Polisler hakkında 7 yıl sonra dava: Motorcuyu kim vurdu?

İZMİR – İzmir’in Karabağlar ilçesi, 2 Şubat 2018 günü dakikalarca süren bir kovalamacaya sahne oldu. Bozyaka Kapalı Pazaryeri önünde bir araç, devriye polis ekibini görünce kaçmaya başladı. Kovalamaca esnasında Eski İzmir Caddesi’ne çıkan araç, burada polis ekibi tarafından önü kesilerek durduruldu.

Araçtaki iki kişiden birinin kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu anlaşıldı. Şahsın GBT sorgusu yapıldığı sırada tekrar araçla kaçmaya başlaması üzerine bir kovalamaca daha yaşandı. Bir süre sonra Hasan Hüseyin Üstgeçidi mevkiinde duran araçta bulunan şahıs yaya olarak kaçmaya devam etti. Peşindeki iki polis ise ateş açtı.

YOLDAN GEÇEN MOTORCU VURULDU: SOL KOLUMDA BİR UYUŞMA HİSSETTİM

Gece 03.00 sularında yaşanan bu olay esnasında cadde üzerinde motoruyla seyir halinde olan L.S., bir süre sonra kolunda bir uyuşma hissetti. Gövdesinden kanlar aktığını gören L.S., sol göğsünden vurulduğunu anladı. Yakında bulunan bir taksi durağı önünde duran ve taksicilerden yardım isteyen L.S., ambulansla Yeşilyurt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. L.S.’nin durumu ile ilgili Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda, “Şahısta akciğer kontüzyonuna neden olan ateşli silah yaralanmasının; şahsın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı” ifadeleri yer aldı. Tedavisinin ardından hastanede ifadesi alınan L.S., polis memurlarının kendisine “Şikayetçi değilsin değil mi?” şeklinde sözler söylediğini iddia etti. L.S., vurulmasıyla ilgili şikayetçi oldu.

7 YIL SONRA SORUŞTURMA AÇILDI

L.S.’nin avukatı Yasin Korkmaz’dan alınan bilgiye göre, ortada bir şikayet olmasına rağmen şüpheli polislere barut testi yapılmadı ve ifadeleri alınmadı. İlk etapta polisler hakkında soruşturma izni de verilmezken, bu karara itiraz sonucu açılan soruşturmada ise savcılık takipsizlik kararı verdi. Savcılığın takipsizlik kararının Yargıtay’a taşınması sonrası ise Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi, olayın yeniden soruşturulması için dosyayı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.

Korkmaz, hukuki süreci şu sözlerle anlattı: “Olay günü o mahallede başka bir silahlı yaralamaya veya silahlı atış olayına ilişkin ihbar yapılmadığı sabit. Kamera kayıtlarında kaçan şahsın gözüktüğü, 10 saniye sonra müvekkilin iki hedefin arasında yoldan geçmekte olduğu izleniyor. Polislerin şüpheli sıfatıyla ifadesi alınarak basit bir barut testiyle dahi olaya ilişkin net deliller elde edilebilecekken, bu testler de yapılmıyor. Polislerin şüpheli sıfatıyla ifadesi dahi alınmıyor. Sonrasında yapılan çalışmalarda da iki polis hakkında soruşturma izni verilmiyor. O karara itiraz edilip soruşturma izni alınıyor. Ancak savcılık takipsizlik kararı veriyor. Yaklaşık iki sene sonra Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi’ne tarafımızca dosya gönderildi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi hukuka olan güvenimizi tazeleyerek, olayın soruşturulması için dosyayı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderiyor ve dava açılıyor.”

TELSİZ KONUŞMALARI: ‘ABİ BİZİMKİLER SIKMIŞ GALİBA’

Dosyada olayın yaşandığı günkü telsiz konuşmaları da yer aldı. Telsizden bir kişinin yaralandığı ve ambulans sevk edildiği belirtildi. Bölgede bulunan başka bir polis memurunun 155 ihbar hattını arayarak yaptığı görüşmede ise “Araç kovalarken silah sıkılmış galiba, yolda giden vatandaşın göğüs altından girmiş koltuk altından çıkmış” ifadelerini kullandığı görüldü. Polisin daha sonra grup amiri ile yaptığı görüşmede de “Abi, ben Yeşillik Caddesi Nayt Klübün yanındayım. Bizim araçta, araç kovalıyordu, oradan geçerken bir tane şahıs eeeee araç kovalarken bizimkiler sıkmış galiba büyük ihtimalle” ifadeleri yer aldı.

‘KURALLARA UYGUN OLARAK HAVAYA ATEŞ ETTİM’

Şüpheli polisler hakkında 7 yıl sonra açılan soruşturma davaya dönüştü. İzmir 61’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında şüpheli polislerden biri ifade verdi. Kovalamaca olayını detayları ile anlatan polis memuru, havaya doğru kurallara uygun olarak ateş ettiğini söyledi.

Polis memuru, “Hasan Hüseyin üst geçidi altında söz konusu araç kendiliğinden durdu, ben aracın 30-40 metre kadar arkasındaydım, araç durunca ben de aracı durdurdum, polis arkadaşım aracın ön kısmından indi, ben bu esnada hareket ederek aracın önünü kesmeye çalıştım, bu esnada araçta inmiş olan polis arkadaşımın görev silahı ile havaya doğru 2- 3 el kadar ateş ettiğini gördüm. Ben aracın önünü tekrar kestim, araçtan indim bu esnada ben de görev silahım ile havaya doğru 2 el ateş ettim, arkadaşım bu esnada refüjün üzerindeydi ben biraz gerisindeydim, ben başka silahla ateş eden olduğunu görmedim… Takviye için gelen görevli polis memurları bize bir şahısın yaralandığını bu konuda bir ihbar düştüğünü söylediler, olay sırasında saat yaklaşık gece 03:00 civarı idi, olay yerinde fazla trafik yoktu aracı takip ettiğimiz ve söz konusu yerde ateş ettiğimiz sırada, söz konusu cadde üzerinden araçla geçen şahıslar olduğunu ben görmedim, müştekiyi ve kullandığı motosikleti de görmedim, zaten ben ateş ettiğim esnada yolun biraz geri kısmındaydım bulunduğum yerden yolun iç kısmı tam olarak görünmüyordu, suçlamayı kabul etmiyorum. Ben söz konusu olayda silahımı kontrol ederek havaya doğru kurallara uygun olarak ateş ettim” ifadelerini kullandı.

Davaya usulüne uygun davetiyeye rağmen gelmeyen diğer polis hakkında zorla getirme kararı veren mahkeme, olay gününe dair ifade veren tanıkların bir sonraki duruşmada dinlenmesini istedi. Olay yerinden elde edilen ve polis kriminal laboratuvarı 02.02.2018 tarihli raporunda incelenen 2 adet kovanın, sanıklar tarafından suç tarihinde kullanılan silahlardan atılıp atılmadığı hususunda jandarma kriminalden rapor aldırılmasına karar veren mahkeme, davayı erteledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir