Sümer Kraliçesi hayatını kaybetti: ‘Türkiye onu çok geç keşfetti’… Tunca Arslan Odatv’ye anlattı
4 mins read

Sümer Kraliçesi hayatını kaybetti: ‘Türkiye onu çok geç keşfetti’… Tunca Arslan Odatv’ye anlattı

Türkiye’nin ilk kadın Sümeroloğu Muazzez İlmiye Çığ, 110 yaşında dün akşam hayatını kaybetti. Çığ’ın vefat haberini yazılarının tek telif hakkı sahibi olan Kaynak Yayınları, “Türkiye’nin aydınlanma mücadelesinin yorulmak ve yaşlanmak bilmeyen değerli bilim kadını, son Sümer Kraliçesi, değerli yazarımız Muazzez İlmiye Çığ’ı kaybettik. Ailesinin, okurlarının ve ülkemizin başı sağolsun” ifadeleriyle duyurdu.

Sümerlilerin tarihini geniş bir bakış açısıyla ele alan İlmiye Çığ, Orta Asya kökenli Tufan efsanesini, tanrıça İnanna’yı, tarihteki ilk kral kahraman olan Gilgameş’i, Kur’an, İncil ve Tevrat’ın Sümer’deki kökenini yazmıştı. Türkler ile Sümerliler arasındaki kültür ve dil bağlantıları olduğunu belirten ünlü isim “Sümerliler Türklerin Bir Koludur” isimli kitabını kaleme almıştı. Söz konusu kitapların tek yayın hakkı ise Kaynak Yayınları’ndaydı.

ATATÜRK VE SÜMERLİLER

Muazzez İlmiye Çığ’ın “Atatürk ve Sümerliler” kitabı, Atatürk’ün Sümerler üzerine yapılan çalışmalara olan ilgisini ve Sümer medeniyetinin Türk tarihi açısından önemini ele alıyor. Kitap, Atatürk’ün tarih, dil ve kültür alanlarında yürüttüğü çalışmalara ışık tutarken Sümerler ile Türkler arasındaki olası bağlantılara ve bu konunun Atatürk’ün ilgisini neden çektiğine dair bilgiler sunuyor.

Atatürk’ün bu konuda araştırmalara ilgi göstermesinin arkasında, Türk Tarih Tezi ve Güneş Dil Teorisi gibi, Türk milletinin kökenleri ve dünya tarihindeki yeri hakkında fikirleri geliştirme çabası vardır. Kitapta, Atatürk’ün bu teorileri nasıl desteklediği, Sümeroloji çalışmaları için nasıl teşviklerde bulunduğu ve Türk kültürü ile Sümer kültürü arasında ne gibi paralellikler arandığı anlatılıyor.

“TÜRKİYE ONU ÇOK GEÇ KEŞFETTİ”

Odatv’ye konuşan Kaynak Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Tunca Arslan, İlmiye Çığ’ın vefatı nedeniyle büyük bir üzüntü duyduklarını belirtti. Nazım Hikmet’in “Yaşamaya Dair” şiirinin Çığ’ı hatırlattığını dile getiren Arslan, ayrıca ünlü ismin çok geç keşfedildiğini belirterek şunları kaydetti;

“Muazzez İlmiye Çığ bana kişisel olarak Nazım Hikmet’in şiirini hatırlatan bir bilim kadınıydı. ‘Yetmişinde bile zeytin ağacı dikeceksin, bir sincap gibi yaşayacaksın…’ Ben kendisini yakından tanıma fırsatı buldum, gerçekten o şiirdeki gibi bir insandı. Yorulmak bilmeyen, gözlerinin içi gülen, çalışkan bir Cumhuriyet değerini, Atatürk kızını kaybettik. Aslında Çığ’ın kitapları 80 yaşından sonra yayınlanmaya başladı. Türkiye onu çok geç keşfetti. 80 yaşından sonra Türkiye’de tanındı ancak bu geç keşif telafi edildi. Cumhuriyet aydınlanmasını okurlarına büyük bir şevkle sundu. Gerçekten de Cumhuriyet değerlini tümüyle üstünde taşıyan bir aydındı. Çalışkanlığı ve üretkenliğiyle, Anadolu topraklarına bağlılığıyla örnek bir aydını kaybettik. Okurlar onu geç keşfetmesine rağmen büyük ilgi gösterdi, kitapları pek çok baskı yaptı. Anadolu’nun bağrından çıkan bir aydındı”

“SÜMERLİLERİN TÜRKLERİN KOLU OLDUĞUNU ORTAYA KOYDU”

İlmiye Çığ’ın “Atatürk ve Sümerliler” kitabı hakkında da konuşan Arslan, Atatürk’ün Türklerin ataları konusundaki merakıyla ünlü ismin bu yolda yürüdüğünü belirterek şunları söyledi;

“Çığ, o çivi yazılı tabletleri çözme sürecinde pek çok şeyin aydınlanmasını sağladı. Sümerlilerin Türklerin bir kolu olduğu gerçeğini ortaya koydu. Atatürk’ün Türklerin ataları konusundaki merakıyla İlmiye Çığ bu yolda yürüdü. Anadolu çok zengin bir coğrafya. Eskiye dair, tarih öncesine dair çalışmaları, henüz aşılmış durumda değil. Sümerler ve Türkler arasındaki ilişkide bunlardan biri. Söz konusu kitapta bunu yeterince anlatıyor tek dileğimiz bu aşamada onun yolundan yürüyecek yeni bilim insanlarının çıkmasıdır”

Zeynep Çakır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir