KPSS gitti akademi geldi: ‘Daha büyük haksızlık olacak’
Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen atamalarında KPSS ve mülakat uygulamalarını kaldırdı, yerine Akademi Giriş Sınavı (AGS) ile iki yıllık bir eğitim sürecini içeren Milli Eğitim Akademisi’ni getirdi.
Ancak mülakat mağduru öğretmenler, yeni sistemin atamalarda hak kayıplarını çözmeyeceğini aksine atama sürecini uzatacağını söyleyerek tepki gösteriyor.
Ayrıca öğretmenler, akademideki öğretmenler tarafından ve kurayla kimin atanacağına karar verilmesinin haksızlığı artıracağını düşünüyor.
KPSS YERİNE AKADEMİ GİRİŞ SINAVI GETİRİLDİ
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmen atamalarında bu yıldan itibaren geçerli olacak Milli Eğitim Akademisi’ni kurdu. Devlet okullarında görev yapmak isteyen öğretmenler, önce iki yıl Milli Eğitim Akademisi’nde eğitim dersleri alacak. Akademiye girmek için KPSS yerine genel kültür-genel yetenek ve alana ilişkin soruların bulunduğu Akademi Giriş Sınavı’na (AGS) girecekler.
Yeterli puanı alarak belirlenen atama sayısı içerisinde olan öğretmenler, her dönem 10-14 hafta sürecek eğitimden sonra yeniden yazılı ve sözlü sınavlara tabi tutulacak. Eğer bu sınavlardan başarı sağlarlarsa sözleşmeli olarak atanabilecekler. Akademi süresi boyunca öğretmen adaylarına günümüz itibarıyla 23 bin TL ödeme yapılacak. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2024 yılında KPSS’ye girerek atama bekleyen öğretmenlerin mülakatla atamasının olacağını açıkladı.
Öğretmen atamalarında sistem yeniden değişmişken 2023 yılında alınan KPSS puanlarıyla atama bekleyen mülakat mağduru öğretmenler, Milli Eğitim Akademisi’ni değerlendirdi. Öğretmenler, sürekli sistem değişikliği yapılması ve haksızlıkların giderilmemesi nedeniyle güvenlerinin kalmadığını, Milli Eğitim Akademisi’nin de atama sorununu çözmeyeceğini anlattı.
‘EĞİTİM FAKÜLTELERİ NEDEN VAR?’
Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı’nın önünde nöbet tutan mülakat mağduru öğretmenlerden Sevgi Süle, 12 yıldır KPSS ile atama bekleyen bir öğretmen. 2023 yılında KPSS’ye, bir sene sonra da mülakatlara giren Süle, belirlenen atama sayısının içerisinde olmasına rağmen yüzde 50 KPSS-yüzde 50 mülakat sistemi nedeniyle mülakat mağduru oldu. Kendisiyle yapılan mülakatı, “10 dakika dinlediler. Kendi aralarında ‘öğle yemeğinde ne yesek’ diye konuşuyorlardı” sözleriyle değerlendiren Süle, KPSS’nin şans işine döndüğünü düşünüyor.
Süle, Milli Eğitim Akademisi’nde eğitim derslerinin verilecek olmasını ise “Ben Eğitim Fakültesi’nde eğitim derslerini alıyorum, mezun olunca öğretmen olarak mezun oluyorum. Benim doğrudan göreve başlamam gerekiyor. KPSS vardı zaten. Şimdi akademi ile beraber beni iki yıl daha eğitime maruz tutuyorsun. O zaman Eğitim Fakülteleri neden var? Onları kapatın. Bana o sürede asgari ücret gibi bir maaş verecek. Aslında asgari ücretli öğretmeni daha da sistemli hale getirmiş oluyor” dedi.
Süle, puanları birbiriyle eşit olan öğretmenlerin atamasının kurayla yapılacak olmasıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Bunun sonucunda atanıp atanmayacağımız da belli değil. Oradaki öğretmenlere bağlı. Mülakatlarda olduğu gibi burada da bir torpil durumu söz konusu olacaktır. 3’te 1’in ataması yapılacak. Onu da kurayla seçecekmiş. Daha da büyük bir haksızlık olacak.”
‘NE EĞİTSEL NE MESLEKİ HİÇBİR GETİRİSİ YOK’
7 yıldır atama bekleyen öğretmen Remziye Şen, mülakatlarda oluşan mağduriyet nedeniyle kasım ayından beri mücadele ettiklerini fakat bakanlık tarafından muhatap alınmadıklarını söyledi. Davalar açıldığını belirten Şen, “Açılan davalar sonucunda ölçme kağıtlarında yapılan puanlama hatalarını kendi gözlerimizle gördük” dedi.
Mağduriyetlerinin giderilmediği takdirde kendisinin de akademiye tabi tutulacağını kaydeden Şen, şunları söyledi: “Akademi ile Eğitim Fakülteleri’nde aldığımız eğitimi, diplomalarımızı yok sayarak bizi tekrardan bir eğitime tabi tutmak istiyorlar. Kendi kadrolarını oluşturmaya yönelik yapılmış bir proje. Biz öğretmenlere ne eğitsel ne mesleki anlamda hiçbir getirisi olmayan, sadece zamanı ve iş sağlamayı biraz daha ertelemek, insanları biraz daha oyalamak için yapılmış bir proje gibi geliyor. Bizde olumlu anlamda bir karşılığı yok.”
Milli Eğitim Akademisi’nde de yazılı ve sözlü sınavın olduğunu hatırlatan Şen, “Kayırmacılığın olmayacağının garantisi yok. Milli Eğitim Akademisi hatta buna çanak tutuyor. Bizim akademiye hiçbir şekilde güvenimiz yok” dedi.
‘İNSANLARIN ÖĞRETMENLİĞİ TERCİH ETMEMESİ İÇİN UYDURULAN BİR ŞEY’
5 senedir atama bekleyen mülakat mağduru Tarih Öğretmeni Mert Kılıç, “Akademide de mülakat var. Mülakatın sürece yayılmış hali. Mülakat mağduru bir öğretmenim. 20 senelik emeğim 15 dakikada çöp edilmiş oldu. Aynı şekilde akademide de iki sene boyunca oyalayıp bu süreçte de elenme durumunuz var. Bu, Eğitim Fakülteleri’nin bir işe yaramadığı, fakültelerin bir şey öğretemediği anlamına geliyor” diye konuştu.
Kılıç, Eğitim Fakülteleri’nde alınan derslerin aynısının akademide verileceğini belirterek, “Sadece orada akademisyenlerin cebine fazladan para girecek. Durum bundan ibaret. Atama sürecini uzatmak ve insanların öğretmenlik mesleğini tercih etmemesi için uydurulan bir şey” dedi.
‘SÜREKLİ SİSTEM DEĞİŞİYOR, HANGİ BİRİNE AYAK UYDURACAĞIZ?’
17 yıldır özel sektörde öğretmenlik yapan Biyoloji Öğretmeni Hülya Yalçın, branş sıralamasında 110’ncuyken son yapılan mülakatlarla sıralaması 198’e gerileyerek elendi. “Benim için öğretmenlik sevdası mülakat mağduriyetiyle son buldu” diyen Yalçın, kendisine verilen puanlarda oynama olduğunu, 0,2 puanla atamayı kaçırdığını söyledi.
Yalçın, öğretmen atama sisteminde her yıl değişiklik yapıldığını, sınava hazırlanırken nasıl bir sistemle karşılaştıklarını bilmediklerini belirtti. Yalçın, şöyle devam etti: “Adalete olan güvenim sarsıldığından dolayı akademide de bu adaletin nasıl sağlanacağına karşı şüphelerim var. Hepimizin psikolojisi çok bozuldu. Süreç içerisinde sürekli bir sistem değişikliği, yenilik, yenilik… Hangi birine ayak uyduracağımızı bilmiyoruz. Öğretmen adayları her geçen gün zorlanıyor. Öğretmen adaylarını yeni soru işaretleri bekliyor. Açıklamalar yeterli değil.”