CHP Genel Başkanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Özgür Özel, önceki gün Sosyalist Enternayonal’in altı ayda bir rutin olarak düzenlenen Konsey Toplantısı’na katılmak üzere Fas’ın başkenti Rabat’a gitti. Prezidyum Toplantısı’na katılan Özel, burada bir sonraki rutin konsey toplantısının İstanbul’da yapılmasını önerdi. Özel’in önerisi oybirliğiyle kabul edildi. Özel ardından Konsey Toplantısı’nda katılımcılara hitap etti.
ANKA Haber Ajansı’na konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “CHP, millilikten ve yerlilikten giderek daha fazla uzaklaşıyor. Sayın Özel’in, iç ve dış politikada kırdığı potları üst üste koysak buradan Halep’e yol olur” sözlerine de yanıt verdi. “Dünyanın bir ucundan Erdoğan’ın Türkiye’de yaptığı konuşmaları tebessümle izledim” diyen Özel şunları söyledi:
21 BİN LİRA DEMEYİ GÖZE ALMIŞLAR: ‘Biz nasıl sokağa çıkacağız’ bunu merak ediyor insanlar. Ya da ‘Asgari ücret 30, altında yokuz’ diye 81 ilde, 976 ilçede CHP kampanya yürütüyor. Erdoğan’ı dinleyenlerin mahallelerinde de yürütüyor, ilçelerinde de yürütüyor. 21 bin demeyi göze almış, gözü dönmüş bir iktidar var. Ve bunu nasıl yapacak? Bunu yeniden en iyi bildiği şeyi yapmaya çalışarak Türkiye’yi kutuplaştırmaya, CHP’yi şeytanlaştırmaya çalışarak…
İŞİNİ KÖTÜ YAPIYOR: İşine baksın. Onun işi emeklinin, memurun, işçinin, esnafın ve çiftçinin yüzünü güldürmek. İşini çok kötü yapıyor, sonra dönmüş bizim işimize karışıyor. O bu lafları ettiği sırada, biz burada Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yapıyoruz, Filistin meselesine vurgu yapıyoruz. Eski ezberleri konuşuyor. CHP’ye küfrediyor. Özgür Özel ile kendince alay ediyor falan. Bunların ne Türkiye siyasetine faydası var ne Erdoğan gibi yorulmuş, yıpranmış bir siyasetçiye faydası var. Kendisine bir diriliş, bir ayağa kalkış yaratmak istiyorsa o Suriye’de yaşananları daha iki gün öncesine kadar ‘Dahlimiz yok’ dediği ya da Dışişleri Bakanı Fidan’ın, ‘Biz böyle bir şey istemiyorduk. Biz planlamadık. Başkaları planladı. Biz harekat başladıktan sonra sadece bazı tavsiyelerimiz oldu’ dediği mevzudan bir zafer çıkarmaya uğraşacağına, mutfaktaki yangını söndürmeye uğraşsın.
ALLAH BİLİR SURİYE’YE GEÇTİLER BİLE: Erdoğan’ın ekonomi konuşmamak için iç siyasette kavga yapmaya çalıştığını görüyorum. İşine baksın. Sadece kendisine şunu söyleyeceğim: Millilik, gayri millilik vurgusu yapmış. İstanbul Havalimanı’nda 45 can bize emanet, devlete emanet 45 can gitti. Onları IŞİD’çiler öldürdüler. O IŞİD’çiler 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet almıştı. Suriye’de yaşananlardan sonra bir sihirli el, o ne söylenirse onu yapan, seçilmiş milletvekilini bile Anayasa Mahkemesi kararına rağmen içeride tutan 3. Daire tarafından 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet cezası alanları salıverdiler. Allah bilir şimdi hepsi Suriye’ye geçmiştir bile. Şimdi burada, bu tavır içinde olan mı milli bir tavırda? 45 kişinin içinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanlar da var, her siyasi görüşten insan var. Onların hepsi, ‘Evladımı koruyamadın, bari adaleti sağla’ diyordu. Hapisteki katliamcıyı saldı, bıraktı, gidiyor şimdi onlar. Bu mu milli duruş?
SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ ÖNEMLİ: Biz Suriye ile ilgili Suriye’de yaşayan tüm etnik, mezhepsel, dini yapıları kapsayan yani hem Sünnileri hem Alevileri kapsayan, hem Müslümanları hem Hristiyanları kapsayan, Türkleri, Türkmenleri Arapları ve Kürtleri ve tüm yapıları birlikte kapsayan ve temsil eden bir hükümetin kurulmasının, bir demokrasinin kurulmasının ve Suriye sınırları içerisinde Suriye’nin toprak bütünlüğü korunarak bunun yapılmasını savunuyoruz.
Suriye’nin parçalanmasından Suriye’nin içinden birden fazla devletin çıkmasından ne Suriye’ye ne bölgeye ne Türkiye’ye bir fayda gelmeyeceğini düşünüyoruz. O yüzden herkesin kendini ait hissettiği bir Suriye demokrasinin inşa edilmesi için ortaya irade koyuyoruz. Recep Tayyip Erdoğan’ın da aynı çizgide ifadeler kullanıyor olması Türkiye’nin iktidarıyla, muhalefetiyle Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yapması çok önemlidir. Bu konuyu hükümetin bir kırmızı çizgi olarak sürekli önümüzde tutması gerektiğini düşünüyoruz.
DEMOKRATİK STANDARTLAR VURGUSU: Suriye’de kimin kazanıp kimin kaybettiği diye bir yaklaşım içinde olmak yerine, bütün Suriye’nin kazanacağı bir yarını inşa etmek önemli. İntikamcı yaklaşımlara, mezhepçi yaklaşımlara geçit vermemek gerekiyor. Burada çokça konuşulduğu gibi, Afganistan da ilk başta demokrasiye doğru adım atan, kapsayıcı işler yapacağını söyleyen bir rejim olarak başlayıp iki sene içinde kadınların sesinin radyodan duyulmasına dahi yasak koyulmuş bir rejime evrilmişti. Suriye’de böyle bir oldubittiye izin vermemek için tüm ülkelerin kararlı şekilde Suriye’nin geleceğini hızla ve evrensel demokratik standartlarda sürdürülmesini gözetmek gerekiyor.
(ANKA HABER AJANSI)