Sakız kirliliği: Dünyayı tehdit eden bir plastik sorunu

Dünyayı tehdit eden en büyük çevresel sorun plastik kirliliğidir. Plastik kirliliği ile ilgili her ne kadar bilgilendirme yapılsa da çoğu insanın fark etmediği, belki de asla bilmediği bir kaynak bu sorunu daha da derinleştiriyor: Sakız. Sakız kirliliği, doğada uzun yıllar parçalanmayan, yıllarca formunu koruyan ve ardından mikroplastiklere dönüşen plastiklerdir.

Sakızın İçeriği: Plastik ve Petrol Bazlı Kimyasallar

Sakızların çoğu, araba lastiklerinde kullanılan sentetik kauçuk ve diğer petrol bazlı kimyasallardan oluşur. Piyasada yaygın olarak bulunan sakızlar, stiren-bütadien (araba lastiklerinde kullanılan sentetik kimyasal), polietilen (taşıma çantalarında kullanılan plastik) ve polivinil asetat (odun tutkalı) gibi maddelerle üretiliyor. Ve bu içerikler, insan sağlığına verdiği zarardan sonra çevreye de büyük zararlar veren plastik kirliliğine dönüşüyorlar.

Sakız kirliliğinin, bu kadar ciddi olması üreticileri durdurmuyor ve genellikle sakız yapımında kullanılan bileşenleri gizli tutarak, içerik kısmında “sakız mayası/bazı” ifadesini kullanarak üstünü kapatıyorlar. Bu yüzden çoğu tüketici, sakız çiğnerken ne tür kimyasallara maruz kaldığını aslında bilmiyor.

Sakız Kirliliği: Çevresel Etkiler ve Temizlik Maliyetleri

Sakızlar, biyolojik olarak parçalanmayan ve doğada uzun yıllar kalabilen plastiklerdir. Farkında olmadan çiğnedikten sonra tükürülüp yere atılan bir sakız, eğer onu oradan kimse temizlemezse yıllarca karşınıza çıkabilir ve yıllar sonra mikroplastiklere dönüşerek çevreye zarar verir. Tüm bunların yanı sıra bu tür mikroplastiklere dönüşen plastiklerin temizlenmesi de oldukça pahalı bir işlemdir. İngiltere’de sakız temizleme için ayrılan bütçe yıllık 7 milyon sterlini geçtiği biliniyor.

Yurtdışında bazı ülkelerde, sakız kirliliği ile mücadele etmek için kamuya açık alanlarda sakız toplama kutuları yerleştirildi. Ancak, sakız kirliliği sadece temizleme ile çözülmemeli, aynı zamanda sakız üreticilerinin bitki bazlı alternatiflere yönelmeleri gerekmektedir. Üreticilerin etikete her şeyi tüm gerçekliği ile yazması ve tüketicilerin de etiket okuma alışkanlığını kazanması da oldukça önemlidir.

İlginizi çekebilir;