Eski dönemlerde birçok kişinin evinde kullandığı bazı eşyalar, “antika” ya da “nostaljik ürün” adıyla internet üzerinden bazı platformlarda fahiş fiyatlarla satışa çıkarılıyor.
Bu ürünler nostaljiye özlem duyanların dikkatini çekerken, bu durum bir çok kişinin aklına, evlerinde bir köşede sakladıkları veya sandıklarında tuttukları bu aile yadigarı ürünleri “Acaba ben de bu kadar yüksek fiyattan satabilir miyim?” sorusunu getiriyor.
Antikacı Tülay Feza, yüksek fiyatlardan satışa konulan fincan ve perdelere ilişkin ilanları şaşkınlıkla izlediğini söyledi.
Ürünlerin fiyatlarının kabul edilebilir olmadığını vurgulayan Feza, şöyle konuştu:
“Bir sentetik kumaş milyonlarca lira eder mi? Basit bir tekstil ürünü. Biz kendi aramızda konuşup gülüyoruz sadece. O meşhur sarı fincanların yaklaşık 80 parçalık yemek takımını üç gün önce 3 bin liraya İranlı turistlere sattım. Ürünü sattıktan sonra birisi yemek takımının fincanlarını getirip satmak istedi ama ‘Hayır ilgilenmiyorum’ dedim. O kadar piyasası yok ki, iş yerime almak istemedim. Bir defa bu ürünler 30-40 yıl öncesine ait ve hemen her eve girmiş. Antika olması için belirli kıstaslar var. Bekletilen, beklemiş ürün antika olamaz.”
“Herkes çok kıymetli olduğunu zannediyor”
Antika eşya satıcısı Filiz Sertay, yüksek fiyatlara satışa konulan ürünlerin birçok insanın aile büyüklerinin kullandığı, bazaların altında yer alan vintage ürünler olduğunu dile getirdi.
Fincanların ABD ve Meksika üretimi olduğunu ve Türkiye’ye daha çok Avrupa üzerinden geldiğini aktaran Seray, “İnternette gördüğüm rakamlar astronomik. Benim dükkanım var ve antika pazarına da çıkıyorum. Benim bu ürünlerin kahve boyu olanların takımına verdiğim fiyat 800-900 lira arasında. Satışım da ABD ürünü olanlar da 1500 lira. Meksika malı olanlar ise 1000 lira” ifadelerini kullandı.
İnternet satış platformlarında ve sosyal medyada bu ilanları gören herkesin evinde bulunan bu eşyaları değerlendirmek istediğini belirten Sertay, ancak yazılan rakamların gerçekle bağdaşmadığını aktardı.
Antikacılarda Avrupa ve Rus malı el yapımı ve el boyaması değerli fincanların bulunduğunu bildiren Sertay, şunları kaydetti:
“Kaliteli, insanların emek verdiği, tek tek boyayıp fırınladığı fincanlar o fiyatlara satılıyor. Bunlar o ederde fincanlar değil. Pazara gittiğimizde fincanı gören insanlar, ‘Benim çeyizimde de vardı, çöpe attım, anneannemin evinde de vardı’ diyor. Fiyatını sorup ya bize satmak istiyor ya da gidip kendileri internetten satışa koyuyor. Benim alacağım rakam sizi tatmin ederse alabilirim diyorum. Ona da kimse yanaşmıyor çünkü herkes çok kıymetli olduğunu zannediyor.”
Sertay, perdelerin fiyatlarının da gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, özel koleksiyon ya da dönem filmi çekenler dışında kimsenin bu ürüne yüksek meblağlar veremeyeceğini söyledi.
“30-40 senelik perdenin bir değeri olmaz”
Antika ve eski eşya satıcısı Mehmet Özdemir de bu ürünlerin maddi değer taşımadığını dile getirdi.
Nadir bulunan ve bir özelliği olan eski ürünlerin antika olabileceğini ifade eden Özdemir, “Bunlar piyasada bol olan, antika ile hiçbir alakası olmayan ürünler. Bu fiyatlar, halkı aldatmaktan başka bir şey değil. İnsanlar kanmasınlar, eğer alırlarsa aldanmış olurlar. Fincanlar altın simli, 100 seneyi geçmiş olur -ki ona antika deriz- bir değeri olur. 30-40 senelik perdenin bir değeri olmaz. Her evden bir perde çıkacak o zaman. Benim elimde de fincanlardan var ve 500 liraya satıyorum” diye konuştu.
Eski kıyafet ve ürün satıcısı Fatma Aktaş, perdelerin antika değeri taşımadığını ve dönemsel olarak bir ilgi gördüğünü ancak fiyatların gerçekçi olmadığını belirtti.
Fincanların ise az olduğu için kısmen rağbet gördüğünü ifade eden Aktaş, “Bu ürünlerin antika olması için az olması ve eski olması gerekiyor. Ancak yazılan fiyatları etmez. Biz bu ürünleri sokak aralarında gezen eskici arabasında görüyoruz” dedi.
“Aşırı yüksek fiyatlı tekliflerden mutlaka şüphelenilmesi gerekir”
Tüketiciler Konfederasyonu (TÜKON) Genel Başkanı Aziz Koçal ise insanların genellikle geçmişe özlem duyduğunu belirterek, bu duygusal bağın, satıcıların ürünlere yüksek değer biçmelerine yol açmaması gerektiğini ifade etti.
Sosyal medyada gerçeği yansıtmayan fiyatlı ürünlerin satışının teşvik edilmemesi gerektiğini dile getiren Koçal, tüketicilerin dikkat etmesi gereken hususlar hakkında şu bilgileri verdi:
“Bu tür ürünler için, ürün fiziki olarak görülmeli ve mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Tüketiciler benzer ürünlerin farklı platformlarda hangi fiyatlara satıldığını araştırmalıdır. Aşırı yüksek fiyatlı tekliflerden mutlaka şüphelenilmesi gerekir. Güvenilir platformlarda alışveriş yapmaya özen gösterilmelidir. Nostalji ve koleksiyon merakı, bazı ürünlerin değerini artırabilirken, aynı zamanda dolandırıcılık riskini de beraberinde getiriyor. Bu nedenle, karar vermeden önce detaylı bir araştırma yapmak ve uzman görüşü almak önemlidir.”
AA