TTB ve tabip odaları: Sağlıkta çeteleşmeye karşı mücadeleye devam edeceğiz
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Doğu ve Güneydoğu Tabip Odaları Bölge Toplantısı, 17 Kasım 2024 günü Diyarbakır Tabip Odası’nın ev sahipliğinde Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapıldı.
Toplantıya TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, II. Başkan Dr. Pınar Saip, Genel Sekreter Dr. Önder Okay, Merkez Konseyi üyeleri Dr. Ali Kanatlı, Dr. Ali Karakoç, Dr. Ayşegül Ateş Tarla, Dr. Mehmet Şerif Demir, Dr. Murat Erkan ve Dr. Nilüfer Ustael ile Adıyaman, Ağrı-Kars-Ardahan-Iğdır, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Mardin, Muş, Şanlıurfa, Şırnak, Van-Hakkari tabip odalarının yönetim kurulu üyeleri ve aktivistleri katıldı.
TTB Merkez Konseyi üyeleri ve bölge tabip odaları ile sağlıktaki bölgesel eşitsizlikler, sağlıkta ticarileşme, bölgede yaşanan anti-demokratik uygulamaların toplum sağlığına etkileri gibi konularda değerlendirmeler yapıldı.
Sağlık ortamını olumsuz etkileyen ve artarak devam eden sorunlara yönelik planlamaların da gerçekleştirildiği toplantıda ayrıca sağlıkta yaşanan sorunlarla ilgili TTB Merkez Konseyi ve bölge tabip odaları ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
‘ÇETELEŞMENİN SAĞLIĞIN HER ALANINDA BULUNDUĞUNU BİLİYORUZ’
Ortak basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Veysi Ülgen, “İnsan sağlığı üzerinden kuralsız para kazanma ve kar hırsı, usulsüzlükler, kirli ilişkiler ve çeteleşmeye dönüşmüştür. Ülkemizde hayatın her alanına gittikçe daha da nüfuz eden ve iktidarla iç içe hâl almış çeteler, kolay para kazanma alanı olarak gördükleri sağlık sektöründe de artık çekinmeden ve saklanmadan ortaya çıkmıştır. Yenidoğan servislerinden başlayarak, artık gizlenemeyen çeteleşmenin sağlığın her alanında bulunduğunu biliyoruz” ifadeleri kullanıldı.
‘SAVAŞ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR’ DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ
TTB ve tabip odalarının sağlıkta ticarileşme ve sağlıkta çeteleşmeye karşı mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini ifade eden Ülgen, “TTB ve tabip odaları, ülkemizdeki herkesin eşit, nitelikli, parasız, ulaşılabilir ve anadilinde sağlık hizmeti alabilmesi için iyi hekimlik mücadelesine devam edecektir. Halk iradesine dayatılan kayyumlara da karşı duracak ve nerede olursa olsun savaşa karşı barışı savunarak, ‘savaş bir halk sağlığı sorunudur’ demeye devam edecektir. Gözü doymaz sermayedarların ve iktidarlarının istediği paracı, çeteci sağlık sistemini değil, sağlığın tartışmasız bir hak olduğu, çocukların aç kalmadığı bebeklerin yoksulluktan ölmediği bir sağlık sistemini savunmaya devam edecektir. dedi.
(HABER MERKEZİ)