ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki savaşı “bir günde” bitirmeyi taahhüt etmişti.
Peki cephede çatışmalar yoğunlaşırken ve Ukrayna’ya taktiksel füzeleri Rus topraklarında kullanması için Batılı ülkeler izin vermişken hızla bir barış anlaşması imzalanması ihtimali ne kadar yüksek?
Rusya’nın Ukrayna’nın Dnipro şehrine yeni bir tip balistik füzeyle saldırmasının ardından gerilim iyice tırmandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu yeni tip füzenin sesten 10 kat hızlı hareket ettiğini ve gerekirse Ukrayna’ya silah veren Batılı ülkelerin topraklarındaki askeri tesisleri vurmak için de kullanılabileceğini söyledi.
Kiev, Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte Ukrayna ve Rusya arasında müzakere sürecini başlatmaya çalışmasını bekliyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de savaşı 2025’te “diplomatik yollar aracılığıyla” bitirme niyeti olduğunu söyledi.
Ancak bu açıklamanın zamanlaması, müzakerelerden ne sonuç çıkabileceği ve 1.200 kilometrelik cephe hattındaki gelişmelerin neler getireceği merak konusu.
Rusya cephede ilerliyor
Rus güçleri Ukrayna’nın doğusundaki Donbass bölgesinde ilerlemeyi sürdürüyor.
Aynı zamanda kuzey doğudaki Harkov bölgesinde bulunan Kupyansk kentine ve güney doğudaki Zaporijya şehrine doğru da yaklaşıyorlar.
Rusya, Ekim’de 500 kilometrekarelik Ukrayna toprağını ele geçirerek Mart 2022’den bu yana sahadaki en büyük kazanımını elde etti.
Ukrayna lideri Zelenskiy, uluslararası olarak tanınan Ukrayna topraklarının yüzde 27’sinin Rusya işgali altında olduğunu söylüyor.
Buna Kırım yarımadası ve 2014’ten bu yana işgal altında olan Ukrayna toprakları da dahil.
Rusya’nın Ukrayna’nın kısmen işgal ettiği Kursk bölgesinde Kuzey Koreli askerlerin de yardımıyla büyük çaplı bir karşı taarruz hazırladığı söyleniyor.
Ukrayna, Ağustos’ta başlattığı harekatla buradaki bazı sınır yerleşim yerlerini olası bir barış müzakere sürecinde pazarlık payı olarak kullanmak için işgal etmişti.
BBC’ye konuşan uzmanlar ve askeri temsilciler, Kremlin’in Trump’ın 20 Ocak 2025’te göreve gelmesinden ve olası müzakerelerin başlamasından önce olabildiğince toprak ele geçirmeye çalıştığını söylüyor.
Batı yapımı füzeler ve mayınlar gidişatı değiştirir mi?
Görevi bırakmaya hazırlanan ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Ukrayna’ya ABD yapımı ATACMS füzelerini Rus topraklarında kullanma izni verdi.
ABD Ukrayna’ya bu füzeleri savaşın ilk dönemlerinde vermiş, ancak yalnızca Kırım ve işgal altındaki Ukrayna topraklarında kullanılması şartını koymuştu.
ATACMS’lerin Rus topraklarını vurmak için kullanılmasıyla savaşın dinamiklerine yeni bir unsur eklendi.
Rusya, Ukrayna’ya bu iznin verilmesini “ateşi körüklemek” diye niteleyerek eleştirdi.
Uzmanlara göre azami 300 kilometre menzile sahip bu füzeler Ukrayna’ya fayda sağlayacak, ancak cephedeki durumu büyük ölçüde etkilemeyecek.
Analistler Rusya’nın uzun süredir bu duruma karşı hazırlandığını ve füzelerin menzili içindeki tesislerini sınır bölgelerinden geriye taşımış olabileceğini söylüyor.
Ukrayna’nın bu füzeleri Rusya topraklarında kullandığı ilk saldırıda sınırdan 100 kilometre ötedeki bir silah deposunu vurduğu düşünülüyor.
ABD, füze izninin yanı sıra Ukrayna’ya kara mayını göndereceğini de duyurdu. Ancak bu mayınlar sadece Ukrayna topraklarında ve sivil yerleşim yerlerinden uzakta kullanılabilecek.
Rusya savaşın başından bu yana piyade karşıtı mayınları kullanıyor.
Rus mayınları etkisiz hale getirilene kadar risk teşkil ediyor.
ABD’nin Ukrayna’ya vereceği mayınlar ise birkaç hafta içinde devre dışı kalıyor.
Geçtiğimiz iki buçuk yılda 300’e yakın Ukraynalı sivilin mayınlardan dolayı hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
Kızıl Haç dahil birçok uluslararası kuruluş mayınların kullanılmasına karşı kampanya yürütüyor.
ABD de şimdiye kadar Ukrayna’ya mayın verme konusunda çekimserdi, ancak Washington Kiev’e daha önce tanksavar mayınlar teslim etti.
ATACMS füzeleri gibi bu mayınların da Ukrayna güçlerinin savunma hatlarını tahkim etmeye katkıda bulunması bekleniyor.
Rusya’nın füze saldırısı hakkında neler biliniyor?
Saldırı sırasında Dnipro’da olan BBC muhabiri Paul Adams, füze saldırısının yerel saatle sabah beşte başlayan ve yaklaşık üç saat süren bir hava saldırısının parçası olduğunu söylüyor.
BBC’ye konuşan askeri kaynaklar, neredeyse 10 bin kilometre menzili olan ve birden fazla savaş başlığı taşıyabilen füzenin Hazar Denizi yakınındaki Astrahan’dan fırlatıldığını söyledi.
Füzenin neyi hedef aldığı net değil, ancak saldırı sırasında şehir merkezi yakınındaki büyük bir sanayi tesisinde dört patlama duyuldu.
Zelenskiy, Rusya’nın Ukrayna’yı yeni bir füzeyle vurduğunu ve bu füzenin kıtalararası balistik füze (ICBM) özelliklerine sahip olabileceğini söyledi.
Rusya lideri Perşembe akşamı yaptığı açıklamada, Oreşnik adı verilen füzenin orta menzilli olduğunu ve test amaçlı fırlatıldığını söyledi.
Putin nükleer başlık taşımayan balistik füzenin Mach 10 hızında, yani ses hızının 10 katı olduğunu, saatte 12.250 km hızla ilerlediğini ve “modern hava savunma sistemlerinin durdurma kabiliyeti olmadığını” iddia etti.
Putin, saldırının İngiltere ve ABD füzelerinin Rusya topraklarında kullanım iznine cevap olarak yapıldığını kaydetti.
Ukrayna’da anket sonuçları değişiyor
Ukrayna için cephedeki durum zorluğunu korurken halk arasında yapılan anketlerdeki görüşler de değişmeye başladı.
Neredeyse üç yıldır aralıksız bombardıman, elektrik kesintileri ve uykusuz gecelere maruz kalan ve önümüzdeki kış için endişe duyan Ukraynalılar savaştan yorulmuş durumda.
Anketlere göre halk, her ne kadar toprak kaybı ve uzun vadede belirsizlik anlamına gelse de Rusya ile barış müzakereleri fikrine sıcak bakmaya başlıyor.
Razumkov Centre adlı düşünce kuruluşunun Ekim’de yayınladığı bir ankete göre her üç Ukraynalıdan biri müzakereleri destekliyor. Geçtiğimiz yıl bu oran beşte birdi.
Ekim’de yapılan başka bir ankete göreyse Ukraynalılar, ülkelerinin savaşı kazanabileceği konusunda eskiye kıyasla daha az emin.
Ancak çoğunluk hala Ukrayna’nın Rusya’yı yeneceğine inanıyor.
Gözler Trump’ın barış planında
Donald Trump’ın ABD seçimlerini kazanmasıyla birlikte birçok uzman, barış planıyla ilgili detayları öğrenmeyi bekliyor.
Trump’ın seçimi kazandıktan sonra yaptığı açıklamalarsa “Rusya ve Ukrayna ile çok yoğun çalışacağız”, “Bu durmalı”, “Rusya ve Ukrayna durmalı” gibi spesifik olmayan söylemlerden ibaret.
ABD basını, Trump’ın Vladimir Putin ile telefonda görüştüğünü ve onu savaşı kızıştırmaması konusunda uyardığını yazdı, ancak Kremlin bu iddiaları reddetti.
Ukraynalı uzmanlar, Trump’ın planının henüz gelişme aşamasında olduğunu ve ekibinin fikirler üzerinde çalıştığını düşünüyor.
Ukrayna dış politikası üzerine çalışan New Europe adlı düşünce kuruluşundan Alyona Hetmanchuk, bu fikirlerin o ya da bu şekilde çatışmayı dondurmaya çıkacağını söylüyor.
Ukraynalı uzman, “savaştaki cephe dondurulacak, NATO üyeliği sorusu dondurulacak, finansal yardım dondurulacak, her şey dondurulacak” diyor.
Hetmanchuk, bu yaklaşımın Biden Yönetimi’nin yaklaşımını yansıttığını, ancak Trump ve Cumhuriyetçilerin aksine Demokratların müzakereleri ABD yerine Ukrayna’nın başlatmasını desteklediğini ve Kiev’e uzun vadeli maddi destek taahhüdü verdiğini hatırlatıyor.
Ukraynalı uzmana göre Trump’ın Demokratlardan bir farkı da Ukrayna’daki müzakere sürecini yönetmek için bir özel temsilci atama niyetini ortaya koyması.
Kiev, bunu olumlu bir adım olarak görüyor. Trump ilk döneminde tecrübeli diplomat Kurt Volker’i bu pozisyona getirmişti.
Alyona Hetmanchuk, “Sürekli Trump’a erişimi olan, nüfuz sahibi bir ‘Bay Ukrayna’ figürüne ihtiyacımız var” diyor.
Ukrayna ve Rusya, yeni ABD yönetiminin atacağı ilk adımları beklerken kesin olan şey, muhtemel barış müzakerelerinin karmaşık olacağı ve uzun süreceği.
Savaşın nasıl sonuçlanacağı, Ukrayna, Rusya ve iki ülkenin liderleri Zelenskiy ve Putin için belirleyici olacak.
İki ülkenin ve iki ismin de geleceğini görüşmelerin nasıl sonuçlanacağı belirleyecek.