Türkiye Sigorta Birliği yönetimi, olası İstanbul depremine dikkat çekti: ‘Dış şoklara açığız’
3 mins read

Türkiye Sigorta Birliği yönetimi, olası İstanbul depremine dikkat çekti: ‘Dış şoklara açığız’

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, dün başkan yardımcıları Ahmet Yaşar, Taylan Türkölmez, yönetim kurulu üyesi Yavuz Ölken ve genel sekreter Özgür Obalı’yla birlikte bir basın toplantısı düzenleyerek hem sekörün güncel durumunu ve sorunlarını masaya yatırdı hem yeni hedefler konusunda bilgiler verdi.

Bu kapsamda önemli konulardan biri ise sektörün geleceği için büyük önem taşıyan sermaye yeterliliği oldu. Sektörün sermaye yeterlilik oranlarının istikrarlı şekilde iyileştiğini belirten Gülen, bu oranın 2023 sonundan Haziran 2024’e hayat branşında yüzde 287’den yüzde 292, hayatdışında ise yüzde 146’dan yüzde 151’e yükseldiğini vurguladı. Gülen bu noktada şu uyarıyı da yaptı:

“Sektörümüz İstanbul depremine hazırlıklı girebilmek için özkaynak büyümesini sürdürmelidir. İstanbul depreminin sektörümüz üzerine etkisinin 30 milyar doların üzerinde olması beklenmektedir.”

Yavuz Ölken ise hayatdışıyla ilgili sermaye yeterliliği konusunda uluslararası anlamda kritik eşiğin yüzde 140 olduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

“Bu yılı yüzde 150’nin altında bir oranla kapatacağımızı düşünüyorum. Türkiye olarak dış şoklara çok açığız.” Toplantıda öne çıkan diğer konular ve bunlarla ilgili çözüm önerileri ise şöyle:

Zorunlu trafik sigortası: Çok riskli sürücülerin sistemden ayıklanabilmesi, iyi sürücülerin daha uygun primlere kavuşması için öncelikle “bantlı tarife” geçilmesi isteniyor. Bir yıl için de “serbest tarife” talep ediliyor. Verilen bilgiye göre sayıları yaklaşık 40 bin kişi olan riskli sürcülerin maliyetini 24 milyon iyi sürücü ödüyor. Ayrıca değer kaybı konusunda yeni yasal düzenleme isteniyor. Bunların yanında penetrasyonu artırmak için teknolojik olanaklar kullanılarak çeşitli kısıtlamalar yapılabilir.

Tamamlayıcı emeklilik: Bu sistemin siyaset üstü ele alınması ve tüm tarafların bir araya gelerek tartışması isteniyor. Yeni kurguda işveren katkısının da olması ve sistemden ancak emeklilik döneminde (56 yaş ve prim gün sayısı şartı) çıkılabilmesi öneriliyor. Taslakla ilgili çalışmaların sürdüğünü belirten Taylan Türkölmez, konuyla ilgili olarak otorite ile yapılan görüşmelerde kıdem tazminatı konusunun hiç gündeme gelmediğini belirtirken “Yeni sistemin 2026 yılında başlayabileceğini düşünüyoruz” dedi.

Bina tamamlama: Kentsel dönüşüm için önem taşıyan bina tamamlama sigortasıyla ilgili mevzuat tamamlandı. Şirketlerinde bu konuda hazır olduğunu belirten Ahmet Yaşar, ancak bankalara tanınan damga vergisi ve harç muafiyetinin kendilerine de uygulanmasının önemli olduğunu belirtti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir