Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Tahir Elçi’nin ölümüyle ilgili davada üç polis memuru hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan yargılanmalarına rağmen 12 Haziran 2024’te beraat kararı verdi.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) Deniz Tekin’in haberine göre; Mahkeme kararının gerekçesinde, Elçi’nin ölümüne yol açan atışın kim tarafından yapıldığı konusunda belirsizlik olduğunu savundu. Ayrıca, sanık polis memurlarının suçlarını işlediklerine dair yeterli delil bulunmadığını belirtti.
SEGBİS İLE BAĞLANMA HUKUKA UYGUN
Kararda, sanıkların duruşmalara SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katılmasının hukuka uygun olduğu ve bu şekilde doğrudan doğruya ve sözlülük ilkesinin sağlandığına yer verilerek . Bu nedenle, sanıkların fiziksel olarak mahkeme salonunda bulunma taleplerinin reddedildiği belirtildi.
Ayrıca kararda, duruşmada dinlenen tanıkların, Tahir Elçi’nin vurulma anı ve kim tarafından vurulduğuna dair bir bilgi veremedikleri ifade edilmiş. Öte yandan, tanık Deniz Ataş’ın savcı baskısı veya işkence altında ifade verdiğine dair herhangi bir değerlendirme yapılmadığına dikkat çekildi..
Kararda, Tahir Elçi’nin ölümüyle ilgili olarak çeşitli teknik ve hukuki değerlendirmeler yapıldığını söylendi ve belli konu başlıklarına değinildi
Görüntü ve Delil Değerlendirmesi: Mardin Kebapevi’ne ait güvenlik kamerasına ait görüntülerin incelendiği ancak cinayet anına dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı belirtilmiş. Ayrıca, olaya dair diğer kayıt altına alınmış görüntüler üzerinde yapılan incelemede de Tahir Elçi’nin ölüm anına dair herhangi bir görüntünün tespit edilemediği vurgulandı
Keşif Talepleri ve İncelemeler: Olay yerinin çatışmalar nedeniyle zarar görmesi ve bu nedenle keşif yapılmasının dosyaya yeni bir bilgi katmayacağı gerekçesiyle taleplerin reddedildiği ifade edildi
Tanık Dinlemeleri ve Bilirkişi Raporları: İncelenen bilirkişi raporları ve tanık ifadeleri doğrultusunda, maktulün vücuduna isabet eden mermi çekirdeğine ulaşılamaması ve olayın detaylarının tıbben ve fiziken bilinememesi nedeniyle suçun kim tarafından işlendiği konusunda tereddütler olduğu belirtilmiş. Bu durum, sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak kanaat elde edilemediğini gösterildi
Hukuki Değerlendirme: Yüksek yargı kararlarına atıfla, şüpheden sanığın yararlanacağı ve suçun kanıtlanamaması halinde sanıkların lehine karar verilmesi gerektiği vurgulanarak sanıkların bilinçli taksirle öldürme suçundan beraat etmelerine karar verildi.
