Teğmenlerin ifadesi tamamlandı: “Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz”

Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreni sonrasında başlatılan disiplin soruşturmasında, ”Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma” cezasıyla Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) sevk edilen teğmenler ve avukatları, savunmaların tamamlanmasının ardından Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ayrıldı.

Teğmenlerin avukatları arasında, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da yer aldı.

Sağkan ifadelerin bitmesinin ardından “Disiplin yargılamasının duruşmasını az önce bitirdik. Beş teğmenin her birisi için ayrıntılı olarak ayrı ayrı savunmalarını, hem kendi beyanlarının heyete sunulması hem de avukat heyetinin kendi içimizde belirlediğimiz sıralama dahilinde belirli sayıda avukatın hukuki savunma yaptığı bir süreci yaşadık. Yaşanan bu disiplin sürecine ilişkin savunma hakkına tamamen heyet tarafından riayet edildiğini, saygı gösterildiğini, sözlerin hiçbir yerde kesinlikle kesilmediğini, süre anlamında bir sınır konulmadığını, derdimizi rahatlıkla hukuk sınırları içerisinde izah ettiğimizi ifade edebilirim” diyerek ifade verme sürecinin detaylarını aktardı.

Yüksek disiplin kurullarında yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda durumu görüşülen personel hakkında, ”Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası” veya ”Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası verilmesine yer olmadığı” kararlarından biri veriliyor.

Sağkan sonucun ne kadar zamanda açıklanacağına ilişkin olarak heyetten bir bilgi gelmediğini ancak en geç 10 gün içerisinde verilmiş olan kararı öğreneceklerini belirtti.

“EN UFAK ŞEKİLDE BİR SUÇ İŞLEMEDİKLERİNİN BİLİNCİYLE ORADAYDILAR”

Sağkan, “Ben umut ediyorum ki beş teğmen hakkında da isnat edilen fiillerle ilgili olarak ceza verilmesine yer olmadığı yönünde bir karar tahsis edilir. Eğer bir hukuk devleti isek, eğer hukukun üstünlüğüne inanıyor isek zaten kararın da bir hukukçu olarak böyle olması gerektiğini de tüm kamuoyuyla paylaşmak isterim” dedi.

Sağkan, ifade veren teğmenlerin suçları reddederek sözlerini tekrarladıklarını da şu şekilde ifade etti:

“Tüm teğmenler kendilerine son derece güvenle salonda bulundular. En ufak şekilde bir suç işlemediklerinin bilinciyle oradaydılar. ‘Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz’ diyerek başladılar. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içişlerine ilişkin olarak düzenlenen mevzuat belgeleri dahil olmak üzere Harp Akademisi kanunu da dahil olmak üzere zaten bütün mevzuatlarının Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını Atatürk ilke ve inkılapları çerçevesinde yetiştirdiğini haliyle tutundukları tavrın bu anlamda mevzuata uygun olduğu gibi harbiyenin Atatürk’ün yuvası olduğu ‘1283‘ denildiğinde Kara Harp Okulunda herkesin ayağa kalkıp ‘İçimizde‘ dediklerini, bunları da ifade ederek aslında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürk’ten ayrılamayan, Atatürk’ten uzaklaştırılamaz bir kurum olduğunu her biri altını çizdi.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir