Noam Chomsky, Yanis Varufakis ve Bernie Sanders gibi isimlerin öncülüğünde kurulan İlerici Enternasyonal (Progressive International), ‘Azerbaycan’ın Türkiye üzerinden İsrail’e petrol sevkiyatı’ konusunda ‘Seavigour’ isimli tankeri takip ederek 28 Kasım tarihinden yayınladığı ve ‘Türkiye’nin İsrail’e yönelik kendi ambargosunu ihlal ettiğini’ ortaya koyan raporun ardından Stop Fuelling Genocide (Soykırım Vanalarını Kapat) kampanyası ile işbirliği içinde konu hakkında bir rapor daha yayınladı.
Rapora ilişkin basın açıklamasında, “Stop Fuelling Genocide kampanyası, şimdi de bir başka ham petrol tankeri tarafından son bir yıl içinde Türkiye’deki Ceyhan limanı ile Aşkelon, İsrail’deki EAPC Terminali arasında yapılan 10 yolculuğu tespit etti. Takip edilen bu 10 yolculuktan sekizi, Türkiye’nin İsrail’e yönelik ticaret ambargosunu açıklamasından sonra yapıldı” denildi. “Yeni analiz, Türkiye’den İsrail’e bir dizi ham petrol sevkiyatı yapıldığını, bunun ise Türkiye’nin ekonomik ambargosunu rutin olarak deldiğini ortaya koyuyor” başlığıyla yayınlanan basın açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Ham petrol tankeri ‘Kimolos’ bunu maskelemek için Doğu Akdeniz’in ortasında birkaç gün boyunca otomatik tanımlama sistemini (AIS) kapattığı sırada büyük ölçüde Türkiye ve İsrail arasında ticaret yapıyordu; bu, İsrail ile ticaret yapan diğer gemilere benzer bir durum teşkil ediyordu. Araştırmacılar, uydu görüntülerini kullanarak İsrail’e yanaştığını tespit etti.
Stop Fuelling Genocide kampanyası tarafından tespit edilen iki gemi, Suezmax boyutlarındaki gemiler. Bu boyuttaki gemiler özellikle yüksek miktarlarda ham petrolün transferi için kiralanır.
Bu bulgular, Azeri ham petrolünün BP’ye ait olan BTC boru hattından İsrail’e taşınmasını kolaylaştıran rutin ve yerleşik bir ticaret rotasını ortaya koyuyor.
Uluslararası Stop Fuelling Genocide kampanyası, devlet aktörlerini ve kurumsal aktörleri bu petrol transferine dahil olmalarının onları İsrail’in Filistinlilere karşı soykırımında ve son dönemdeki Suriye’ye yönelik işgalinde suç ortağı yaptığı konusunda sürekli uyardı.
Filistin için Enerji Ambargosu’nun (Energy Embargo for Palestine) ‘Soykırıma Boru Hattı’ (Pipeline to Genocide) raporu, Azeri ham petrolünün nasıl da İsrail ordusu için temel bir bileşen olduğunu detaylandırıyor. SOMO’nun ‘Gazze’deki Alevleri Körüklemek’ (Fuelling the Flames in Gaza) raporu da Azerbaycan’dan gelen bu ham petrolün F-35 savaş uçakları ve dronlar tarafından kullanılan jet yakıtı olarak İsrail’de nasıl rafine edildiğini detaylandırıyor.
Bu son araştırma, Türkiye Enerji Bakanlığı’nın 10 Kasım 2024 tarihinde yaptığı açıklamadaki yanlış beyanları ikinci kez ve daha ciddi bir şekilde gözler önüne seriyor. Söz konusu açıklamada şu duyuruda bulunulmuştu:
‘’Petrolü BTC üzerinden taşıtarak Haydar Aliyev Limanı’ndan dünya pazarlarına satışını yapan şirketler, Türkiye’nin İsrail’e yönelik ticarete son verme kararına saygı duymuş ve teslim noktası İsrail olan herhangi bir yükleme gerçekleşmemiştir.’”
Yayınlanan ikinci raporun detayları ise şu şekilde:
– Stop Fuelling Genocide kampanyası, ‘Seavigour’ ham petrol tankerinin Türkiye’deki Ceyhan limanında bulunan Haydar Terminali’nden İsrail, Aşkelon’daki EAPC Terminali’ne yaptığı tek bir yolculuğu tespit etmek için daha önce kullandığı benzer bir metodolojiyi tekrarladı. (1)
(1) Seavigour ham petrol tankeri için araştırmacıların daha önce kullandığı metodoloji, 28 Kasım 2024’te Duvar (Türkçe ve İngilizce) ile Middle East Eye tarafından yayınlanmıştı.
– Araştırmacılar, resmi devlet ihracat kayıtlarını kullanarak Azerbaycan’ın Ekim 2023’ten bu yana her ay İsrail’e ortalama 1,3 milyon ton ham petrol ihraç ettiğini hesapladı. Bundan, Türkiye’deki BP’ye ait BTC boru hattının bitiş noktasından İsrail’e birden fazla ham petrol sevki yapıldığı çıkarımı kolaylıkla yapılabilir. (2)
– Bağlam sağlaması açısından: İsrail’in Gazze’deki Filistinlileri hedef almak için kullandığı F-35 savaş uçaklarının yaklaşık 100’üne yakıt sağlamak için 1,3 milyon ton ham petrol rafine edilebilir. İsrail ile F-35 parçası ticaretine izin verilmesindeki rolleri dolayısıyla Birleşik Krallık ve Hollanda hükümetlerine karşı başlatılan yasal süreçler sürüyor. En önemlisi, jet yakıtı olarak rafine edilmiş ham petrol olmadan bir F-35 kalkış yapamaz.
– Seavigour gibi Suezmax boyutundaki gemiler, yaklaşık 150 bin metreküp taşıyabiliyor. Bu, metrik sistemde 140 bin tona eşdeğer. İsrail’e 1,3 milyon tonluk bir ham petrol ihracatı da dolayısıyla rutin olarak yüksek miktarlarda petrol transfer edebilen geniş tankerler tarafından birden fazla yolculuk yapılmasını gerektiriyor.
– ‘Kimolos’ ham petrol tankeri, Ceyhan Limanı’ndaki Haydar Aliyev Terminali yakınlarına düzenli olarak yanaşan Suezmax boyutlarındaki bir gemi olarak tespit edildi. (3)
– Kimolos da Seavigour gibi gemilerle aynı yolu izleyerek Doğu Akdeniz’in ortasında birkaç gün boyunca otomatik tanımlama sistemini (AIS) kapatıyor. (4)
– Kimolos’un liman uğrama kayıtları, İsrail’e yapılan tipik bir gizli yolculukta tankerin Ceyhan’dan tam yük petrol aldığını gösteriyor; bu, ardından Mısır’daki Said Limanı’na yöneleceğine işaret ediyor. Ancak, sonrasında Mısır’da uğradığı bir liman ve bu bilgiye karşılık gelen hiçbir otomatik tanımlama sistemi (AIS) verisi bulunmuyor. Kimolos, bunun yerine Doğu Akdeniz’de AIS’i kapatıyor ve birkaç gün boyunca ‘kayboluyor’. Ardından, günler sonra, benzer bir pozisyonda yeniden ortaya çıkıyor, Ceyhan’a dönüyor ve arada uğradığı hiçbir liman olmadan ‘sihirli’ bir şekilde boş halde BTC Terminali’nde beliriyor. (5)
– Deniz taşımacılığı verileri, tankerin Aşkelon’da durduğu konusunda bilgi içermese de araştırmacılar uydu görüntülerini kullanarak tankerin Aralık 2023 – Aralık 2024 döneminde on kez Aşkelon, İsrail’deki EAPC terminalinde olduğunu tespit etti. (6)
Raporda, bu bulguların ışığında şu çıkarıma yer verildi:
“Araştırmacılar, bu kanıtlardan, makul bir şekilde, Kimolos tankerinin son bir yıldır Azeri ham petrolünü rutin olarak Türkiye’den İsrail’e deniz yoluyla taşıdığı sonucuna vardı. Takip edilen bu 10 yolculuktan sekizi, Türkiye’nin İsrail’e yönelik ticaret ambargosunu açıklamasından sonra yapıldı. Bu gelişme, Türk devletinin Türkiye’nin İsrail’e petrol sevkiyatındaki rolü konusunda (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan’a meydan okuyup hesap sorması sebebiyle 9 aktivisti tutuklamasından kısa bir süre sonra yaşandı.”
‘İSRAİL’E TAM BİR ENERJİ AMBARGOSU UYGULANANA KADAR DURMAYACAĞIZ’
Araştırmaya ilişkin konuşan Stop Fuelling Genocide kampanyasından araştırmacı Theo, “Yeni araştırmamız, Türk limanlarından İsrail’e sevk edilen ham petrolün sistematikleştirilmiş ticaretini gözler önüne seriyor. Bir önceki kanıtlarımızın sadece buzdağının görünen yüzü olduğu konusunda uyarmıştık” dedi. Theo, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin İsrail’e, Gazze’de soykırım yapan ve mevcut durumda Suriye’yi işgal eden bir orduya yakıt sağlamak için kullanılan ham petrol sevk edilmesindeki dahli, Türk hükümetinin İsrail’e yönelik sözde ekonomik ambargosuna olan son inancı da tuzla buz ediyor. Bizim pozisyonumuz değişmedi – Biz Türk hükümetinin yalanlarını ortaya koymaya devam edeceğiz ve Gazze’deki soykırımını etkisiz hale getirecek şekilde İsrail’e tam bir enerji ambargosu uygulanana kadar muhalefet etmeye son vermeyeceğiz.”
Çeviren/Derleyen: Selay Dalaklı
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)