Yeniçağ Gazetesi’nin bugünkü manşeti…
Gazetemizi okumak için tıklayınız…
12 bin 500 lira emekli maaşı ile yarı aç yan tok yatan 3.5 milyon emekli 2025’te sıfır zam alacak ve ölüm kalım savaşı verecek. “Yarım kilo peynir” yerine 100 gram peynir almak zorunda kaldıklarını belirten emekliler “Bu 100 gramı almak için bile 2’nci işte çalışmak zorunda olduklarını söylüyor. İkinci işte çalışmak zorunda kalan 50 yaş üstü 668 işçi bu yılın ilk on ayında hayatını kaybetti.
3.5 milyon emekli 2025 yılında ölüm kalım savaşı verecek. TÜED Baş kanı Kazım Ergün, “TOFE oranındaki zammın yılbaşından itibaren geçerli olması halinde bile, yaklaşık 3 milyon 500 bin emeklinin kök aylıklarında yeterli bir artış olmayacağından, en düşük aylık da 12.500 TL olarak yerinde kalacaktır” dedi.
Türkiye’de yaşayan emekliler geçinebilmek için ikinci kez bir işe girerek çalışmak zorunda kalıyor. Türkiye’de bu yılın onayında 50 yaş ve üstünde 668 işçi hayatını kaybetti… DİSK Emekli-Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Uluslararası Çalışma Örgütü’nden (ILO) derledikleri veriler ve sendikalarının araştırmalarına göre, bu yılın ilk on ayında iş kazalarında 50 yaş ve üzerinde toplam 668 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Kalender, 668 işçiden 267’si kayıt içi yani prim ödeyenlerdir. 401’i kayıt dışı çalışanlardan oluşmaktadır. 50 yaş üstü kadın çalışanlardan iş kazalarında hayatını yitiren 9 kişidir. Sanayi sektöründe 198, hizmet sektöründe 127, inşaat sektöründe 112, tarım sektöründe 101, diğer iş kollarında 130 olmak üzere toplam 668 işçi yaşamını yitirmiştir” bilgisini paylaştı.
Kalender, 50 yaş ve üzeri ölen işçilerin, iş kazalarının toplamının üçte birini oluşturduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Güvencesiz ve sendikasız çalışma koşulları da iş kazalarının artışına neden olmaktadır. Türkiye Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırıldığında iş kazaları konusunda en kötü ülkedir. AB üyesi 27 ülkede iş kazaları oranı yüz binde 1,76 iken Türkiye’de bu oran yüz binde 8,76 dır. Buda gösteriyor ki AKP iktidarı tercihini işçi ve emekçilerden yana değil sermayeden yana kullanmaktadır.”
Ankara’da yaşayan emeklilerde artan hayat pahalılığı nedeniyle geçinemediklerini belirtti. Emekli vatandaş, “Geçinemiyoruz. 12 bin 500 lira ile geçinilir mi?” diye sordu. Bir emekli, 9 bin 750 gün prim ödediğini belirterek, “32 sene çalıştım. Bağlanan maaş 12 bin 500 lira. 10, 15, 20 bin lirayla geçim olmaz. Ekonomik şartlar belli. Kendilerine gelince kaşıkta dağıtıyorlar, garibana gelince çay kaşığı ile veriyor. 12-15 bin lira şu ülkede gerçekten para değil. Bir ev kirası olmuş 15-20 bin lira” diye konuştu.
Bir vatandaş, 12 bin 500 lira emekli maaşı aldığını ifade ederek, “12 bin 500 lirayla kendileri geçinsin de görelim bir kere. Amelelik yapıyorum ekstra olarak. 12 bin 500 lira ile nasıl geçineceksin? Eti, sebzeyi kim görmüş de biz alacağız. 1 kilo mandalina alıyorsun 60 lira. 1 kilo domates, biber alsan 80 lira. Nasıl alacaksın? 5 kilo yağ olmuş 300 lira, 12 bin 500 li- raya nasıl geçineceksin?” diye sordu. “Fiyatlar almış başını gidiyor. Yetişemiyoruz” diyen emekli konuşmasının devamında, “Her zaman aldığımız yarım kilo peyniri şimdi 100 gram alıp yemek mecburiyetinde kalıyoruz” dedi.
Emekli kadın ise “12 bin 500 lira maaş veriyorlar. Dalga geçer gibi insanla. Bir de yarın bugün yüzde yirmi artış yapacağız diyor. Kendileri artışlarını yapıyorlar. Emeklileri de yerin dibine sokuyorlar” tepkisini gösterdi.
Malulen emekli kadın ise “12 bin lirayla nasıl geçiniriz? Et alalım mı? Yoksa dilencilik mi, soygunculuk mu yapalım? Ne yapalım yani? Nereye kadar gidecek bu? Nerede bitecek yani? İnsanlar artık bitti, tükendi. Ev kendimizin olmasa 12 bin lirayla ben nasıl geçinirim? Malulen emekliyim. Benim çalışacak gücüm yok. Yetmiş yaşına gidiyorum ben. Ne zamana kadar böyle devam edecek? Artık bir yerde dur dersin. İnsanlarımız dur desin, dur” ifadesini kullandı.