Şerzan Kurt davasında polis memuruna 5 yıl 2 ay hapis cezası

Muğla’da üniversite öğrencisi Şerzan Kurt’un (21), 2010 yılında ölümüne ilişkin davada polis memuru Gültekin Şahin’e 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası verdi.

Muğla’da 12 Mayıs 2010 tarihindeki öğrenci eylemleri sırasında Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü 2. sınıf öğrencisi Şerzan Kurt, tabanca ile omzundan vuruldu. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Kurt, yaşamını yitirdi.

Kurt’u vurduğu iddiasıyla Muğla Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’de görevli polis memuru Gültekin Şahin tutuklandı. Şahin hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Olası kasıtla nitelikli adam öldürme’ suçundan dava açıldı. Mahkeme heyeti, güvenlik nedeniyle davanın Eskişehir’de görülmesine karar verdi.

Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davalarda verilen 8 yıl, 16 yıl ve 7 yıl 6 aylık hapis cezaları, Yargıtay tarafından 3 kez bozularak geri gönderildi.

‘BERAATİMİ TALEP EDİYORUM’

DHA’nın haberine göre, Şerzan Kurt’un ölümüne ilişkin dava dördüncü kez Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Davanın bugün görülen karar duruşmasına yargılama sırasında emekli olan polis memuru Gültekin Şahin ile avukatı katıldı.

Duruşmada yeniden savunma yapan Gültekin Şahin, suçlamayı kabul etmeyerek, “Bu suçlamanın üst sınırı 5 yıl olmasına rağmen bu dava nedeniyle yaklaşık 6,5 yıl cezaevinde kaldım. Tutukluyken bile yurt dışına çıkış yasağı uygulandı. Adli kontrol en fazla 3 yıl uygulanabiliyorken, hala adli kontrol tedbirlerim devam ediyor. Bu dava yüzünden mesleğimi de erken bırakmak zorunda kaldım. Beraatimi talep ediyorum” dedi.

Mahkeme heyeti, savunmaların ardından kararını açıkladı. Heyet, tutuksuz sanık Gültekin Şahin’e ‘Bilinçli taksirli ölüme sebebiyet verme’ suçundan iyi hal indirimi ile 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına hükmetti.

Sanık avukatı Erol Halka, duruşmanın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Davanın 14 yıldır sürdüğünü söyleyen Halka, “Müvekkilim 14 yıl boyunca yargılandı. Bizim başından beri iddia ettiğimiz şey, Şerzan Kurt’un katillerinin dışarıda dolaşma keyfiyetiydi. Çünkü benim müvekkilim iyi bir şekilde incelendiğinde yine görülecektir ki bu suçu işlemedi. Ama süreçler esnasında heyetler değişti, delil durumu yeterli düzeyde ele alınamadı, belli ihmallere uğradı. Biz de üzgünüz. Çünkü bir aile, genç bir evladını yitirdi. Keşke gerçek faillere ulaşılmış olsaydı” dedi.

(DEMİRÖREN HABER AJANSI)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir