İSTANBUL – Yağmur başladığında, en tepesi bulutların arasında kaybolan yahut sisten görünmeyen plazaların eteğinde, 20 gündür grevde Hitachi Enerji işçileri. Sabah güneş doğmadan başladıkları iş, güneşin batıp yeniden doğmasına değin süren kesintisiz mesaileriyle onlar aslında kentin görünmeyenleriydi. Fakat bugünlerde kamuoyu, Hitachi Enerji işçileri başta olmak üzere GE Grid Solutions, Schneider Elektrik ve Arıtaş Kriyojenik işçisi yaklaşık 2 bin kişiyi görsel ve yazılı basında epey görür oldu. İşveren sendikası MESS’in yüzde 40’lık teklifini reddeden işçiler, greve çıktı, talepleri açık, pazarlık masası kurulana kadar grev.
MESAİ İLE GELİRİ ARTIRIYORLAR
İşçiler artık fabrikada değil. Birden fazla kapısı olan fabrikaların turnikelerinde ya da mal kabul girişlerinde nöbette. Kesintisiz ve eksiksiz katılımla süren grevi birkaç gün boyunca takip edip Gazete Duvar olarak gözlemledik.
Pendik, Kartal, Gebze ve Dilovası dörtgeninde yaşam sürüyor çoğu. Askerlikten sonra evlenip işe başlamış bir kısmı. Başka fabrikadan gelenler de olmuş, başka meslek gruplarından gelenler de. Bir tanesi eczacı yanında çalışmış. “Esnaf yanında çalışarak aile geçindirmek zor” diyor. O nedenle bırakmış ve fabrikada işçi olmaya karar vermiş. Fabrikada kazandıkları paralar da yüksek değil fakat fazla mesai yaparak daha fazla gelir sahibi olabiliyorlar.
GREV VARDİYASI
Fabrikadaki çalışma sistemlerini grevde de sürdüren işçiler, 3 vardiya halinde nöbete devam ediyor. Bu kez hava soğuk, rüzgarlı ve bazı günler de yağışlı. Akşamın soğuğunda, ufukta beliren kızıllıkla, seher vaktinde sürekli yanan ateşe, işçiler için olmazsa olmaz çay yapımı eşlik ediyor. Her birinin bir görevi var. Kimi varilde yanan ateşin sönmemesi için odun kırarken, kimi ise ortamın dumana boğulmaması için ateşin oksijenle buluşmasına destek oluyor. Oluşan külü ise bir yerde toplayıp çöpe götürüyorlar. Rutin her sabah temizlik yapılıyor, kedilere mama veriliyor. Çay demleniyor, sabah toplantısı başlıyor. Sonra nöbet başlıyor. Listeler kontrol ediliyor, grevi kimlerin devralacağı belirleniyor. Vardiya değişikliğinde, yalnızca grev alanı değil, fabrika turnikelerine bekçiler gönderiliyor. Onlarca servis boş geliyor, boş dönüyor. İşçilerin bu kadar örgütlü olmasının sırrı sendikalı olmalarının yanı sıra, aynı iş yerinde 15-20 yıllık dostluklarının olması da geliyor. Hatta bu birlik, işe yeni başlamış, haftalık çalışanlara da yansımış. Bir usta çırak aktarımı gibi. Yalnızca eşin yapılış biçimi değil, fabrika içerisinde oluşan kültür de aktarılıyor.
Toplantı bitince, grev alanına dayanışma ziyaretine gelenlere, poğaça börek ikram edenine kadar vardiya tamamlanıyor. Ziyaretler genelde, sabah ve öğlen saatlerinde gerçekleşiyor. Alanda çay hiç eksik olmuyor. Sabah gazeteler ve televizyonlar taranıyor. Kendilerinin nasıl temsil edildiğini ya da röportaj verdikleri gazete ve televizyonlarda nasıl göründüklerini birbirlerine izletip “ünlü oldun” diye şakalaşıyorlar.
Fabrika kapısı önünden bir an olsun bile ayrılmıyorlar. Karşılarında polisler de benzer bir nöbette. Onlar da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milli güvenliği bozucu olduğu gerekçesiyle yasakladığı grevde, hangi pankartın nereye asılıp asılmayacağını kontrol ediyorlar. Psikolojik harbin yaşandığı fabrika önlerinde, grevdeki işçiler oldukça sükunetli davranıyor. Tartışmalardan kaçınıyor, gerilim çıkmaması için özen gösteriyorlar.
‘GREVE ÇIKIŞ TARİHİ VARDIR, BİTİŞ YOKTUR’
Üretimden gelen güçlerinin en büyük güç olduğuna inanıyorlar. Her gelene de bunu anlatıyorlar. Moral ve motivasyonlarının yerinde olduğunu ifade ediyorlar. Suya ihtiyaçları olduğunda en yakın camiye gidiyorlar. Hijyen ihtiyaçlarını da fabrika dışından karşılıyorlar. İşçiler, birbirlerine iş yerinin herhangi bir imkanından yararlanmayı yasakladı. İşverenlerinin kendilerine yönelik kullanabileceği bütün gerekçelere ortadan kaldırmak için gerekli özene oldukça dikkat ediyorlar. Isınmak için yakacakları odunları hazır etmişler. Epeyce de odun görünüyor. Grevin 16’ncı gününde bir ton odun istiflediler. “Bu çok değil mi? diye sorduğumuzda, “Bizde greve çıkış bellidir, bitiş belli değildir” yanıtını verdiler.
İŞVEREN SENDİKASINDAN İLK TAVİZ
Erdoğan’ın grevi yasakladığı gün, birbirlerine olan inançları güçlü olsa da “Biz meslek lisesi çıkışlıyız, onlar kadar hak hukuk bilmiyoruz” diyorlar, ellerindeki tek gücün üretim olduğunun da farkında olarak. Grevdeki işçileri bugüne kadar pek çok siyasi parti ve milletvekili ziyaret etti. En son Özgür Özel Gebze’deki işçileri ziyaret etmiş ve ‘milli güvenliği bozucu’ gerekçesine tepki göstermişti. Özel’in işçilerin yanında olduğuna dair mesajı da güçlü hissetmelerine neden olmuş. Özellikle Birleşik Metal İş Sendikası Özkan Atar’ın işçilerle yaptığı konuşmada, kararlı olması, grevin yasaklanmamasının Anayasal olmadığını vurgulaması işçilerin genel tavrında epey etkili oldu ki 20 günün sonunda bugün Hitachi için MESS, sendikayı masaya davet etti.