Siyasi tarihimizde yeni bir meydan: Saraçhane

Ali MACİT

TÜRKİYE bir haftadır Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonu konuşuyor, her şey 18 Mart salı günü İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptali ile başladı, ardından 19 Mart sabahı şafakta, Ekrem İmamoğlu, evine yapılan 20 araçlık polis konvoyu ile gözaltına alındı; 4 günü aşan gözaltı süreci sorunda tutuklama geldi. İşte bu süreçte İstanbul’un bir meydanı öne çıktı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ikonik binasının yer aldığı Saraçhane Meydanı, bir haftadır her akşam yüzbinlerce insanın toplandığı alan olarak Türk siyasi tarihine geçti.

GÖZALTI ATEŞLEDİ

“Hak, hukuk, adalet” diyerek ilk günden itibaren Saraçhaneyi dolduran her siyasi görüşten insan, özellikle İmamoğlu’nun evinden gözaltına alındığı gün meydanı tamamen doldurdu. O gün ateşlenen “Saraçhane Ruhu”, 23 Mart’ta bir de tutuklama kararı çıkınca doruğa yükseldi. Gösterilerin sonunda yaşanan biber gazlı müdahaleler ve bazı yaralanmalar dışında, çok önemli bir olay da yaşanmadı. Bu arbede sırasında Şehzadebaşı Camii’ndeki bazı tarihi mezar taşları kırıldı. İBB Miras ekipleri ertesi gün mezar taşlarını restore etti.

BU İLK DEĞİL

Saraçhane’deki bu buluşma ilk kez yaşanmıyor. İmamoğlu’nun yargılandığı Ahmak Davası için de kalabalıklar 14 Aralık 2022’de burada toplanmıştı. Benzer şekilde 1 Mayıs kutlamaları da burada yapılmıştı. Artık Türk siyasi tarihinde, Sultanahmet gibi, Taksim Meydanı gibi bir meydan daha var: Saraçhane Meydanı.

‘KÖPRÜYÜ KAPATTILAR’

Yaşanan süreci SÖZCÜ’ye anlatan CHP Genel Başkan Yardımcı Gökhan Zeybek ise, vatandaşın engellenmesine dikkat çekti ve şöyle dedi:

“Saraçhane’den beklenen, milletin sandığa sahip çıkması, iradesini koruması idi. Bu gerçekleşti. Bu arada İstanbul’da valiliğin aldığı önlemle, kimsenin gelmemesini sağlamaya kurgulanmıştı. Önceki akşam Atatürk Köprüsü’nün ayaklarının kaldırılması ile iş iyice son noktaya ulaştı. Artık ya Haliç’i yüzeceksiniz ya uçacaksınız, ya gemileri karadan yürüteceksiniz ya da surları dolaşacaksınız. Bu şekilde, özellikle üniversite öğrencilerinin, gençlerin ve işten gelen insanların katılımı ölçüde engellenmeye çalışıldı.”