Uzaydan gelen ziyaretçi Güneş Sistemi’ni çarpıtmış olabilir

Güneş Sistemi’nin oluşumuna ilişkin mevcut teoriler, gezegenlerin ilk başta mükemmel bir dairesel yörüngeyle hareket ettiğini ve hepsinin neredeyse aynı yörünge düzleminde bulunduğunu varsayıyor. Ancak bugün gezegenlerin yörünge yollarında hafif sapmalar mevcut ve bu durum bilim insanlarını gezegenlerin neden bu düzlemden saptığı konusunda düşünmeye sevk ediyor.

Araştırmacılar, bu sorunun olası bir cevabı olarak 4 milyar yıl önce meydana gelen bir olaya işaret ediyor. Gizemli bir kozmik cisim, Güneş Sistemi’ne yakından geçerek dev gezegenlerin yörünge düzenini bozmaya yetecek kadar güçlü bir etkileşim yarattı.

Araştırmacılar bu hipotezi test etmek için, her biri 20 milyon yıllık süreçleri kapsayan 50 bin farklı bilgisayar simülasyonu yaptı. Simülasyonlarda ziyaretçi cismin kütlesi, hareket hızı ve Güneş’e yaklaşım uzaklığı gibi parametreler değiştirildi. Simülasyonlardan elde edilen en gerçekçi senaryolar, Jüpiter’den sekiz kat daha büyük bir cismin Güneş’e Mars kadar yakın bir mesafeden geçtiğini gösteriyor.

Araştırmaya göre bu cisim, Güneş’e 1.69 astronomik birim kadar yaklaşmış olabilir. Bu uzaklık, Güneş ile Mars arasındaki mesafeden biraz daha fazladır. Çarpıcı bir şekilde, bu gibi olaylar evrende nadir değil. Araştırmacılar, onlarca milyar Güneş benzeri yıldızın çoğunlukla açık yıldız kümelelerinde oluştuğunu ve bu kümelelerde yıldızların birbirleriyle bu tür karşılaşmalarının oldukça olası olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, “Diğer bir deyişle, böyle bir karşılaşma senaryosu bulmak samanlıkta iğne aramak kadar zor değil” şeklinde yazdı.

GEZEGENLERİN YÖRÜNGE SAPMALARI

Hakim teoriye göre, gezegenlerin yörünge yolları Güneş’in etrafında eş merkezli daireler şeklinde düzenlenmiş olmalıydı. Ancak bugün düzlemler arasındaki farklılıklar oldukça belirgin. Örneğin, Dünya’nın yörünge düzlemi ile Merkür’ün düzlemi arasında yedi derecelik bir fark bulunuyor.

Bu sapmalar özellikle dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün söz konusu olduğunda daha da dikkat çekici hale geliyor. Araştırmacı Renu Malhotra, “Teorik astrofiziğin çözmesi gereken bulmaca, gezegenlerin yörünge şekillerinin nasıl yuvarlaklıktan uzaklaştığı ve düzlemlerindeki eğimlerin neden ne çok fazla ne de çok az olduğu idi” diyor.

Daha önceki çalışmalar, dev gezegenlerin birbirleriyle olan etkileşimlerinin bu yörünge sapmalarını açıklayabileceğini ileri sürse de, bu hipotezlerin bazı önemli detaylarla uyuşmadığı ifade ediliyor.

İÇ GÜNEŞ SİSTEMİ VE KARASAL GEZEGENLER

Malhotra ve ekibi, bu senaryoların dev gezegenlerin bugün izlediği yörünge yollarını yeniden oluşturduğunu buldu. Bazı senaryolarda cisim, Uranüs’ün yörünge hattının çok ötesine geçerken, bazı durumlarda Merkür’ün yörünge düzlemini bile sıyırıp geçiyordu. Ekip, bu simülasyonlara Merkür, Venüs, Dünya ve Mars gibi karasal gezegenleri de ekledi. Karasal gezegenler dahil edildiğinde bile, elde edilen yörünge senaryoları bugün gözlemlenen düzene yakın bir şekilde oluşuyordu.

Çalışma, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’ün hafif kusurlu yörünge şekillerinden tek bir olayın sorumlu olabileceğini öne sürüyor. Bu olayın gerçekleşmiş olma olasılığı düşük olsa da (yaklaşık 1.000’de 1 ile 10.000’de 1) imkansız olarak görülmüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir