Özgür Özel: Bu bir savaş ilanıdır

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasına tepki gösterdi. Özel, “Savaş ilanını görüyoruz ve kabul ediyoruz” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasının ardından MYK’yı İstanbul’da topladı. MYK toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Daha turpların büyüğü heybede” sözlerine yanıt veren Özel, “AK Parti’nin bugün yaptığı iş CHP’ye düpedüz savaş ilanıdır, bunu görüyoruz. Bundan sonra kendilerine oy veren seçmene saygımızdan dolayı onlara daha ne kadar bu düşmanlıklarına karşı siyaset çerçevesi içinde ve saygı dili ile cevap verebiliriz ondan emin değiliz. Bu savaş ilanını görüyoruz ve kabul ediyoruz” dedi.

“Yarın öğlen saatlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul’a davet edilmiş olan milletvekilleri ile birlikte kapalı grup toplantımızı gerçekleştireceğiz” diyen Özel, şu ifadeleri kullandı:

“Pazar günü Parti Meclisi toplantımız var. Her gün günde en az bir tane Merkez Yönetim Kurulu toplantımız var. Pazartesi sabahı da İstanbul sürecindeki bütün kararları değerlendireceğimiz belki son, belki sondan bir önceki Merkez Yönetim Kurulu toplantımızı yapacağız. Bu süreçlerin sonunda savaş ilan edilen bir taraf ne yapıyorsa onu yapacağız. Elbette bundan sonraki süreçte Tayyip Erdoğan ve Cumhur ittifakı bileşenleri bizden, gördükleri cevaptan, aldıkları yanıttan memnun olmayacaklar. 2025 yılı içinde o sandık bu milletin önüne gelecek. Bu yaptıklarının hesabını millete verecekler. Ama verdikleri kanunsuz emirlerin hesabını günü geldiğinde adalete de verecekler. Onların kanunsuz emirlerine uyanlar da bunların hesabını verecekler.

Bir protesto sürecinden bahsetmiyorum. İktidarı devralma sürecinden bahsediyorum. ‘Bundan sonra seçimlere hazırlansınlar’ demiyorum. Elbette bir seçimden sonra gidecekler ama iktidarı devretmeye hazırlansınlar. Bu memleket onların insafına terk edilemeyecek kadar kutsal. Bu ülkenin insanları; bu ülkenin insanlarının onurları, şerefleri, haysiyetleri bundan sonra daha fazla onların kontrolünde olacak bir yargıya emanet edilemez. Bugün ‘Turpun büyüğü heybede’ demiş. Türkçesi ne bunun? Bunu ben mi açmalıyım? Türkçesi şu; başta yargı, devletin bütün organları, emir ve talimatlarımın altında. Ne demek ‘turpun büyüğü heybede?’ Dün bir belediye başkanım tutuklandı benim. ‘Bundan daha büyük şeyler var, bilmediğiniz’ diyor. Biz biliyoruz, sen biliyorsan… Örneğin bir soruşturma Beşiktaş için var, o büyük turp için yoksa ama sen biliyorsan demek ki bu devlet, devlet gibi işlemiyor. Senin şahsi istihbarat örgütün gibi işliyor. Ya bir suç var, sen biliyorsun ama soruşturması yok, haberimiz yok, hiçbir şey yok. Bu da suç. Suçu bilip de Tayyip Erdoğan emriyle gizleniyorsa ve zamanı bekleniyorsa bu da suç ya da sen suç icat ettiriyorsun.

Görüşü alınması gereken herkesten görüş alınacak. Bir süreç yönetimiyle ilgili ortak ve cesur kararlar alınacak. Günü geldiğinde bilmesi gereken herkesin o kararlardan haberi olacak. Bir eylemlilik sürecinden, bir protesto sürecinden, bir mitingden, bir yürüyüşten filan değil bir sürecin yönetiminden ve sonunda; seçim sonunda iktidarın devralınmasından bahsediyorum. Bunların daha fazla oturdukları koltuklarda oturtmanın, bu ülkedeki herkesin malına, canına, kişisel onuruna, aile babalarının, annelerin onur ve haysiyetlerine yapılacak en büyük kötülük olduğunun artık farkındayız. Daha da söyleyecek bir şey kalmamıştır.”

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasına ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sayın Özel, siz dahil kimsenin kanunları çiğneme hakkı yok. Sağa sola sataşmaktan artık vazgeçin, biz işte buradayız. Gelin millet önünde kara kaplı defterleri ortaya serelim. Bakalım kimin yüzü kızaracak. Sayın Özel başka yerlerde harami arayacağına kendisini fazla yormasın yanında yöresindeki şahıslara baksın. Dosyalardaki iddialara verecek cevapları olmadığı, yapılan hırsızlıklar dün gibi aşikar olduğu için sürekli topu taca atıyorlar. Halbuki onlar da çok iyi biliyor, daha turpların büyüğü heybede. Paniklemelerinin sebebi de budur. Birkaç yıla sokağa çıkacak, hatta milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak” demişti.

BİR TEPKİ DE MANSUR YAVAŞ’TAN

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasına tepki gösterdi. Yavaş, ”’Mahkumiyet kesinleşinceye kadar herkes suçsuzdur.’ Bizde de geçerli olduğuna inanmak istediğimiz evrensel bir hukuk kuralıdır. Ama eğer bu şekilde davet edilip kendisinin ifadesi almak yerine, gece yarısı koştur koştur getiriyorsanız kamuoyuna zaten peşinen bir mesaj veriyorsunuz. Benim en fazla üzüldüğüm yargının, adliye sistemimizin de çok etkilendiği ve ona olan güvenin de sarsıldığı da muhakkaktır” dedi.

ABB Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Kent Konseyi’nde düzenlenen Yaşlı Bakım Çalıştayı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yavaş, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Adalet karşısında herkes eşittir. Anılan firmanın birçok kamu kurumuyla da aynı anda iş yaptığı ortaya çıkıyor. Yani bu firmada eğer bir problem varsa bu soruşturmanın bence bütün kamu kuruluşlarıyla beraber yapılması lazım. Ama sadece Beşiktaş Belediyesi hakkında böyle bir soruşturma yapılması ve aynı zamanda da tabii gece yarısı itibarsızlaştıracak bir şekilde evinden alınmasını yanlış buluyoruz. Hukuk önünde herkes eşittir. Hep şunlarla karşılaşıyoruz: Bugün sosyal medyada tweet atan bazılarına hiçbir soruşturma dahi açılmazken bazıları gece yarısı evinden alınıyor. Halbuki atılan tweet, kaybolacak bir delil değil. Davet edilip mutlaka gereğinin yapılması lazım.

”ADİL YARGILANMAYI İSTEMEK HERKESİN HAKKIDIR”

Suçlu olup da hiçbir kamu görevlisi ‘yargılanmam’ diyemez ama adil yargılanmayı istemek herkesin hakkıdır. Şimdi evrensel bir hukuk kuralını herkese hatırlatmak isterim, ‘mahkumiyet kesinleşinceye kadar herkes suçsuzdur.’ Bu bütün dünyada geçerli. Bizde de geçerli olduğuna inanmak istediğimiz evrensel bir hukuk kuralıdır, masumiyet kuralı vardır. Ama eğer bu şekilde davet edilip kendisinin ifadesi almak yerine, gece yarısı koştur koştur getiriyorsanız kamuoyuna zaten peşinen bir mesaj veriyorsunuz. Elbette yargılanacak ve sonunda yargı gereğini mutlaka yapacaktır. Ama peşinen bu şekilde gece yarısı evinden alınması ve tutuklanması ki bir de bizim hukukumuzda tutuksuz yargılanmak da esastır eğer deliller karartılmayacaksa, kaçma şüphesi yoksa.

“YARGIYA OLAN GÜVENİN SARSILDIĞI MUHAKKAKTIR”

Son günlerde şöyle bir şey gördük: Yunus Emre Vakfında milyarlarca dolarlık yolsuzluklardan bahsediliyor. Yani tutuklanan var mı bilmiyorum ama sorumlu olduğu iddia edilen kişi de büyükelçi yapılıyor. İki kişiye yapılan muameleyi karşılaştırdığınız zaman işin içerisinde maalesef siyasi değerlendirmeler olduğu ortaya çıkıyor. Benim en fazla üzüldüğüm -bundan siyaset kurumu ne kadar etkilenir, onu bilmiyorum ama- yargının, adliye sistemimizin de çok etkilendiği ve ona olan güvenin de sarsıldığı da muhakkaktır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir