Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, dün sabah saatlerinde Balıkesir’in Edremit ilçesinde jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltı kararına tepki gösteren İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Cumhurbaşkanının bilgisiyle yürüyen operasyonların gayesi belli” ifadelerini kullanarak, hedefin İBB olduğunu vurguladı.
Asıl Hedef İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, dün sabah saatlerinde Balıkesir’in Edremit ilçesinde jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltı kararına tepki gösteren İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Cumhurbaşkanının bilgisiyle yürüyen operasyonların gayesi belli” ifadelerini kullanarak, hedefin İBB olduğunu vurguladı.
İmamoğlu’na doğru gideceğini sanıyorsa o iş o kadar kolay değil
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise yaptığı açıklamada, Beşiktaş Belediyesi’ne yapılan operasyonda adı geçen iş insanı Aziz İhsan Aktaş’ın AKP’li belediyelerden de ihaleler aldığını belirterek, “Esenyurt’tan başlayıp, Beşiktaş’la bağlayıp adım adım ilerleyerek bir türlü bileğini bükemediği, yenemediği, siyaset hayatında ona hiç yenilmemiş olan Ekrem İmamoğlu’na doğru gideceğini sanıyorsa o iş o kadar kolay değil” dedi.
“Operasyonların Asıl Amacı Belli”
Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat’ın gözaltına alınmasının ardından tepkiler yükseldi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Merkezi’nde ortak bir basın toplantısı düzenledi. İlk sözü alan İmamoğlu, şunları söyledi: ‘‘Buradan başsavcıya sesleniyorum, İBB Başkanı ile görüşemeyen bir başsavcı olarak görevini yapmaya devam ediyorsun. Çünkü adalet dağıtmak için gelmediğin net. Bir kişiyi memnun etmek için görevini yaptığını üzülerek takip ediyorum.”
İmamoğlu: Koltuğu, İstanbul’u, yarın da Türkiye’yi kaybetmenin korkusu ile atılmış bir adım
Belediye önünde açıklamalarda bulunan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Ne yazık ki demokrasi mücadelesi, hak, hukuk ve adalet mücadelesi kolay olmuyor. Hele hele karşınızda şirazeyi kaçırmış, koltuğu kendi malı gibi gören, milletin malını kendine ait hisseden bir zihniyetle mücadele ediyorsanız iş daha da zorlaşıyor.
Daha dün 16 milyon insanın iradesini 31 Mart 2019 yılında sizlerin oylarıyla seçildiğimiz bir seçimi öyle edip böyle edip, altından girip üstünden çıkıp utanmadan çaldılar deyip seçimi iptal etmediler mi? İşte o seçimi iptal eden akıl niçin etti biliyor musun? ‘Ben yine allem eder kallem eder bu seçimi alırım, işime bakarım, İstanbul bana ait’ dedi. ‘İstanbul benim aşkım’ falan hikaye… Bu duygu, bu bakış açısı, bu tek kişilik akıl memleketimizi bu hale getirdi. Bu akıl seçimi tanımayan akıl.
Beşiktaş ilçesinde uydurarak, kaydırarak belli bir yaşın üstündeki evin büyüklerini korkutarak, sabahın köründe, şafak vakti ev baskını yaparak ‘Ben adaleti yerine getiriyorum’ diyen bu akıl aynı akıldır. Bu iş bir koltuğu kaybetmenin, İstanbul’u kaybetmenin, yarın da Türkiye’yi kaybetmenin korkusu ile yapılmış bir adımdır.
“AK Parti’nin yöneticileri muteber, sütten çıkmış ak kaşık ama CHP’liler lekeli, hadi oradan, işinize bakın!”
Mesele ne Esenyurt ne Beşiktaş… Mesele, bir otoriter aklın sürece dair yol yürüme stratejisi ve biçimidir. Bir yandan milletçe bir açılım yapalım, barışalım bakış açışı, bir yandan ise milletin aklı ile oyun oynayarak atılan adımlar… Buradan şunu söylüyoruz; bu gözaltına alma biçimi, davranış biçimi hukuk dışıdır. Aynısını Esenyurt’ta yaptılar, şimdi Beşiktaş’ta yapıyorlar. Bunun adı itibar suikasti, yargının siyasete alet edilmesidir.
İlk günden itibaren bu insanlar çağrı yapmadılar, ev bastılar. Ev basan akıl, CHP çatısı altında bulunan herkes çağırırsınız koşa koşa gelir. AK Parti’nin herhangi bir yöneticisine şafak operasyonu gördünüz mü? Onlarca yolsuzluğunu ortaya çıkardığımız, dosyalarını ortaya çıkardığımız… Başvurduğumuz dosyalara İçişleri Bakanlığı el koyuyor soruşturma derinleşmesin diye. Bir iddia üzerinden yargının en acımasız hali ortaya konarak CHP’li belediye başkanlarına bu uygulama yapılıyor. AK Parti’nin yöneticileri muteber, sütten çıkmış ak kaşık ama CHP’liler lekeli, hadi oradan, işinize bakın!”