Laikliği hedef alan Bakan Yusuf Tekin’den yeni açıklama: Skandal sözlerine sahip çıktı, kendini böyle savundu
Laikliği hedef alan sözleri siyaset gündemine oturan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bugün bir dizi ziyaret için Rize’ye geldi.
Rize Valiliği’ni ziyaret eden Bakan Tekin, şeref defterini imzalamasının ardından makamda yetkilerle buluştu.
AKP OLAĞAN KONGRESİNE KATILDI
Valilik ziyaretinin ardından Bakan Tekin, Güneysu ilçesine geçerek, AKP Güneysu İlçe Başkanlığı’nın 8’inci Olağan Kongresi’ne katıldı.
Burada konuşan Bakan Tekin, şu ifadeleri kullandı:
“AK Parti iktidarı döneminde yapılan okulların tamamı birinci sınıf inşaat malzemeleri, birinci sınıf inşaat kalitesi ve projelendirmesi de öyle. Sadece bu değil okullarımız deprem konusunda, coğrafi koşullar konusunda standartların gerçekten üstünde okullar yaptık. Türkiye genelinde bir derslik başına öğrenci sayısını 20 kişilere düşürdük. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısını OECD ortalamalarına getirdik. Teknoloji konusunda Birleşmiş Milletler’in raporunda, ‘Tüm dersliklerinde akıllı tahta olan tek ülke Türkiye’ diyor.
Şimdi ben bunları anlatıyorum, Cumhuriyet Halk Partisi bütçe görüşmeleri esnasında beni bu söylediklerimden dolayı eleştiriyor. Diyorum ki; eğitim teknolojileri ve eğitimin maddi altyapısı anlamında AK Parti öncesi ve AK Parti sonrası, milattan önce ve milattan sonra gibi duruyor. Sadece fiziki altyapı olarak değil aynı zamanda temel hak ve hürriyetler anlamında da AK Parti çok zor koşullarda devasa adımlar attı. Ben diyorum ki onlara o zaman, sizin hizmetten anladığınız şeyle temel hak ve hürriyetlerden anladığınız şeyler benimkiyle farklı.”
‘ESKİ 1940’LI YILLARI HATIRLAMIYORLAR, HATIRLAMAK İSTEMİYORLAR’
Dün Batman’daki programda yaptığı konuşmayı anımsatarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni hedef alan Bakan Yusuf Tekin, “Dün Batman’da bazı açıklamalar yaptım. Özellikle dini, inanç ve ibadet hürriyeti bağlamında Adalet ve Kalkınma Partisi uygulamalarının evrensel laiklik uygulamasıyla bağdaştığını, örtüştüğünü ama bunu eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin, laiklik algısının Türkiye’ye özgü kendine has, özgürlükçü olmayan bir laiklik anlayışı olduğunu iddia ettim. Bunu da örnekleriyle söyledim. Şimdi o günden beri sosyal medyada CHP sözcülerinin tamamı çıkmış açıklama yapıyorlar. Bu açıklamalardan şunu anlıyorum; CHP’nin mevcut yönetimi kendi tarihleri ile ilgili hiçbir şey bilmiyorlar ya da inkar ediyorlar. Eski 1940’lı yılları hatırlamıyorlar, hatırlamak istemiyorlar. Oraları hatırlattığım için çok rahatsız oluyorlar. Huzurları bozuluyor adeta” ifadelerini kullandı.
‘CHP’NİN LAİKLİK ANLAYIŞIYLA BENİMKİNİN ÖRTÜŞMESİ MÜMKÜN MÜ?’
CHP’nin 2008’de Anayasa Mahkemesi’ne başörtüsü ile ilgili iptal başvurusunun gerekçelerine değinen Bakan Tekin, kendisini şöyle savundu:
“2008’de Cumhuriyet Halk Partisi, Anayasa Mahkemesi’ne başörtüsü ile ilgili iptal başvurusunun gerekçelerine bir bakalım. Başörtüsüne özgürlük düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu niye iddia etmişler. 3 tane ana gerekçeleri var. Anayasanın ilk 3 maddesindeki kavramsallaştırmalara başvuruyorlar. ‘Başörtüsüne özgürlük getirmek toplumun huzurunu bozar’ diyorlar. İkinci olarak diyorlar ki ‘Başörtüsüne özgürlük getirmek anayasanın başlangıç kısmında ifade edilen genel ruha aykırıdır.’
Üçüncüsünde de diyorlar ki, ‘Anayasada tanımlanan, anayasada ilk 3 maddede yer verilen laiklik ilkesine aykırıdır.’ Şimdi merak ediyorum. 2008 yılında başörtüsünün anayasanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu iddia eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin laiklik anlayışıyla benimkinin örtüşmesi mümkün mü? Ya da Anadolu insanın laiklik anlayışıyla örtüşmesi mümkün mü? Ben şimdi Cumhuriyet Halk Partisi’nde bu söylemimizi eleştiren, AK Parti’nin bu anlamda yaptığı özgürleştirici hamleleri eleştiren kişilere bir soru sormak istiyorum o zaman. İnsanlarının çocuklarının kızlarının başlarını örterek üniversitede okuması anayasanın ilk 3 maddesine aykırı, peki üniter devleti tartışmaya açan bir siyasi parti ile koalisyon yapmak, anayasanın ilk 3 maddesine aykırı mıdır, değil midir?”
‘TÜRK İNSANLARININ TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİNİ, ÖLÜMÜNE SAVUNACAĞIM’
Eleştirilere cevap veren Bakan Tekin, şöyle konuştu:
“Onlara kendi adıma Anayasanın başlangıç kısmını son cümlesiyle cevap vermek istiyorum. Anayasanın başlangıç kısmının sonu ‘Bu anayasayı demokrasi aşığı Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ediyorum’ diyor; ben işte oyum arkadaşlarım. Demokrasi aşığı vatan ve millet sevdalısı bir Türk evladıyım. O yüzden de Türk vatandaşlarının, Türk insanlarının temel hak ve hürriyetlerini, ölümüne savunacağım. ‘
Sizin değerlerinizi, sizin geleneklerinizi, benim içinden çıktığım toplumun geleneksel yapısını, geleneklerini çocuklarımıza, gelecek kuşaklarımıza öğretebilmek için milli birlik ve beraberliğimizi gelecek kuşak çocuklarımızın savunmasını sağlamak için, örfümüze, adetlerimize sahip çıkan bir toplum yetiştirebilmek için ve üniter devlet yapımıza, bağımsızlığa, demokrasimize, Cumhuriyetimize sahip çıkabilecek bir kuşak yetiştirsin’ diye bu mücadeleyi yürütmeye devam edeceğim.”
YUSUF TEKİN NE DEMİŞTİ?
AKP Batman Merkez İlçe 8. Olağan Kongresine katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, burada yaptığı konuşmada şu ifadelere yer vermişti:
“Beni eleştiriyorlar. Bana diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters. Ben de diyorum ki size ters olabilir ama Batman’da, Erzurum’da vatandaşların değerlerine ters değil. Bir terslik varsa sizin laiklikten anladığınız şey de vatandaşın anladığı şey arasında terslik var. Sizin anladığınız laik şu; 1940’lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşı Kur’an’ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu.
Siz bunları laikliğin gereği olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey de benim anladığım şey aynı değil. Ben laiklikten bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar dini inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Sen neyi anlıyorsun? Sen Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun. O zaman ikimizin laiklik anlayışı arasında kuşkusuz fark var.
Ben evrensel laiklikten yanayım, sen Türkiye’ye özgü kendi icat ettiğin laiklik kavramını bana dayatıyorsun. Bu olmaz. Senin laiklikten anladığın şey şu; üniversiteye başörtüsüyle gitmek isteyen çocuğu ikna odalarına alıp ikna etmeye çalışmak, bunu laiklik gereğiyle yaptınız. Bunu yaparken de kendinizi laiklikle savundunuz. Peki senin savunduğun laiklikle, benim anladığım laiklik bir mi? Bir değil.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi ise Bakan Tekin hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, “Tekin derhal görevden alınmalıdır. Bu zihniyetteki kişinin çocuklarımıza sunacağı herhangi bir katkı yoktur” tepkisini göstermişti.