Madeley Court Hotel, kırsal bölge Shropshire’un kalbindeki 16. yüzyıldan kalma bir malikaneden dönüştürülmüş.

Geniş bir yolun sonunda peyzajlı bahçelerle çevrili olan tesis, dört direkli yataklar ve göle bakan bir dinlenme alanı bulunan geniş odalara sahip.

Yüksek tavanlar, açık ahşap kirişler, açık şömineler ve orijinal özellikler, dönemin ihtişamını özetliyor gibi görünüyor. Pastoral bir atmosferin her detayına sahip.

Ancak bu oteli diğer turistik tesislerden ayıran bir özelliği var…

Fark, ‘Burada yaşamayı seviyoruz’ diyen bir genç adam tarafından vurgulanıyor: Kalmak değil, yaşamak…

Jasmine Hikami adlı genç Iraklı ve son dört aydır burada kardeşi ve babasıyla aynı odayı paylaşıyor. Telford’un eteklerindeki tarihi mekana yerleştirilen 300’e yakın göçmenden birkaçı…

‘Mükemmel hizmet ve mutfak’ vaat eden Madeley Court resmi web sitesi, otelin ücretli misafirler için hala açık olduğunu gösteriyor. Ama gerçek öyle değil.

Bir pencerede Arapça yazılmış bir duyuru ve arazide devriye gezen küçük bir güvenlik görevlisi ordusu, Madeley Court’un bunun yerine ‘göçmen oteli’ olarak yeniden işletildiğinin açık işaretleri.

18 yaşındaki Jasmine gibi göçmenlerin en azından insanca muamele görmesi ve kalma taleplerinin değerlendirilirken barındırılması gayet insani. Ancak İngiltere’de halk sığınmacıların Madeley Court’un görünüşte lüks ortamına yerleştirilmesini -özellikle de geçim sıkıntısı krizi ve kamu hizmetlerinde baskı yaşandığı bir dönemde- tartışmaya yol açması kaçınılmaz.

Daily Mail’in haberine göre Afganistan’dan gelenler de dahil olmak üzere göçmenler aslında üç yıldır bu tesiste bulunuyor ancak otelin çevresinde çok az ev veya iş yeri olduğu için bu durum şimdiye dek pek ilgi görmedi.

Birkaç gün önce ‘vatandaş gazeteciler’den oluşan bir ekibin ‘belgesel’ yapmak üzere otele gitmesiyle tartışmalar da başlamış oldu.

Ancak Madeley Court ile ilgili yayınladıkları 15 dakikalık video provokatif özellikler taşıyordu ve sadece YouTube’da binlerce kez izlendi. Diğer platformlara yüklenen videonun kaç kişiye ulaştığı bilinmiyor.

Görüntüler sosyal medyada öngörülebilir bir göçmen karşıtı söyleme neden oldu.

Ancak Madeley Court’un arkasındaki tam hikaye anlatılmadı.

Aslında binanın görünürdeki ihtişamına ve güzel ortamına rağmen, Jasmine Hikami gibi yeni gelenler orada olmaktan minnettar olsalar bile, pek çok kişi Madeley Court’ta kalmayı tercih etmez…

2021 yılı civarında göçmenlerin gelmesinden kısa bir süre önce otele gelen misafirler, internetteki yorumlarda nem ve küf, su lekeli tavanlar, düzgün çalışmayan duşlar, çatlak küvetler, kirli, yırtık sandalye kılıfları ve çürük bir koku gibi konulardan şikayetçi olmuşlar.

Bir zamanlar görkemli bir otel, düğün resepsiyonları için popüler bir yer, yatırım eksikliği nedeniyle korkunç bir şekilde bakımsız hale geldi. Yine de Madeley Court, harap durumuna rağmen, uzun süredir acı çeken vergi mükelleflerinin nezaketi sayesinde sahipleri için bir altın madeni.

Geçmişte, Talash Hotels Group’tan (THG) Ravi ve Sanjay Kathuria kardeşler, sahip oldukları diğer işletmelerde sağlık, güvenlik ve yangın yönetmeliklerini ihlal ettikleri için 700 bin sterlinden fazla para cezasına çarptırılmıştı.

40’lı yaşlarındaki kardeşler Madeley Court’un sahibi olan THG No 3 Ltd şirketinin direktörleri. Genç Ravi Kathuria hisselerin yüzde 75’ini (veya daha fazlasını) elinde tutuyor.

Madeley Court’ta 49 oda var ve göçmen otel konaklamasının sağlanmasında yer alan mali konularda deneyimli bir sektör kaynağına göre, Kathuria kardeşler 2019’da İçişleri Bakanlığı tarafından iltica arayanlara konut sağlamak için on yıllık 1,9 milyar £ tutarında sözleşmeleyle oda başına gecelik 30 ila 67 sterlin arasında para alıyorlar.

Oda başına sadece 40 sterlinlik bir ücret, yılda yaklaşık 715 bin sterlinlik bir geliri temsil ediyor. 60 sterlinden hesaplansa gelir yaklaşık 1 milyon sterlin oluyor.

Şirketin en son dosyalanan hesapları, hissedar fonlarının (şirket varlıklarının hissedarlara ait miktarı) 2021’de otel kapılarını göçmenlere açtığında 74 bin 840 sterlinden 2022’de 804 bin 714 sterline on kat artığını gösteriyor.

Yine Daily Mail’in ilgili haberine ggöre Temmuz ayında İşçi Partisi iktidara geldiğinden beri 20 bin’den fazla kaçak göçmen İngiliz Kanalı’nı geçerek ülkeye geldi, bu da 35 bin sığınmacının şu anda ülke genelinde otellerde kaldığı ve vergi mükelleflerine günlük 5,5 milyon sterlin maliyet çıkardığı anlamına geliyor.

Elbette kariyerlerine garson olarak başlayan ve ilham kaynağı olarak Richard Branson’ı gösteren Kathuria kardeşler, Coventry’nin şık banliyölerinde etkileyici, müstakil evlerde, çok farklı koşullarda yaşıyorlar.

Madeley Court’u 2017’de açıklanmayan bir bedel karşılığında satın aldılar. Bu, bir yıldan biraz fazla bir süre içinde altıncı satın alımlarıydı ve portföylerindeki toplam otel sayısını 13’e çıkardılar.

Sanjay Kathuria anlaşmayı tamamladıktan sonra, ‘Son satın alımımızda büyüme fırsatı olduğuna açıkça inanıyoruz. Biz tamamen aktif bir yönetim ekibiyiz ve bu güzel tarihi binayı ve sunduğu olanakları geliştirmeyi ve tanıtmayı dört gözle bekliyoruz. Mülkiyet değişse de… en yüksek hizmet standartları kalacak’ açıklamasını yapmış.

Lincolnshire, Grantham yakınlarındaki I. Derece koruma altındaki bir malikane olan Stoke Rochford Hall, Talash portföyündeki bir diğer otel, 2022’de göçmenleri kabul etmeye başlıyor.

Bu, iki yıl önce şirketin sekiz sağlık ve güvenlik düzenlemesi ihlali nedeniyle 220.000 sterlin para cezasına çarptırılmasına rağmen gerçekleşti.

Bir belediye görevlisi tarafından otelin rutin bir incelemesinde, bir odanın banyosunda ve mutfakta tehlikeli açık kablolar ve ‘lejyonella riskini izlemek ve kontrol etmek için önlemlerin uygulanmaması’ tespitleri yapıldı.

Belediye, ‘Bunlar ciddi suçlardı. İyileştirme bildirimleri defalarca uzatıldı ancak şirket, kendilerine yardım etmeye çalışan belediye görevlileriyle işbirliği yapmadı.’ açıklamasını yaptı.

Göçmenleri ağırlama sözleşmesi, kalanları kapsayan ancak kovuşturmaya tabi Talash otellerinin durumundan sorumlu olmayan Serco’nun bir sözcüsü konu hakkında şunları söylüyor:

‘Serco’nun piyasa oranları konusunda çok fazla deneyimi ve güçlü bir anlayışı var ve paranın karşılığının alındığından emin olmak için otellere adil fiyatlar ödediğimizden eminiz.’

Shropshire’da ise, Madeley Court’un bir göçmen oteli haline gelmesine yönelik öfke var. Birkaç mil uzaktaki başka bir pansiyonun sahibi ise ‘Otel sahipleri göçmenleri barındırmak için hükümetten açıkça misafirlere ödeme yapmaktan daha fazla para alıyorlar. Buradaki insanlar bunun korkunç bir karar olduğunu düşünüyor’ ifadelerini kullanıyor.