Vakıftan yapılan açıklamada, ciltteki kuruluk ve kaşıntının, sanılanın aksine sadece dış etkenlerden kaynaklı olmayabileceği belirtildi.
Böbrek hastalıklarında da bu tür belirtilerin görülebileceği aktarılan açıklamada, kronik böbrek hastalığının vücutta toksik maddelerin birikmesine yol açıp, cildin kurumasına neden olduğu, bu durum süreklilik arz ediyorsa sadece mevsimsel etkiler veya beslenme eksikliklerine bakmanın yeterli olamayabileceği kaydedildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TBV Başkanı Erk, böbrek hastalıklarının sinsi ilerlediğini ifade etti.
Bunun erken dönemde belirti vermediğine dikkati çeken Erk, “Ciltteki kuruluk basit bir problem gibi görünse de vücudumuz bizi uyarıyor olabilir. Bu nedenle sinyalleri iyi okumak gerekir. Erken teşhis, böbrek hastalıklarının ilerlemesini durdurabilir ve genel sağlığınızı koruyabilir. Bu nedenle, yılda bir kere yapılan kan testleri ve doktor kontrolleri böbrek sağlığınızı korumanın en önemli yollarından birdir.” bilgisini verdi.
“Kaşıntının en kesin tedavisi böbrek nakli”
Vakfın yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Aydın Türkmen ise gerek kronik böbrek yetersizliği sürecinde gerekse son dönem böbrek yetersizliğinde kuruluk ve kaşıntının çok sık gözlenen sorunlardan biri olduğunu ve hastaların yaklaşık 3’te birinde görüldüğünü belirtti.
Hastalara yeterli etkinlikte diyaliz yapılamamasının da şiddetli kaşıntıya yol açabildiğini aktaran Türkmen, şunları kaydetti:
“Böbrek yetersizliğindeki kaşıntıyı, kuru cilt, ilaçlarla ilişkili kaşıntı, sarılık ve kanser hastalarında görülen kaşıntılardan ayırmak gerekir. Böbrek hastalığına bağlı gelişen kaşıntının tedavisi için vücutta biriken toksik maddelerin düzeyinin düşürülmesi gereklidir. Kan fosfor ve parat hormon düzeyleri normal seviyelere getirilmeye çalışılır. Hasta giriyorsa diyalizin en etkin şekilde yapılmasına özen gösterilir. Topikal tedaviler, nemlendiriciler ve fototerapi kullanılabilir. İleri evre böbrek hastalığıyla ilişkili kaşıntının en kesin tedavisi ise böbrek nakli yapılmasıdır.”
Vakfın diyetisyeni Gökçen Efe Aydın de beslenme alışkanlarının cilt sağlığını doğrudan etkileyen nedenler arasında bulunduğunu ifade etti.
Yetersiz su tüketimi ile aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların cildin nem kaybetmesine neden olduğuna işaret eden Aydın, Özellikle A, C, E vitamini ve Omega-3 yağ asitlerinden yetersiz bir diyetin, cildin elastikiyetini kaybetmesine ve kurumasına yol açtığını aktardı.
More Stories
TTB: Yeni Özel Hastaneler yönetmeliğinin hukuka aykırı maddelerinin iptali için girişimde bulunulacak
TTB: Yeni Özel Hastaneler yönetmeliğinin hukuka aykırı maddelerinin iptali için girişimde bulunulacak
Kalp hastalıklarının tedavisi için ‘kalp kası yamaları’ geliştirildi