Olayı sosyal medya hesabından paylaşan profesyonel koç Gözde Vural Çayır, şu yorumda bulundu:
“Psikiyatride ve nörobilimde, bu fenomen “hücresel hafıza” olarak adlandırılır. Hücresel hafıza teorisine göre, vücuttaki hücreler, yaşanmış olayların enerjisini veya bilgisini tutabilir. Bu teori, kalp nakli alıcılarının bağışçılarının bazı hatıralarını ya da özelliklerini taşıdığına dair bildirilen vakalarla desteklenmiştir.
Araştırmalar, kalbin kendi başına bir “sinir ağı” içerdiğini ve bağımsız bir hafıza sistemine sahip olabileceğini göstermektedir. Buna “kalp beyni” adı verilir. Kalbin çevresindeki sinir hücreleri, beynimizden bağımsız olarak bilgi alabilir, işleyebilir ve bunlara tepki verebilir. Bu durum, bazı bilim insanlarını, duyguların ve travmatik anıların bir kısmının beyinden ziyade kalpte de depolanabileceğini düşünmeye yönlendirmiştir.”