Günlük hayatta ekonomik ve finansal olarak sıkça duyulan “faiz”, hem bankacılık sektörü için hem de bireysel finansman kritik için öneme sahip. Faiz, olumlu ya da olumsuz sonuçlarıyla mali kararları ya da yatırım kararlarını etkileyebiliyor. Bu sebeple faiz ekonomik yaşantının ayrılmaz bir bileşeni olarak karşımıza çıkıyor. Faiz gündemimize en çok TCMB’nin her ay PPK toplantısının ardından açıkladığı politika faizinin oranları ile gündemimize giriyor. TCMB , bankaların kısa dönemli borçlanmalar için başvurdukları bir yol olan politika faizi ile piyasadaki faizlerde belirleyici bir etkiye sahip oluyor.
Yukarıdaki tabloda tarihlere göre gecelik yıllık basit faiz, günlük faiz ve getirileri gösteriliyor. Yatırımcının dilediği an para dilediğinde para çekebileceği günlük kazandıran hesapta birikimler gecelik olarak her gün değer kazanıyor. Buna göre; gecelik faiz TCMB’nin koridor alt sınırında oluşsa ve her PPK toplantısında faiz 250 baz puan düşürülmüş olsa gecelik faizin yıllık bileşiği yüzde 43,4 olur (%10 stopaj sonrası %39,0). En basit hesapla dahi bu oran çok yüksek. Yani 2025 yılında da TL’de kalanlar kazanacak denilebilir.
YAPANCILAR FIRSATI KAÇIRMAZ
Öte yandan gelişmeler doğrultusunda yabancı yatırım kuruluşları gözünü TL’ye dikti.
Pinebridge ve T. Rowe Price yatırım şirketlerinden yapılan açıklamalarda Türk Lirası’nın 2025 yılında gelişmekte olan piyasalardaki en iyi para birimi olacağını öngörüldü.
Pinebridge Gelişmekte Olan Piyasalara Sabit Gelir Eş Başkanı Anders Faergemann’a göre, Türkiye’nin para birimi ve borcu Trump’ın ikinci döneminde gümrük vergisi tehdidinden çok az etkilenecek. Faergemann, son açıklamasında “Hâlâ TL’nin zayıflayacağını veya değer kaybedeceğini iddia edebilirsiniz, ancak bu ölçülü bir hızda olacak. TCMB faiz oranlarını düşürürken, belki de tahvillere de bakmanız gerektiğini tartışabilirsiniz” ifadelerini kullandı.