Trump, ABD’nin 47. Başkanı olarak yeminini etti.

Getirdiği yeni düzenlemeleri zaten haberlerden okumuşsunuzdur.

Trump‘ın yemin töreninde konuşması planlanan Michiganlı imam son anda tören programında konuşma yapanlar listesinden çıkarıldı.

Hatta Türkiye‘de de bazıları “Herkes konuştu, bir tek İslam’a söz verilmedi” diye tepki gösterdi.

Bunun sebepleri arasında yemin komitesi ekiplerinin güzel bir iş çıkaramamış olduğunu söylemek lazım.

Dearborn, Michigan‘dan Müslüman bir din adamı olan İmam Huşam El-Hüseyni’nin listeden çıkarılmasına dair sorulara Trump yönetimi cevap vermedi.

Dearborn‘daki Kerbela İslami Eğitim Merkezi‘nde direktör olan imam 1970’lerde Amerika‘ya gelmiş. 1994’de eğitim merkezini kuruyor.

Cemaatte Iraklı ve Lübnanlı Şiiler ağırlıklı.

Savaş dönemi gelenlerin topluma uyum sağlaması için çalışmalar yapmış…

Trump, Michigan’da Müslümanlarla anlaştı. Burada yaşayan Arap ve Müslümanlarla poz kameralara verdi.

Bazı Müslümanlar Gazze krizi nedeniyle Biden’a değil Trump’a oy sözü verdi…

Seçim öncesinde Al-Hüseyni, Trump‘ı destekleyen bir konuşma yaptı.

Al-Hüseyni, “Donald Trump’ı destekliyorum çünkü o eşcinsel evliliğe karşı çıkıyor ve seçimdeki en Hıristiyan kişi o” dedi. “Bizi muhafazakar değerlere döndürecek, ben bir Müslümanım ve eşcinsel evliliğe karşı çıkan herkesin yanında olacağım” diye konuştu.

Tören sırasında kutsama duası yapan diğer iki inanç lideri, New York‘taki Yeshiva Üniversitesi başkanı Haham Ari Berman ve Brooklyn Roma Katolik Piskoposluğunda rahip olan Rahip Frank Mann olarak listedeydi.

***

Peki ne oldu da imam listeden çıktı?

İmam ailesi Saddam döneminde yakınlarının yönetimce zulme uğramış olduğunu vaktiyle ifade etmiş Irak kökenli bir Amerikalı. Dearborn, Michigan’da yaşıyor.

Buraya kadar OK.

Yakın zamanda sosyal medyada Al-Husainy‘nin, 2007’de Fox News‘ın sonra iptal edilen programı “Hannity and Colmes”te yer aldığı ve Hizbullah’ı terörist bir grup olarak tanımayı, tam olarak olmasada kısmen reddettiği bir video ortaya çıktı.

Al-Hüseyni, Sean Hannity‘nin grubu bu şekilde tanımlayıp tanımlayamayacağı sorusuna “Her şeyden önce, her şeyden önce Hizbullah bir Lübnan örgütüdür” diye yanıt verdi.

Aslında yapının Lübnan Anayasasındaki yerini aktardı… Kelime anlamını açıkladı. Ama bugün durum değişti.

“Ve benim bununla hiçbir ilgim yok. Ama Hizbullah’ın İncil’de bir anlamı var. Yahudilikte, Hıristiyanlıkta ve İslam’da Tanrı’nın halkı anlamına gelir” diye devam etti.

70 yaşındaki Al-Hüseyni‘nin, Amerika‘da başkanlık açılışında konuşan ilk Müslüman lider olacaktı.

Ama son anda fark edilen ve 17 yıl önceki konuşmada geçen bu sözler vaazları ve liderliğiyle tanınan imamın yemin törenine konuşmasının iptaline yol açmış görünüyor.

İmam aslında Hizbullah‘ı övmüş değil ve konuşmasında mesafe de koymuş. Ancak soruy atam cevap vermiyor ve “teröristler” demiyor.

9 Aralık 2006 Cuma günü Michigan, Dearborn‘da Saddam Hüseyin‘in idamının yaklaştığını anlattığı konuşmadan fotoğraflar da yeniden gündeme geldi.

Bu konuşma sırasında El-Hüseynî‘nin karşısındaki resim, 2003 yılında Irak’taki savaş sırasında öldürülen Irak‘taki Şii Müslüman lider Ayetullah Muhammed Bakir el-Hakim‘e ait.

Bu da ayrıca tartıșıldı.

Trump, Hizbullahı olgularla Lübnan yasalarındaki yeri ile tanımlamaya çalışan imamı, Ulusal Katedralde salı günü kendisine podyumdan hitap eden piskoposa tercih edebilirdi…

***

Ancak Trump‘a meydan okuma başka bir dini törende bir Hristiyan piskopostan geldi…

Washington Başpiskoposu Mariann Edgar Budde Salı günü Trump’ın göreve başlamasından bir gün sonra Washington Ulusal Katedrali‘nde ülke için dini dua hizmeti sırasında Trump‘a siyasi eleştiri içeren çağrıda bulundu:

“Son bir rica dilememe izin verin, Sayın Başkan,” diye başladı, “Tanrımızın adına, şu anda korku içinde olan halkımıza merhamet etmenizi rica ediyorum. Demokrat, Cumhuriyetçi ve bağımsız ailelerde, hayatlarından korkan bazı gay, lezbiyen ve trans çocuklar var.”

Trump’a bu sözleri söyleyen, İsa‘nın merhametinden bahseden, “göçmenler bizim çöplerimizi alıyor, restoranlarda bulaşıklarımızı yıkıyor” diyen bu piskopos, Trump‘ın önceki başkanlığı döneminde sokak röportajında kameralara takılmış ve Trump’tan kurtulmak gerektiğini habercilere söylemiş.

Budde 2011 yılında beri Washington‘un ilk kadın Piskoposu olarak görevde.

Bu videolar da Katedraldeki programdan sonra ortaya çıktı.

Piskopos haksızlık olduğunu düşündüğü uygulamalara sessiz kalmadı.

Yine de yemin töreni programında iki fiyasko oldugunu söyleyebiliriz.

Bizde olsa bu piskopos öncesinde didik didik edilir profili taranırdı.

Trump piskoposun “işini iyi yapmadığını”, “programın sıkıcı olduğunu”, “rahibin dine siyaset karıştırdığını” söyledi.

***

Bu arada Türkiye‘de Kartalkaya Bolu’daki otel yangını ile New York Türk Evi yangın ruhsatı olayı aklıma geldi.

Koskoca New York Belediye Başkanı Eric Adams‘ın, Türk Evi‘ne yangın merdiveni denetimi olmadan hızlı ruhsata “zorlandığı” iddia edildi ve rüşvetle yargılanıyor…

Öyleki adam bir demokrat olarak Trump’ın kendini affetmesine gebe kaldı.

Kartalkaya da hayatını kaybedenlerin yakınlarına sabır dilerim.