İstanbul’da, yurt dışında basılan sahte 50 ve 100 dolarlık banknotların piyasaya sürüldüğü ve bu nedenle Kapalıçarşı’daki bazı döviz bürolarının dolar alımını durdurması sonrası akıllara daha önce yapılan dolar kalpazanlıkları geldi.
Politik yönü de olabilen dolar kalpazanlığını zaman zaman ülkeler de yaptı. Bunların başında Saddam Hüseyin Irak’ı geliyor…
1979-2003 yılları arasında Irak’ı yöneten Saddam, 1990’daki Birinci Körfez Savaşı esnasında Amerikan dolarının güvenilirliğini zedelemek ve Amerikan ekonomisini zayıflatmak için piyasaya milyonlarca sahte dolar bastı.
“SADDAM DOLARI” VEYA “İKİZ DOLAR”
Yüzde 99 gerçek olduğu ve morötesi ışıkla anlaşılmadığı iddia edilen “Saddam doları”, savaşın ardından ABD ile Irak yönetiminin arasının açılması sonucu piyasaya sürüldü.
ABD ambargosunu delerek nakit ABD doları toplayan Saddam, bir taraftan da dünyanın en gelişmiş teknikleriyle sahteliği zor anlaşılabilecek nitelikte ABD dolarları bastırdı. Bu paralara “Saddam doları” dendiği gibi “ikiz dolar” da deniyordu.
ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından bu paraların akıbeti uzun yıllar merak konusu oldu. Zira işgal öncesinde sahte dolarlar dışında Irak Merkez Bankası’ndaki orijinal dolarlar da devrik Irak yönetimi tarafından kaçırıldı. 2004 yılında Irak’ın işgalinden sonra Irak Merkez Bankası’ndan tahmini bir milyar doların nereye götürüldüğü hep yanıtını aradı.
2003 yılında New York Times gazetesi, Saddam hükümetinin üç milyar dolarının Suriye ve Lübnan`daki bankalarda bulunduğunu iddia etti. Gazeteye göre, Türkiye’deki bankalarda da Iraklılara ait 500 milyon dolardan fazla para bulunduğu da aynı haberde yer alan bir başka detaydı.
Saddam dönemine ait milyonlarca “Saddam doları”, “özel aracılar” yoluyla 2016’da piyasaya sürüldüğü haber oldu. Bu paralar, para ışığı cihazı testinden de başarıyla geçerek görenleri hayrete düşürdü. Hürriyet’te o dönem yapılan bir haberde, şebeke üç milyon dolar değerindeki “Saddam dolarını”, piyasada bir milyon dolara denk gelen 920 bin euro karşılığında satıyor.
BAĞDAT’IN İŞGALİ: “BİR NEVİ VAHŞİ BATI GİBİYDİ”
Koalisyon güçlerinin Irak’ı işgalinde koalisyon kuvvetlerinin sözcülüğü yapan Albay Charles Krohn, eski rejime ait milyonlarca dolar nakit paranın denetlenmediğini şu sözlerle özetledi:
“Savaş başında, Amerikan güçlerince el konan, 700 ya da 800 milyon dolar tutarında bir para vardı. Bu para, Saddam Hüseyin’e ve halkına aitti. Paraya ne olduğunu bilmiyorum. Kimin bildiği hakkında da, hiçbir fikrim yok. Bu paranın çoğunun, operasyon bölgelerinde serbestçe harcamaları için, komutanlara verildiğinden şüpheleniyorum.”
Albay Krohn’un, bu para hakkında nasıl bir muhasebe işlemi yapıldı sorusuna verdiği yanıt ise dikkate değer:
“Bu para hakkında herhangi bir hesap tutulup tutulmadığını bilmiyorum. Daha alt rütbeli bir askere konuyu açtığımda bana şunu söyledi: ‘Krohn biliyorsun, 700 milyon dolar, önemli miktarda bir para. Eğer herhangi biri gelir ve özel bir nedenle, birkaç milyon isterse, bunu tek tek saymaya kalkmak uzun sürer’ Ben de şöyle yanıt verdim: ‘Bekleyebilirdin. Bu en azından, paranın hesabını tutma konusunda bir niyet olduğunu gösterirdi. Sonunda da, ben şu günün şu saati şu insana 225 kilogram ağırlığında yüz dolarlık banknotlar verdim’ derdin.”
Krohn, o günleri “Bir nevi, Vahşi Batı gibi bir şeydi” diyerek özetliyor.
ABD’NİN “İRAN” İDDİALARI
ABD, İran’ın Yemen’deki “istikrarı bozmak için” yüz milyonlarca dolarlık sahte para bastığını uzun süre iddia etti.
ABD, bu yüzden o dönem, İran’a “sahte para” yaptırımında bulundu.
ABD’nin İran yaptırımları bununla sınırlı da değil.
1992’de ABD Kongresi, İran hükümetinin ABD tarafından sağlanan baskı makinelerini kullanarak milyonlarca adet “neredeyse kusursuz” sahte 100 dolarlık banknot ürettiğini iddia etti.
KOLOMBİYA, KUZEY KORE…
ABD’nin iddiasına göre, Kolombiya ve Kuzey Kore, en çok ve en kaliteli sahte Amerikan Doları basan ülkeler.
ABD Maliye Bakanlığının geçmiş zamanlı raporunda, en kaliteli Amerikan dolarlarının Kuzey Kore’de basıldığına dikkat çekiliyor. “Süper banknot” adı verilen bu sahte paralar ilk kez 1989 yılında ortaya çıktı. O dönemden bu yana milyonlarca dolar tutarında süper banknot ele geçirildi.
Yetkililere göre, bilgisayar teknolojisinin yayılması sahte para basımında etkili oldu.
2013 YILINDA DEVREYE GİREN “ÜÇ BOYUTLU GÜVENLİK ŞERİDİ”
ABD, biraz da bu nedenle, kağıt paraların çoğunu aşamalı olarak değiştirmeye başladı. Yeni banknotların basımında eskiden olduğu gibi filigran, kabartma baskı, emniyet şeridi ve özel mürekkep kullanılıyor. Ancak bazı yeni önlemler de var. Örneğin parada kullanılan bazı maddeler ve mürekkebin rengi tarayıcılarla kaliteli bir şekilde kopya edilmesini önlüyor.
Sahteciliği engellemeyi amaçlayan, “üç boyutlu güvenlik şeridi”, renk değiştiren rakamlar ve çizimler ile mikro baskı içeren yeni bir 100 dolarlık banknot tasarımı 2013 yılında dolaşıma girdi.
SÜPER DOLAR
Türkiye piyasasında sahtesiyle en sık karşılaşılan efektifler, ABD Doları ve euro. 100 ABD Doları efektiflerin, eski seriler içinde yer alan ve uluslararası piyasada “Süper Dolar” olarak nitelenen sahte versiyonları, buna örnek gösterilebilir.
Sahte ABD Doları efektifleri için, ofset baskı; eurolar içinse dijital teknolojinin daha ağırlıklı kullanıldığı gözlemleniyor.
Sahte para üretiminde genellikle gözlemlenen unsurlar şunlar:
Piyasada bulunabilen kâğıtların kullanılması,
Filigran, emniyet şeridi gibi güvenlik özelliklerinin baskı yoluyla taklit edilmesi,
UV ışığına tutulduğu zaman fark edilen özelliklerin yüksek iğfal (aldatma, dolandırma) kabiliyeti taşıyacak şekilde üretilmesi,
Yabancı ülkelerdeki düşük değerli banknotların, üzerinde değişiklikler yapılarak uluslararası geçerliliği olan yüksek değerli efektifler gibi piyasaya sürülmesi.