Eski başbakan Bülent Ecevit’in 93 yaşındaki baldızı ve Bülent-Rahşan Ecevit çiftinin yardımcısı Asude Aral, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde geçtiğimiz günlerde vefat etti. Akrabaları olmadığı için, Ecevit Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı, cenazeyi almak için uğraştı ancak sonuç alamadı. Yaşanan durumu öğrenen CHP lideri Özgür Özel, devreye girerek, “Üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız” dedi.
Kısadalga.net yazarı Mehmet Çetingüleç, Rahşan Ecevit’in kardeşi Asude Hanım’ın ardından bir yazı kaleme aldı. “Asude…” başlıklı yazısında Çetingüleç, “Adı gibi yaşadı Asude Hanım. Ömrünü sahipsiz hayvanlara adamıştı. Hastalanan, sakatlanan kedi ve köpekleri ‘Şahin’ marka eski otomobiline doldurup veterinere götürürdü. Çankaya Hayvan Barınağında; kimi bacağını kaybetmiş, kimi ameliyattan yeni çıktığı için sargılı, kimi trafik kazası nedeniyle belden aşağısı tutmadığı için tekerleğe bağlanmış köpeklerin onu uzaktan gördüklerinde üzerine doğru nasıl koştuklarını, nasıl sevgi gösterisinde bulunduklarını görseniz, duygularınıza yenik düşerdiniz!” dedi.
Asude Hanım’ın hep çizmeyle gezdiğini belirten Çetingüleç, şöyle devam etti:
“Çünkü sadece yemek ve su vermekle kalmaz, temizliği de yapardı. Üstü başı pejmürde görünürdü. Barınaktan Ecevitlerin evine geldiğinde koltuğa oturmadan önce gazete sererdi. Evde çok sayıda kedi vardı. Onlar da Asude Hanımın peşinden ayrılmazdı…”
“MADDİ KATKILARI OLDU”
Çetingüleç’in yazısının devamı şöyle:
Yaşı 93’tü ve hiç evlenmemişti. Ecevitlerin en büyük yardımcısıydı. Bülent Ecevit’in Türkiye’ye ‘Karaoğlan’ efsanesini yaşattığı yıllarda Rahşan Hanımla birlikte eşantiyon malzemesi satarak CHP’ye gelir sağlıyordu. Türk solunun ’emekleme’ döneminde en büyük partiye maddi katkıları olmuştu.
Ecevitler yılbaşı kutlaması için evimize geldiklerinde Rahşan Hanımın kız kardeşi Asude Aral da eşlik ederdi. Türkçe ifade gücü çok yüksekti. Konuşurken mantık süzgecini elden bırakmaz, sorularla olayların özüne inerdi. İngilizcesi de mükemmel olduğu için yıllarca Amerikan Haberler Merkezi’nde çalışıp oradan emekli olmuştu. İyi bir emekli maaşına sahipti. Kılık kıyafetine, kendisine harcamadığı parayı hayvanlar için kullanırdı. Onlara yiyecek alır, bakımlarını kendi cebinden ödemeyle yaptırırdı. İstese maaşıyla mükemmel bir hayat sürebilir, yurt dışında tatillere gidebilirdi. Ama o Asude’ydi. Sessiz, sakin, mütevazı.
“KENDİSİ BÜYÜK PİYANGOYDU”
Yılbaşı sohbetinde eşim Tülay, Rahşan Hanıma sormuştu: ‘Piyangodan ikramiye çıksa ne yaparsınız?’, ‘Herhalde Asude’ye verirdim. O da köpeklerin her birine ayrı bir kulübe yapar, her birinin ayrı bir yemek kabı olurdu’ dedi. Aslında… Asude Hanımın kendisi büyük bir piyangoydu. Binlerce sahipsiz hayvan, yıllarca onun sayesinde kaliteli bir yaşam sürdü. Bakımlarını, beslenmelerini sağladı. Konuşamayan canlıların dili oldu.”