Yale Üniversitesi’nden Dr. Nicholas Brown’ın yürüttüğü son araştırma, mezarda şimdiye dek gözardı edilen bazı nesnelerin büyük dini ve kültürel öneme sahip olduklarını ortaya koydu. Brown’ın araştırmasına göre mezarda bulunan kil tepsiler ve ahşap asalar, yeraltı tanrısı Osiris’e adanmış bir cenaze ritüelinin parçasıydı. Genç firavunun lahdi yakınında bulunan nesneler, şimdiye kadar basit eşyalar olarak görülse de Brown’a göre Osirisçi cenaze ritüelinin kritik ögelerinden biri.
Kil tepsilerin, Nil Nehri’nden alınan suyla yapılan kutsal sunular için kullanıldığı, asaların ise Osiris’in uyanış mitini simgelediği düşünülüyor. Bu bulgu, Tutankamon’un ölümünden sonra dirilişi için geleneksel Osiris inancına bağlı bir tören düzenlendiğini gösteriyor.
TUTANKAMON’UN DİNİ MİRASI
Yeni keşifler, Tutankamon’un atası Akhenaten’in tek tanrılı inanç sistemine karşı geleneksel Mısır tanrılarına dönüş çabasının bir göstergesi olarak da yorumlanıyor. Osiris kültüne yönelik bu özel ritüeller, genç firavunun ölüm sonrası yaşam inancını güçlendirme isteğini gözler önüne seriyor.
ALTININ ÖTESİNDEKİ HİKAYE
Tutankamon’un mezarı, altın maskesi ve değerli hazineleriyle tanınsa da Brown’ın araştırması, görünürde sıradan olan nesnelerin bile büyük bir tarihi ve dini anlam taşıyabileceğini kanıtlıyor. Bu bulgu, firavunun sadece maddi servetiyle değil, aynı zamanda kültürel ve dini mirasıyla da anılması gerektiğini ortay koyuyor.
