Hürriyetçi Eğitim-Sen tarafından Eğitim Çalışanlarının Ekonomik Durumunun Tespiti ve Beklentilerine Yönelik gerçekleştirilen ankete katılan 7,563 kişinin yüzde 81,1’i “ay sonunu getiremiyoruz” dedi.
Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu tarafından açıklanan sonuçlar ise Eğitim çalışanlarının ekonomik olarak isyanda olduğunu, maaşlarının yüzde 50,9’u kredi/borç ödemelerine, yüzde 33,3’ü gıda harcamalarına, yüzde 9,7’si kira ödemelerine, yüzde 2,7’si eğitim harcamalarına ve yüzde 2,4’ü faturalara gittiğini, ankete katılanların yüzde 81,1’i ay sonunda hesabında/cebinde para kalmadığını belirtti.
Anket sonuçlarıyla ilgili değerlendirmesinde, Eğitim çalışanlarının durumunun içler acısı olduğunu, belirten Genel Başkan Levent Kuruoğlu, “Eğitim çalışanlarının mevcut ekonomi yönetimine inancı ve güveni kalmamıştır. Daha da kötüsü geleceğe yönelik ekonominin de kendi mevcut durumlarının da düzeleceğine yönelik inançları da kalmamıştır. Bunun yanında ekonomik ve özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik taleplerini de büyük bir kararlılık ve çoğunluk sesiyle dile getirmektedirler” dedi.
Genel Başkan Levent Kuruoğlu’nun açıkladığı anket sonuçları şunlar belirtildi:
A. MEVCUT EKONOMİK DURUM VE ETKİLERİ
1. Kredi Kartı Kullanımı: yüzde 61’i kredi kartı borcunu düzenli, yüzde 24,1’i sadece asgari tutarını ödeyebildiğini, yüzde 11,4’ü ise düzenli ödeyemediğini belirtti.
2. Aylık Bütçede En Çok Yer Tutan Harcama Kalemi: yüzde 50,9’u kredi/borç ödemeleri yüzde 33,3’ü gıda harcamaları, yüzde 9,7’si kira ödemeleri, yüzde 2,7’si eğitim harcamaları yüzde 2,4’ü faturalar
3. Mevcut Kredi/Kredi Kartı Borç Miktarı: yüzde 51,4’ü 0-200 bin lira, yüzde 17,9’u 200-400 bin lira, yüzde 7,2’si 400-600 bin lira, yüzde 6,1’i 800 bin lira üstü, yüzde 2,9’u 600-800 bin lira, borcu olmayanların oranı ise yüzde 14,4 olarak belirlenmiştir.
4. Aldığı Maaştan Ay Sonunda Para Kalıp Kalmadığı: %81,1’i ay sonunda hesabında/cebinde para kalmadığını, %18,9’u ise kaldığını belirtmiştir.
5. Aldığı Maaş ile Tasarruf Yapma İmkânı: %90,1’i aldığı maaş ile tasarruf yapma imkanı bulamadığını, %6,8’i tasarruf yapabildiğini, %3,1 ise çok az miktar da olsa yapabildiğini belirtmiştir.
6. Ek İş Yapma Durumu:
%17,6’sı mesleği ile ilgili ek iş yaptığını, %35,8’i yapmayı düşündüğünü, %44,8’i yapmadığını, %1,8’i de gerek duymadığını belirtmiştir.
%10,3’ü mesleği ile ilgili olmayan ek iş yaptığını, %33,2’si yapmayı düşündüğünü, %54’3’ü yapmadığını, %2,3’ü ise gerek duymadığını belirtmiştir.
7. Mevcut Ekonomik Durumunun Eskiye Göre Karşılaştırması: %86,3’ü mevcut ekonomik durumunun eskiye göre daha kötü olduğunu, %10,1’i aynı olduğunu, %3,6’sı ise daha iyi olduğunu belirtmiştir.
8. Aldığı Maaşın Tatil Yapma Kararına Etkisi: %96,8’i aldığı maaşın tatil yapma planını olumsuz etkilediğini, %2,7’si etkilemediğini, %0,5’i ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
9. Aldığı maaşın Evlilik/Çocuklarını Evlendirme Kararına Etkisi: %90’ı olumsuz etki yaptığını, %9,5’i etkilemediğini, %0,5’i ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
10. Aldığı Maaşın Mesleki Motivasyonuna Etkisi: %85,9’u olumsuz etkilediğini, %13,1’i etkisinin olmadığını, %1’ise olumlu olumlu etkilediğini belirtmiştir.
11. Aldığı Maaşın Mesleki Aidiyetine Etkisi: %78’i olumsuz etkilediğini, %17,8’i herhangi bir etkisinin olmadığını, %4,2’si ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
12. Ekonomik Kaygıların Aile İçi İlişkilere Etkisi: %79,2’si olumsuz etkilediğini, %20,3’ü etkisinin olmadığını, %0,5’i ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
ÜLKE EKONOMİSiNE YÖNELİK ALGI VE BEKLENTİLER
1. Mevcut Enflasyon Rakamlarına Olan Güven: %97,5’i TÜİK’in açıkladığı rakamlardan daha fazla enflasyon olduğuna inandığını, %1,3’ü açıklanan rakamlara inandığını, %1,2’si ise TÜİK’in açıkladığından daha düşük enflasyon olduğuna inandığını belirtmiştir.
2. Fiyat Artışlarının Nedeni: %74,9’u ülkedeki fiyat artışlarının sebebinin ekonominin kötü yönetilmesinden kaynaklı olduğunu, %11,2’si yerli üretimim yeterli olmamasından, %9,2’si fırsatçılardan, %1,9’u döviz kurundan kaynaklı olduğunu ifade etmiştir. Geriye kalan %2,8 ise hepsinden kaynaklı olduğunu belirtmiştir.
3. Ekonominin Gelecekteki Durumuna Yönelik Beklenti: %57,6’sı daha iyi olacağına inanmadığını, %37’9 inanmak istediğini, %4,5 ise inandığını belirtmiştir.
4. Eğitim Çalışanlarının Ekonomik Durumlarının İyileştirileceğine Yönelik İktidara Olan Güven: %76,5’i ekonomik durumlarının iyileştirileceğine dair mevcut iktidara inanmadığını, %21,8’i inanmak istediğini, %1,8’i ise inandığını belirtmiştir.
5. MEB, Açık öğretim, ÖSYM, vb. Sınav Ücretlerine Yönelik Beklenti: %95,4’ü ücretlerin artırılmasını talep etmektedir. %2,2’si ise yeterli olduğunu belirtmiştir. Geriye kalan %2,4’ü ise görev almadığını, angarya olduğunu, ücretlerin daha da düşürülmesi gerektiğini, ücretsiz olması gerektiğini vb. ifade etmiştir.
6. 24 Kasım’da Eğitim Çalışanlarının İktidardan Talepleri: 24 Kasımda birer maaş ikramiye beklentisi %66,8 olarak, maaş zam oranının artırılma beklentisi %56,6, eğitim öğretim ödeneğinin bir maaş tutarına eşitlenme beklentisi %48,4, ek ders ücretlerinin arttırılması beklentisi %47,8, seyyanen zam beklentisi %35,2 olarak gerçekleşmiştir. Hiçbir beklentim yok olarak işaretleyenlerin oranı ise %11,7 olmuştur.
Anketten çıkan sonuçları değerlendiren Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, Eğitim çalışanlarının ekonomik durumu ile ilgili tablo iç açıcı değildir. Bir yandan çocuklarımızı eğitmek ve geleceğimizi inşa etmek için varını yoğunu ortaya koyarken diğer yandan kendisi de var olma mücadelesi içindedirler” dedi.
Anket sonuçlarını değerlendiren Genel Başkan Levent Kuruoğlu şunları kaydetti.
EĞİTİM ÇALIŞANLARININ EKONOMİK DURUMU
* Eğitim çalışanları kredi kartına bağımlı hale gelmiştir. Her ne kadar kredi kartı kullanımı kolaylık olarak gözükse de neredeyse yarıya yakını kredi kartı borcunu düzenli ödeyememekte ya da asgari tutarını ödeyerek devam etmek zorunda kalmaktadır ki bu da faiz yükünü artırmakta ve çalışanları daha da kötü duruma sürüklemektedir.
* Eğitim çalışanının aylık bütçesinin yarısını kredi ve borç ödemeleri oluşturmaktadır. Geriye kalan miktar da gıda ve kira harcamalarına gitmektedir.
* Eğitim çalışanlarından kredi veya kredi kartı borcu olmayanların oranı sadece 14,4’tür. Geriye kalan %85’lik kesimin kredi veya kredi kartı borcu bulunmaktadır. Ankette harici borçları sorulmamıştır. Bu da eğitim çalışanlarının borç içinde olduğunu göstermektedir. Özellikle kredi ve kredi kartı borcuna yönelik maaş bankalarının eğitim çalışanlarına yönelik yapılandırma, düşük faiz oranı vb, imkanlar sunması belki yararlı olacaktır.
* Eğitim çalışanının ay sonunda aldığı maaştan cebine bir şey kalmamaktadır. Hal böyle iken geleceğe yönelik tasarrufta yapamamaktadır.
* Bu durum eğitim çalışanlarını ekonomik durumlarını iyileştirmek için ek iş yapmaya itmektedir. Eğitim çalışanlarımızın yarıdan fazlası mesleği ile ilgili veya meslekleri ile ilgili olmayan ek iş yapmakta veya yapmayı düşünmektedir. Bu da eğitim çalışanlarının iş yaşam dengesini yaşam aleyhine olumsuz etkilemektedir. Aileye ayrılan süre giderek azalmaktadır.
* Eğitim çalışanlarının aldığı maaş tatil yapma planını olumsuz etkilemektedir. Eğitim çalışanlarının neredeyse tamamı (%97) bu konuda olumsuz etkilendiğini ifade etmektedir.
* Eğitim çalışanının aldığı maaş evlenme kararını veya çocuklarını evlendirme kararını olumsuz etkilemektedir (%90).
* Alınan maaş maalesef eğitim çalışanlarının mesleki motivasyonunu ve mesleki aidiyetini de olumsuz etkilemektedir.
* Eğitim çalışanlarının ekonomik kaygıları aile içi ilişkilerini de olumsuz etkilemektedir.
ÜLKE EKONOMİSİNE YÖNELİK ALGI VE BEKLENTİLER
a. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına neredeyse tüm eğitim çalışanları inanmamaktadır. Mevcut enflasyonun çok daha yüksek olduğunu düşünmektedirler.
b. Eğitim çalışanları fiyatlardaki yükselişin nedeni olarak ekonominin kötü yönetilmesini görmektedirler. Bunun yanında yerli üretimin az olduğunun, dövizdeki artışların fazla olmasının ve fırsatçıların da fiyat artışlarında etkili olduğunu ifade eden eğitim çalışanları da olmuştur ki bu sebepler de kötü ekonomi yönetiminin parçasıdır.
c. Eğitim çalışanlarının sadece %4,5’i ülke ekonomisinin gelecekte daha iyi olacağına inanmaktadır. Yarıdan fazlası inanmamaktadır. Geriye kalan ise inanmak istediğini ifade ederken aynı zamanda umutsuzluğunu da perdelemeye çalışmıştır.
d. Mevcut iktidarın eğitim çalışanlarının ekonomik durumunu iyileştireceğine inananların oranı ise sadece %1,8’dir. Eğitim çalışanlarının iktidara bu konuda maalesef inancı kalmamıştır.
e. Eğitim çalışanlarının neredeyse tamamı (95,6) sınav görev ücretlerinin yükseltilmesini talep etmektedir. Ekonomik olarak zaten güç durumda olan eğitim çalışanları ekstra görevlerle bu durumu biraz olsun iyileştirme umudu taşımaktadırlar.
f. Eğitim çalışanları, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde iktidarın ekonomik durumlarını iyileştirmeye yönelik bir çok beklentileri bulunmaktadır. Bunların başında sırasıyla, 24 Kasım’da bir maaş ikramiye, maaş zam oranının artırılması, eğitim öğretim ödeneğinin bir maaş tutarına eşitlenmesi, ek ders ücretlerinin arttırılması beklentisi, seyyanen zam beklentisi gelmektedir.