Rusya Büyükelçisi Erkhov: Türkiye-Rusya ticareti azalacak

Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Aleksei Erkhov, üç yıla yakın süredir devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, ABD’de yapılan Başkanlık seçimi ve Rusya-Türkiye ilişkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erkhov, “ABD ve Avrupa Birliği’nin maliye bakanlıklarının temsilcileri, zarara uğrayan Türk iş dünyasına ‘kabus’ yaşatmaya devam ediyor. Yılsonu itibarıyla Rus-Türk ticaretinin azalacağını düşünüyorum” dedi.

EKONOMİ’den Maruf Buzcugil’in yazılı olarak gönderdiği soruları yanıtlayan Erkhov, “ABD Başkanlığına seçilen Trump, kampanya sırasında Rusya-Ukrayna savaşını bitireceğini iddia etmişti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna da cevap verdi. Erkhov, “ABD’deki seçim kampanyası sırasında çok farklı açıklamalar yapıldı. Fakat Donald Trump’ı yeni kuracağı yönetimin somut işlerine bakarak yargılamak doğru olacaktır” dedi.

‘AKSİ TAKDİRDE HİÇBİR ŞEY YOLUNDA GİTMEYEBİLİR’

Büyükelçi Erkhov, Trump’a ilişkin soruya yanıtında sözlerini şöyle sürdürdü: “Kişisel olarak Tanrı’ya, uluslararası meselelere basit yaklaşımların hakim olmaması, Washington’da meseleye dengeli ve erdemli bir şekilde yaklaşmaları ve kriz durumlarının çözümüne katkı sunmaya yönelik gelecekteki eylemlerini planlarken onların kaynağını ve derinde yatan nedenlerini titizlikle dikkate almaları için dua ediyorum. Aksi takdirde hiçbir şey yolunda gitmeyebilir ve ‘dondurulmuş’ ya da ‘yarı sönmüş’ çatışmalar tekrar ortaya çıkar. Kısacası yeni yönetimin çelişkilerle dolu dünyamıza neleri ve nasıl getireceğini görelim.”

BÜYÜKELÇİ’YE ‘AKKUYU’ SORUSU: GECİKME OLACAK MI?

Erkhov, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin birinci ünitesinin devreye alınmasının 2025 olarak planlandığı hatırlatılarak sorulan “Gecikme bekliyor musunuz? Öteki 3 ünitenin devreye alınma takvimine yönelik bilgi verir misiniz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Nükleer güç santralleri gibi karmaşık mühendislik ve inşaat tesislerinin inşası, UAEA’nın gereklilikleri, çok sayıda düzenleme, talimat ve yönetmelik tarafından belirlenen ve sırası kesin olarak belirlenmiş çok sayıda yüksek teknoloji operasyonuna titizlikle uyulmasını öngörmektedir. Bu meselede çalışma programlarına ve bunların sırasına uyulmasına, birbiriyle yakından bağlantılı olduklarından özel önem verilmektedir.

Ancak burada her şey o kadar basit değil: Türk kamuoyunun da bildiği üzere, Rus karşıtı yaptırımlar nedeniyle, Alman Siemens firmasından sipariş edilen ve projenin uygulanması için son derece önemli olan ekipmanlar, özellikle de gaz yalıtımlı şalt tesisinin inşaat sahasına teslimatı fiilen engellendi. Başka bir yere sipariş vermek zorunda kaldılar. Bunun, inşaatın hızını etkilemesi doğaldır. Tam da bu nedenle dört güç ünitesinin de devreye alınacağı tarihlerin netleştirilmesi gerekmekte olup her iki taraftan uzmanlar şu anda bunun üzerinde çalışmaktadır.”

‘TÜRK İŞ DÜNYASINA “KABUS” YAŞATMAYA DEVAM EDİYORLAR’

Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Aleksei Erkhov, “Türkiye-Rusya ticari ve ekonomik ilişkilerinin güncel seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıtında, iki ülkenin ticaretinde azalma olacağını öngördüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bu alanda Batı tarafından uygulanan olumsuz baskının arttığını görsek de, ticaret devam ediyor. Amerikan yaptırımları, ikili ticaretimizi mümkün olan her şekilde zorlaştırarak çalışıyor. Banka transferleri büyük ölçüde bloke olmaya devam ediyor. ABD ve Avrupa Birliği’nin maliye bakanlıklarının temsilcileri, zarara uğrayan Türk iş dünyasına ‘kabus’ yaşatmaya devam ediyor. Yılsonu itibarıyla Rus-Türk ticaretinin azalacağını düşünüyorum.”

‘SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ İÇİN HAZIRIZ’

Erkhov, son olarak, “Sinop’ta inşa edilmesi planlanan nükleer güç santrali için, Rus şirketlerinin bir teklifi var mı? Türkiye 2025 yılı içinde bu santral için aday ülkelerle milletlerarası anlaşma müzakerelerini tamamlamayı istediğini açıklamıştı. Türkiye ve Rusya arasındaki çalışmalar hangi aşamada?” sorusuna verdiği yanıta şöyle konuştu:

“Sinop’ta nükleer güç santrali inşaat projesinin hayata geçirilmesinde rol almaya hazır olduğumuzu gizlemiyoruz. Bu konudaki kesin avantajlarımız, güvenilir ve iyi işleyen teknolojilere sahip olmamızın yanı sıra, halihazırda Akkuyu projesinin uygulanması sırasında edinilen Türk inşaatçılarla etkileşim deneyimidir. Ortak ülke seçimi elbette Türk tarafına aittir.”

(ALINTI)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir