Kanocu öğretmen
Mustafa Sarıkaya, Ordu’ya 75 kilometre uzaklıkta bulunan Kumru Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde coğrafya öğretmenliği yapıyor. 47 yaşındaki Mustafa öğretmen Ordu’nun Kabataş köyünde, çiftçi bir ailede doğa ile iç içe bir çocukluk geçirdi. Köy okulundaki öğretmeninin doğa sevgisi çocuk yaşta onu da cezbetti. 25 yıl önce Nahçıvan Devlet Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenciyken Antalya’da yaptığı bir tatil sırasında kano sporu ile tanışıp hobisini profesyonel uğraşa çevirdi. Yine üniversitede aldığı coğrafya eğitimi sırasında hocaları fosillere dokunmasına izin vermeyince o da kendi fosillerini bulup biriktirmeye başladı. Mustafa öğretmen on binlerce kilometre yol katederek topladığı fosillerle Türkiye’de bir lisede kurulan ilk fosil müzesini açtı. Öğrencilerini kano sporuyla tanıştırdı ve borçlanarak aldığı kanoları onların hizmetine sundu. O günden sonra Kumru Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde mezuniyet eğlenceleri ‘kano’ kamplarında, kitap okuma saatleri ise kano üzerinde yapılmaya başlandı.
‘KANOCU HOCA’ DİYORLAR
Öğretmen Mustafa Sarıkaya ilgi alanlarını ve öğrencileri için yaptığı çalışmaları şöyle anlatıyor:
“Çocukluğum güzel bir köyde doğayla haşır neşir olarak geçti. Siyah önlük, kara lastik döneminde Kabataş İlkokulunda öğretmenim bizi Bolaban Irmağı’na pikniğe götürmüştü. Kano, fosil bilimi ve coğrafya branşına ilgimin o piknikte duyduğum aromatik kokulara dayandığını düşünüyorum. Hem fosil araştırırken hem de kanoda doğadayım. Beni branşımdan önce ilgi alanlarımla tanıyorlar ve ‘kanocu hoca’ diyorlar. Üniversitenin son yıllarında Olimpos’a gidip kano yapmıştık. O günden sonra ‘bir gün kanom olur mu?’ diye düşündüm. Amatör ilgim sonrası 2019’da antrenörlük belgesi aldım. Ordu Kano Kulübü (ORKADO) Derneğini kurduk. Ordu’daki ilk kano yarışlarını organize ettik. Perşembe Yaylası’nda 1500 metrede ilk defa kano yarışı yapıldı. Ordu-Giresun Havalimanı yakınına Türkiye’nin en iyi kano parkurlarından biri açıldı. Samsun Terme Belediyesi ile beraber Türkiye’nin en büyük kano çocuk festivalini yaptık. Eskiden çevre köylerde kanoyu gördükleri zaman ‘bu ne böyle, muz kabuğu mu’ diyorlardı. Şimdi Ordu’da kano sporu konuşulmaya başlandı.
KANO ÜSTÜNDE KİTAP OKUYORUZ
600 mevcutlu okulumuzda öğrencilerimiz kano ve fosil bilimine büyük ilgi duymaya başladılar. Borçlanarak aldığım 20 kanoyla birlikte toplam 30 kanomuz var. . Bunları okulda kurduğumuz kano kulübünde öğrencilerimizle kullanıyoruz. Bazen velilerimizin de katılımıyla kano kampları düzenliyoruz. Bazı hafta sonları kitap okuma etkinliğimiz oluyor ve hep birlikte kano üstünde kitap okuyoruz. Böylece kitap okumayı ilgi çekici hale getiriyoruz.
KANO KAMPINDA MEZUNİYET TÖRENİ
Kırsal bir bölgedeyiz ve çocuklarımızın çoğu yüzme bilmiyor. Kano aslında onlara uzak bir spor dalıydı. Ama bu sporu çok sevdiler. Şimdi her yıl mezun olacak öğrencilerimizi ‘mezuniyet kampı’ için Ulugöl’e götürüyoruz. Mezuniyet törenimizi de bu kampta yapıyoruz.
HAYALİM KANO İLE REHABİLİTASYON
Bu yıl öğrencilerim ilk kez kano yarışlarına katıldılar. 7-8 öğrenciyle katıldığımız yarışmalara birer saatlik eğitimle katıldılar ve bölge finallerini geçtiler. Türkiye Finalleri’ne katılmaya hak kazandık ve Eskişehir’deki okullararası turnuvada 1 kızımız Türkiye 7’incisi diğeri ise 8’inci olarak ilk 10’a girdi. İlerleyen süreçte Ordu’da bir kano okulu açmayı hayal ediyorum. Burada dezavantajlı çocuklarımızı kano sporu ve hidroterapi ile rehabilite etmek için çalışmalar yapmak istiyorum.