Bursa’da birtakım ziyaretlerde bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bursa Valiliği’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İMAMOĞLU PROTESTOLARINA KATILAN ÖĞRETMENLERE ADLİ VE İDARİ İŞLEM
Bakan Tekin, Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla devam eden süreçte düzenlenen protesto gösterilerine katılan sendikalar ve eğitimciler hakkında gerekli adli ve idari işlemlerin başlatılacağını söyledi.
“OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİMİN AKSATILMASINDAN RAHATSIZIM”
Bakan Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Eğitimci olarak mevzuya bakmanın yanı sıra, üniversite de yıllarca anayasa hukuku siyaset bilimi dersi anlattım. Mevzuya, temel hak ve hürriyetler açısından da bakmak gerekiyor. Bir eğitimci olarak okullarımızda eğitim öğretimin aksatılmasından rahatsızım. Bunu durdurmak için yani eğitim öğretimin aksamadan devam etmesini temin etmek için her türlü tedbiri alacağımızı da açıkladık.

“BİR TEMEL HAKKIN KULLANIMININ ANA KITASI BİR BAŞKASININ HAKKININ ENGELLENMEMESİDİR”
İnsan hakları teorisi açısından baktığımızda da temel hakla hürriyetlerle ilgili bütün uluslararası literatürü kabul ettiği skala ve değerlendirme kriterleri vardır. Bütün insanların vazgeçilmez devredilemez temel hak ve hürriyetleri vardır. Hayat hakkını ve vücut bütünlüğünün korunma hakkı devredilemez. Bu türden haklar vardır. Kişinin kişiliğine sık sıkıya bağlı haklarıdır. Eğitim öğretim de bu anlamda anayasamızda güvence altına alınmış bir haktır. Yine uluslararası literatürde üzerine basa basa tekrarlamamız gereken bir şey var. Bir temel hakkın kullanımının ana kıtası bir başkasının hakkının engellenmemesidir. Bir başkasının temel hakkı elinden alınmamasıdır. Dolayısıyla sendikal hürriyetlerde anayasamızda ve ilgili mevzuatta güvence altına almıştır. İnsanlar sendika özgürlüklerini kullanabilir. Kullanmalılardır. Devlet de bu hakları güvence altına almak durumundadır. Ben de bir akademisyen olarak Milli Eğitim Bakanı olarak sendikal özgürlükleri kullanmasını garanti altına almakla mükellefim.
“HİÇ KİMSE, ‘SENDİKAL HÜRRİYETİMİ KULLANIYORUM. O YÜZDEN BUGÜN OKULA GELMEYECEĞİM’ DİYEMEZ”
Ancak benim yapmam gereken başka bir şey daha var. İnsanlar sendika özgürlüklerini kullanırken, başka birisinin temel hak hürriyetini elinden almaması gerekir. Bunu temin etmekte benim görevimdir. Dolayısıyla bana hiç kimse, ‘Sendikal hürriyetimi kullanıyorum. O yüzden bugün okula gelmeyeceğim. Vatandaşların çocukları da ne yaparsa yapsınlar. Başına ne gelirse gelsin’ diyemez. Bunu diyen kişi, temel hak ve hürriyeti kullandığını iddia ediyorsa yanılıyor. Bu bir başkasının temel hakkı hürriyetinin elinden alınmasıdır. Bir anayasal suçtur. Kanunlara aykırı bir davranıştır. Ben de Milli Eğitim Bakanı olarak bizi emanet eden çocuklarımızın en temel haklarından bir tanesi olan eğitim hakkının sağlık şeklinde kendilerine verilmesini temin etmekte mükellef bir görevliyim.

“EYLEME KATILAN ARKADAŞLARIMIZA GEREKLİ ADLİ VE İDARİ İŞLEMLERİ BAŞLATACAĞIZ”
Dolayısıyla bu anlamda çocuklarımızın eğitim öğretim hakkının kullanılmasını sağlıklı bir şekilde kullanmasını engelleyen, engellemeye teşebbüs eden her kim varsa bunu kendilerine yönelecek yaptırımları da katlanmakla da mükelleftir. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu eylemlere katılan arkadaşlarımıza, gerekli adli ve idari mekanizmaları işleterek hukuki sınırlarımız içerisinde gerekli yaptırımlar uygulayacağız” dedi.
More Stories
Yanlış aşı yapılan sağlıklı kadın dünyanın en ölümcül hastalığına yakalandı
Vatandaşlarına en az 72 saat yetecek yemek stoğu uyarı yaptı: AB’den 2027 vurgusu…
Kutsallarımız kırıldı diye eleştiriyorlardı aynı gün İBDA-C’lilerle polis Şehzadebaşı Camii’nde top oynadı