Çalışmaya liderlik eden PIK araştırmacısı Christine Kaufhold, “Düşük ve orta düzeydeki emisyon senaryolarında bile zirve sıcaklıkların daha önce tahmin edilenden çok daha yüksek olabileceğini bulduk” dedi. Araştırma sonuçları, karbon salınımının azaltılmasının ve karbonun atmosferden çıkarılmasının hızlandırılmasını gerektiren acil bir duruma işaret ediyor.
Araştırmaya göre, bu ölçekteki bir ısınma, özellikle yaz aylarında dünya genelinde ölümcül sıcaklıkların yaşanmasına neden olabilir. Ayrıca, bu tür bir sıcaklık artışı, yaygın kuraklıklar, orman yangınları, tropikal fırtınalar ve sel gibi aşırı hava olaylarının daha da artmasına yol açacak.
Ayrıca, deniz seviyelerinin yükselmesiyle kıyı şehirleri sel tehdidi altında kalacak ve milyonlarca insan güvenli bölgelere göç etmek zorunda kalacak. Diğer taraftan, yüksek sıcaklıklar yaygın tarım ürünlerinin büyümesini olumsuz etkileyerek küresel gıda güvenliğini tehlikeye sokacak.
Araştırma kapsamında, PIK ekibi yeni geliştirdikleri CLIMBER-X adlı bilgisayar modelini kullanarak gelecekteki küresel ısınma senaryolarını simüle etti. Bu model, atmosferik, okyanus koşulları ve metan gibi sera gazlarını içeren fiziksel, biyolojik ve jeokimyasal süreçleri entegre ediyor.
Araştırmacılar, düşük, orta ve yüksek emisyon düzeylerine dayanan üç farklı senaryoyu değerlendirdi. Bulgulara göre, karbon döngüsü geri besleme döngüleri adı verilen süreçler, iklim değişikliğini hızlandırarak beklenenden daha büyük bir ısınmaya yol açabilir.
Örneğin, yağışlı hava koşulları kolayca yanabilen otların büyümesini teşvik ederken, bu otların kuruması durumunda yangınların kontrolden çıkmasına neden olabilir. Ayrıca, yağmur suyundaki CO2’nin kayaçları aşındırması, atmosfere daha fazla CO2 salınmasına neden olabilir.
PIK araştırmacısı Matteo Willeit, “Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmak için karbon salınımının daha önce düşünülenden çok daha hızlı azaltılması gerekiyor.” diyerek uyarıda bulundu.
Araştırmanın ortak yazarı ve PIK direktörü Johan Rockström, “Araştırmamız açıkça gösteriyor: Bugün yapılan eylemler, bu gezegende önümüzdeki yüzyıllarda yaşamın geleceğini belirleyecek. Paris Anlaşması’nın hedefi sadece bir siyasi hedef değil, temel bir fiziksel sınırdır.” ifadelerini kullandı.
More Stories
İnşaat işçisi bulunamıyor
Dünya Ekonomik Forum Raporu’na göre mesleklerin yüzde 22’si dönüşecek: İşler kökten değişiyor
Zammı yetersiz bulanlar iş değiştirme peşinde