Halk TV‘de Remziye Demirkol‘un sunduğu Haber Masası programına konuk olan Gazeteci Murat Ağırel, Kartalkaya faciası hakkında konuştu.

Eskiden “mahallede bir cenaze, bir sorun olduğunda hep birlikte eğilinirdik” diyen Ağırel, o günlerde acıları paylaştıklarını vurguladı. Şimdi deinsanların felaketler karşısında duyarsızlaştığını belirten gazeteci, “İnsanlar yanarak ölürken yanında kayak yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

Depremde yaşanan hırsızlık olaylarını da hatırlatan Ağırel, “İnsanlar can havliyle bir şeyler yapmaya çalışırken gelip evlerimizi soydular” dedi.

Orman yangınlarına değinen Ağırel, “Denizin içerisinde yüzerek eğlenerek ormanın yanışını izleyen insanlar var” şeklinde konuştu

Ağırel‘e göre, Türk milleti, yumruk gibi arada tutan olguyu kaybetti.

Bu durumun sorumlusu olarak siyasetçileri gösteren Ağırel, “İşte bunlar hep siyasilerin yüzünden başladı” dedi.

Ağırel, sürekli ‘öldüğümüzden’ bahsetti. Yolda, sokakta ve her yerde. Ağırel’in çarpıcı konuşması da tam olarak şöyle:

“ESKİDEN DUYARLI BİR TOPLUMDUK”

• “Duyarlı toplumduk. Öyle bir acı olduğu zaman mahallemizde, bir cenaze olduğu zaman ya veyahut da mahallemizden birinin sorunu olduğu zaman, biz o soruna eğilirdik.
• Cenaze olduğu zaman biz televizyonu açmazdık. Radyonun sesini açmazdık. Böyle bir birlikteliğimiz vardı bizim.

“İNSANLAR ÖLDÜ KAYAK YAPTILAR ORMAN YANDI YÜZDÜLER”

• O acıyı paylaşırdık biz, o mahalledeki insanın acısını paylaşırdık biz. İnsanlar yanarak öldü, yanında kayak yapıyorlar.
• Depremde insanlarımızı kaybettik. İnsanlar can havliyle bir şeyler yapmaya çalışırken gelip evlerimizi soydular.
• Ormanlarımız yanıyor. Denizin içerisinde yüzerek eğlenerek hâlâ ormanın yanışını izleyen insanların olduğuna tanıklık etmeye başladık.

“TÜRK MİLLETİNİ YUMRUK GİBİ TUTAN O OLGUYU KAYBETTİK”

• Bizi biz yapan Türk milletinin kültürünü özdeşleştiren ve bizleri bir arada tutan, yumruk gibi tutan o olguyu kaybetmeye başladık.
• İşte bunlar hep siyasilerin yüzünden başladı.
• Neden? Acımızı dahi yaşayamadan “Sen suçlusun, sen suçlusun.” diyerek, ardından da utanmaz, arlanmaz trol ordularıyla birlikte sosyal medyada insanların acısını yaşamasına bile izin vermeden o duyarsızlığı yaratıp, toplumun bir araya gelmesini engelleyecek işlerle birlikte bunları yaptılar ve başardılar.

“BİZ BÖLÜNDÜK”

• Biz bölündük. Acıda bile ortaklaşamayan bir toplum hâline geldik. Ve ne yazık ki ölüyoruz . Ölüyoruz.
• Yolda yürürken ölüyoruz, karşıdan karşıya geçerken elektrik kablosu suyun içindeymiş basıyoruz ölüyoruz.

“SÜREKLİ ÖLÜYORUZ”

• Yolda giderken arabanın içerisinden bir tane manyak çıkıyor, üstünde silah var. Seni öldürüyor, ölüyoruz. Bir tartışmanın içerisinde kadın olduğu zaman özellikle caniler, gözleri dönüyor.
• “Boşandın, boşanmadın, sevdin, sevmedin.” katlediliyor kadınlar. Çocuklarımız ne yazık ki tarikatların, başkalarının elinde katlediliyorlar ve ölüyoruz.
• Adı konmamış şekilde ölüyoruz. Bizi yaşatmakla görevli olan devletse, bizim ölmemizi önleyecek önlemleri almıyor ve diyor ki “O siyasetçide suç, bu siyasetçide suç.”