ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a nükleer müzakerelere dönmesi için iki ay mühlet verdiği tehdit içerikli mektubu iki ülke arasında gerilimin artmasına neden oldu. Trump yönetiminin Yemen’de Husi yönetiminin salsırılarından da Tahran’ı sorumlu tutması ve İsrail ile ortak hava tatbikatları düzenlemesi, İran’ı hedef alacak bir saldırıyı da gündeme getirdi. Tüm bu gerilimin ortasında İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, dün yaptığı açıklamada, nükleer anlaşmanın mevcut haliyle uygulanabilir olmadığını ve İran’ın nükleer durumunda önemli ilerleme kaydedildiğini belirterek, ülkesinin ABD ile
doğrudan müzakerelere girmeyeceğini vurguladı.
İran medyasında yer alan açıklamalarda Arakçi, Ortak Kapsamlı Eylem Planı olarak bilinen 2015 tarihli anlaşmanın mevcut şekli ve metniyle yeniden canlandırılamayacağını, bunun İran’ın çıkarına olmadığını belirtti. İran’ın nükleer anlaşmanın şartlarına artık geri dönemeyeceğini ancak anlaşmanın hâlâ müzakereler için bir temel ve model teşkil edebileceğini sözlerine ekledi.
İran Dışişleri Bakanı ayrıca Tahran’ın taktiği ve yaklaşımının Washington ile dolaylı müzakereler yürütmek olduğunu belirterek, ABD ile müzakereyi reddetmesinin inatçılıktan değil, tarihten ve deneyimden kaynaklandığını söyledi. Mevcut şartlarda bazı şeyler değişmediği sürece ABD ile müzakerelere başlamanın artık mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.
Arakçi, Tahran’ın önceliklerinin “düşmanın kendi hedeflerine ulaşmak için bize uyguladığı yaptırımları etkisiz hale getirmek” olduğunu söyledi. Ülkesinin her zaman savaştan kaçındığını, savaşı aramadığını, aksine savaşa hazırlıklı olduğunu ve savaştan korkmadığını vurguladı.