Altın ithalatına getirilen kotalar, kaçakçılar için fırsata dönüştü. Sektör temsilcileri, yüksek uluslararası altın fiyatları ve yetersiz denetimlerin, kaçakçılığı ciddi boyutlara taşıdığına dikkat çekiyor.
10 AYDA 2,5 MİLYAR LİRALIK KAÇAK ALTIN YAKALANDI
Borsa İstanbul’un Kıymetli Madenler Piyasası verilerine göre, 2022’de 264 ton, 2023’te ise 318 ton altın ithal edilmişti. Ancak artan ithalatın cari dengeye olumsuz etkisi nedeniyle, geçtiğimiz yıl ithalata 12 ton kota getirildi. Bu durum, 2023’ün ocak-ekim döneminde 2 milyar 523 milyon TL’lik kaçak altının yakalanmasıyla sonuçlandı. Oysa 2015-2023 yılları arasında toplamda sadece 1 milyar 465 milyon TL’lik kaçak altın ele geçirilmişti.
KAÇAK ALTIN MALİYETLERİ ARTIRIYOR
Altın Sanayi ve İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Atayık, kota uygulamasının uluslararası piyasalarda kilogram başına 4-5 bin dolarlık fiyat farkına neden olduğunu belirtti. “Kota, üretici ve ihracatçıyı olumsuz etkiliyor ve kaçakçılığı teşvik ediyor,” diyen Atayık, kaçak altının düşük ayar ve kalitesiz rafine işlemleri nedeniyle üretim maliyetlerini artırdığını söyledi. “Yüzde 60-70 oranında geri dönüşüme ihtiyaç duyulan bu altınlar, sektörde maliyet yükü oluşturuyor. Kota uygulamasının kaldırılmasını talep ediyoruz,” dedi.
FİYAT FARKI VATANDAŞI ZARARA UĞRATIYOR
Takı Üreticileri ve İhracatçıları Derneği Başkanı Mustafa Kamar ise artan ithalat talebinin fiyat farkını büyüttüğünü vurguladı. “Bugün bir Ata Lira’nın fiyatı 19 bin 500 TL olması gerekirken, vatandaş 20 bin 500 TL’ye satın alıyor. Fark, kaçakçının cebine gidiyor,” diyen Kamar, yıllık 4 milyar dolarlık kaçak altın ticaretine dikkat çekti. Bu durumun halkın cebinden kaçakçılara aktarılan bir kaynak oluşturduğunu ifade etti.