yi desteklemesi için para trafiği sağlandığı ve kendisinin de partiler arası bağlantıyı kurduğu iddiaları Polat’a soruldu. Polat, para trafiği hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını ve partiler arası bağlantıyı sağlama iddiasını kesinlikle reddettiğini dile getirdi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan Mali Analiz Raporu’nda, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan hakkında işlem gören 2 şüpheliyle arasında para transferi olduğunun tespit edildiği hatırlatılan Polat’a, para transferlerini yapma amacı soruldu. Şahıslardan birini Trabzonspor taraftarı olması sebebiyle tanıdığını ve kendisine sosyal medyada maddi yardım mesajları atması üzerine sadaka niyetine 100 lira gönderdiğini anlatan Polat, diğer kişiyi tam olarak hatırlayamadığını, sosyal medya üzerinden yardım talep etmesi üzerine sadaka niyetine 50 lira göndermiş olabileceğini belirtti.
Polat, yakın zamanda kalp rahatsızlığının olduğunu da ifade ederek “Son olarak iki hafta önce anjiyo oldum ve toplam 6 stentim bulunmaktadır. Bunun dışında iki damarımın tıkanıklığı mevcuttur. İki hafta sonrası içinde buna ilişkin yeni bir anjiyo planlanmıştı. Hali hazırda tedavim devam etmekte olup kullanmakta olduğum ilaçlar mevcuttur. Yine tiroid kanseri geçirmem sebebiyle düzenli pet çekimleri vücudumda başka noktada kanser çıkıp çıkmadığı takip ve tedavisi yapılmaktadır. Bunların yanında uyku apnem bulunması dolayısıyla cihaza bağlı olarak uyuyan bir yaşam koşulundayım. Hipertansiyon ve şeker hastalığım da mevcuttur.” diye konuştu.
16.25 ELİF GÜVEN GÖZALTINDA
Elif Güven emniyete götürüldü
Güven, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yurda girişi sırasında gözaltına alınarak, emniyete götürüldü.
15.09 – MEHMET ALİ ÇALIŞKAN GÖZALTINDA
Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan gözaltına alındı. Çalışkan, Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyeti’ne götürüldü.
15.00 – İMAMOĞLU’NUN İFADE İŞLEMİ TAMAMLANDI
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu
İmamoğlu’nun buradaki ifadesi yaklaşık 5 saat sürdü.
Ekrem İmamoğlu’nun 18 sayfa ifade verdiği bildirildi.
10.00 – İMAMOĞLU, TEM ŞUBE’DE İFADE VERİYOR
İmamoğlu hakkındaki ikinci soruşturma kent uzlaşısıyla ilgili.
Kent uzlaşısı, 2024 yerel seçimlerinde daha çok CHP ve DEM Parti’nin bir araya gelerek daha çok ortak aday belirleme sürecini konu alıyordu.
Bu soruşturma kapsamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan hakkında gözaltı karar verildi.
Şüphelilere, İBB iştiraki İstanbul Planlama Ajansı ve BİMTAŞ bünyesinde terör örgütü mensupları/ sempatizanlarının işe alındığı ve PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçlaması yöneltildi.
İLK İFADE MALİ ŞUBEDE: SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu soruşturma kapsamında ilk ifadesini dün Mali Şube’de verdi.
İfade tutanağına göre, sorular dün akşam saat 15.45’de yöneltilmeye başlandı.
Tutanağa göre bu soruşturmada, İmamoğlu’na “Suç işleme amacıyla örgüt kurmak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırmak, edimin ifasına fasat karıştırmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçlaması yöneltildi.
İfadenin başında, İmamoğlu’na, “Tarafınıza anlatılan etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyor musunuz?” sorusu yöneltildi, İmamoğlu bu soruya, “Ben herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum.” yanıtını verdi.
Edinilen bilgiye göre, ifadesi sırasında, İmamoğlu’na önce belediyelerin ihalelerine katılıp katılmadığı soruldu. İmamoğlu bu soruya, “İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve geçmişteki belediye başkanları, geçmiş tüm belediye başkanlığı yapmış olan şahıslar başkan olduğu dönemlerde benim gibi ne ihalelere katılır, ne de ihalere imza atar ne de sonuçlarını takip etmeye vakti vardır.” karşılığını verdi.
İmamoğlu’na ifadesi sırasında bütün şüphelillerin fotoğrafları tek tek gösterildi ve bu kişileri tanıyıp tanımadığı soruldu. İmamoğlu, bu soruya, “Şu anda cevap vermek durumunda olduğum muhtelif soruların içeriğini anlamış bulunmaktayım. Aslında burada bulunmamın yegane sebebi hakkımda başlatılan bir siyasi müdahele ve mücadele modelidir. Bu mücadele biçimi ne yazık ki bir yargı tacizi şeklinde tarafıma yıllardır sürdürülmektedir.” cevabını verdi.
İfade tutanağına göre çoğu reklam ajansı olan 33 şirket, yolsuzluk soruşturması kapsamına alındı. İfade sırasında İmamoğlu, bu şirketlerle ilgili soruya, gerekli açıklamaları Cumhuriyet Başsavcısı’na yapacağını belirterek karşılık verdi.
İfade tutanağına göre, gizli bir tanık, İmamoğlu’nun oğlunun sınıf arkadaşına belediyelerden önemli ihale verildiğini iddia etti ve bu husus soruldu. İmamoğlu, bu iddia için, ayrıntılı açıklamayı savcılığa yapacağını belirmekle yetindi.

İmamoğlu’na gizli tanığın beyanları üzerine yöneltilen iddialar şöyle yer aldı:
– Barış Kılıç’ın iletişim koordinatörüdür. Ancak Kültür A.Ş.’nin verdiği tüm ihaleler Barış’tan geçer.
– İstanbul Büyükşehir Belediyesinde konser ve kültürel etkinlikler Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş. üzerinden yapılır. Murat Ongun Medya A.Ş.’nin başkanıdır. Kültür A.Ş.’nin ise fiilen başkanıdır. Onun bilgisi ve talimatı olmadan bu iki iştirakten hiçbir iş hiçbir ihale birine verilemez.
– A….isimli bir firma vardır. Belediye’nin açık hava reklamcılığını yapar. Bu firma kamuoyuna CHP’de para kuleleri şeklinde yansıyan ve İl Başkanlığı binası alımı sürecinde adı gündeme gelmiştir. Şoförü de görüntülerde yer almaktadır..
– 2019 yerel seçimlerinden sonra “İstanbul Senin” isimli bir uygulama geliştirildi. Bu uygulamada İstanbullulara ait tüm veriler bir araya toplandı. Daha sonra Reklam İstanbul isimli firma bu uygulamadaki tüm verileri kullanmaya ve satmaya başladı. 31 Mart 2024 seçimlerinde dahi bu veriler ilçe başkan adayları ile büyükşehir belediye ile paylaşıldı. İlçe
adaylarına satıldı.
“BU SORUYU MUHATTAP ALMIYORUM”
İmamoğlu, bu gizli tanığın iddialarının tümüne, “Bu soruyu muhattap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim.” karşılığını verdi.
Gizli tanık beyanlarında, ayrıca, belediyenin reklam verdiği şirketlerin, belediye yöneticilerine rüşvet vermeden iş yapmadığını, rüşvet vermeyen firmanın iş alamadığını, genel olarak şüpheli Murat Ongun’un arkadaşlarının iş aldığını ileri de sürdü.
İmamoğlu’nun bir başka tanığın iddiaları da soruldu. Bu tanık çoğu soruşturmada şüpheli olarak yer alan reklam şirketleri ve bazı ticari kuruluşların belediyede kurdukları çalışma düzeni için, ” Özellikle 2019 yılından sonra Ekrem İMAMOĞLU döneminde Kültür A.Ş.tarafından yapılan ihalelerin kime verileceği önceden tespit edilip şartname ihalenin verileceği şirkete göre düzenlendi.” iddiasını seslendirdi.
Tanık ayrıca, ““…birçok tehdit, hakaret, baskı ve maddi manevi itibar gasbı gibi zorluklara maruz kaldım. Hak sahibi olduğum birçok açık hava reklam alanlarında bulunan panolarını ve malzemelerim tahrip edildi, zarar verildi ve yağmalandı.” iddiasında da bulundu.
İmamoğlu, bu tanık ve diğer tanıkların genel olarak, belediyeden reklam şirketlerine verilen ihalelerine ilişkin aktardığın iddialara yönelik sorulara, “Bu soruyu muhattap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim.” yanıtını vermekle yetindi.
İfade tutanağına göre, İmamoğlu’na bazı inşaat işleri ayrıntılı olarak soruldu ve etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişilerin iddialarına ilişkin bilgi istendi. Bu iddialar içinde bir müşteki, “inşaatın rahat devam edebilmesi ve proje bittiğinde iskan alınabilmesi için 2 daire parası ve 13 adet bağımsız bölümün Ekrem İmamoğlu’nun eski ortağının firmasına devrinin dönemin belediye başkan yardımcısı tarafından istendiğini, 13 adet daireyi devir ettiğini belirterek Cumhuriyet Başsavcılığında şikayetçi olduğunu” ileri sürdü.
İmamoğlu, bu konudaki soruya MASAK raporunu görmeden ayrıntılı yanıt vermek istemediğini belirtti. İmamoğlu’na, “Kültür AŞ uhdesine ihale edilen İBB mülkiyeti ve tasarrufunda bulunan yerlere konulacak açık hava reklam ünitelerinin 10 yıl süreyle işletmeye verilmesi ihalesi,
– Billboardların sayısının azaltılarak kira getirisi yüksek olan giantboard sayısının yükseltilmesi bu suretle devam eden sözleşmenin nedeniyle kamu zararı,
– Üst geçitlerin her iki yönüne 2 şer adet kullanmak suretiyle 150 adet pano konulduğu, ayrıca inidirim konusu yapılan 9 adet panonun da reklam alanı olarak kullanıldığı, şartnameye , sözleşme şartlarına uygun olmayan 150 adet reklam panosu teslim alınmak suretiyle kamu zararına sebep olunduğu ve alt kiracı özel şirkete haksız menfaat sağlandığı, iddiaları da soruldu.
İmamoğlu’na yöneltilen sorular arasında, aile inşaat şirketlerinin faaliyetleri de var.
Bu konuda, İmamoğlu’na, İmamoğlu inşaat tarafından bir reklam ajansına satılan taşınmazlar soruldu. İmamoğlu, bu soruya ayrıntılı yanıt vermedi ve “Sorunun dayanağı MASAK raporu tarafıma ibraz edilmediği için bu aşamada ayrıntılı bir bilgi verememekle birlikte söz konusu husus tamamen bir anonim şirketin yasal satışından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Bu konuda ayrıntılı bilgi ve belgeler bilahare yasal mercilere iletilecektir. Kaldı ki, İmamoğlu İnşaat 36 yıllık ailemize ait bir şirket olup belediye başkanı seçildikten sonra şirkette imza yetkim dahi bulunmamaktadır. Profesyonel olarak yönetilen bir şirkettir. Şahsımla ilgili tüm malvarlığı 3628 sayılı yasa uyarınca ilgili resmi merciler ve kamuoyunun malumudur. Bununla ilgili bir isnat varsa peşinen red ettiğimi beyan ederim.” demekle yetindi.
More Stories
Belediye Başkanı Mustafa Özmen gözaltına alındı
Özgür Çelik İmamoğlu’nun mesajını paylaştı: Çağrıda bulundu
Son dakika Şanlıurfa’da deprem mi oldu? Az önce deprem Şanlıurfa’da nerede oldu? Şanlıurfa deprem Kandilli ve AFAD son depremler listesi 25 Mart 2025