JAMA Network adlı tıp dergisi, 40.000’den fazla yetişkinin davranışlarını inceledikten sonra, sosyal ağlara erişimin, özellikle tüketilen içerik türü nedeniyle daha yüksek oranda öfkeye yol açtığını ortaya koydu.
Yapılan araştırma, sosyal medya kullanımının bireylerin ruh hali ve duygusal durumları üzerinde önemli bir etkisi olduğunu, özellikle olumsuz haberlerin ve tartışmaların, kullanıcıları daha fazla sinirlendirdiğini ve stres seviyelerini artırdığını gösteriyor.
JAMA Ağı’nın yaptığı araştırma, yetişkinler arasında sosyal ağ kullanımının sinirlilik üzerindeki etkilerini incelemektedir. Araştırmacılar, katılımcıların platformlara ne sıklıkla eriştiklerini ve bu kullanımın duygusal durumları üzerindeki etkilerini değerlendirerek, sosyal medyanın ruh halini nasıl şekillendirdiğine dair önemli veriler topladılar. Bu çalışma, sosyal medya kullanımının, özellikle olumsuz içeriklerle karşılaşan bireylerde, sinirlilik ve stres seviyelerini artırabileceğini ortaya koyuyor.
Sinirliliğin ana nedeni, siyasi paylaşımlar!
Araştırmaya katılan 42.597 kişiden %78,2’si, en az bir ana sosyal medya platformunu (X, Facebook, Instagram ve TikTok) günlük olarak kullandığını belirtti. Bu katılımcılardan 6.037 kişi günde bir kez, 16.678 kişi günde birkaç kez, 10.610 kişi ise çoğu zaman sosyal ağlarda aktifti. Sosyal medyada günlerinin büyük kısmını geçiren ve sık sık paylaşım yapan bireylerin, öfkeli veya üzgün hissetme eğiliminde oldukları gözlemlendi. Sosyal ağlara günde birkaç kez girenlere kıyasla, bu kişiler %1,4 daha fazla olumsuz duygular yaşarken, sadece birkaç kez girenlere göre bu oran %3,4’e kadar çıkıyor.
Çalışmada başlıca sosyal ağlar dikkate alınmıştır: X (eski adıyla Twitter), Facebook, Instagram ve TikTok. Merakla, uzmanlar X ve TikTok’un bireyler arasında en fazla sinirlilik uyandıran platformlar olduğunu buldu.
Uzmanlar, sosyal medyada sinirliliğin artmasının nedenlerinden birinin siyasi tartışmalar olabileceğini belirtiyorlar ve bu, yapılan araştırmalarla desteklenen bir görüş. Sosyal ağları kullandıktan sonra en çok rahatsızlık duyan katılımcıların, siyasi içerikleri daha fazla tüketmeye yöneldikleri ve bu alandaki tartışmalarla sıkça karşılaştıkları gözlemlendi. Bu tür tartışmaların, kullanıcıların duygusal durumlarını olumsuz yönde etkileyerek, daha fazla öfke ve stres yaşamalarına neden olduğu düşünülüyor.
Massachusetts Hastanesi Kantitatif Sağlık Merkezi direktörü ve araştırmanın başkanı Roy Perlis, sosyal ağ kullanımının kesinlikle bizi daha sinirli hale getirdiği sonucuna varılamayacağını belirtiyor. Bununla birlikte, sosyal medya platformlarıyla etkileşim ile sinirlilik arasında açık bir ilişki olduğunu da vurguluyor.
Öte yandan, Nature dergisinde yayımlanan bir çalışma ve benzer araştırmalar, sosyal ağlardaki tartışmaların zamanla daha toksik hale gelerek kullanıcılar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını gösteriyor. Uzmanlar, özellikle gençler ve ergenler için sosyal medyanın ruh sağlığını bozabilecek ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açabilecek kadar ileriye gidebileceği konusunda uyarıyorlar.
