Yenidoğan Çetesi Davası Öncesi Protesto
3 mins read

Yenidoğan Çetesi Davası Öncesi Protesto

Haber: Gaye Şeyma CAN-Kamera: Onur DURSUN

(İSTANBUL)- Yenidoğan çetesi davası öncesinde Bakırköy Adliyesi önünde açıklama yapan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM), İstanbul Kadın Meclisi ve Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), sağlık sistemi ve AK Parti’nin politikalarını eleştirdi.

SGK’yı dolandırarak yenidoğan bebeklerin ölümüne neden olan “yenidoğan çetesi”nin yargılandığı Bakırköy Adliyesi önünde Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM), Halkın Kurtuluşu Partisi (HKP) ve İstanbul Kadın Meclisi açıklama yaptı.

“Türkiye tarihinde bebeklerimize göz dikildiğini hiç görmemiştik”

Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM), tarafından yapılan açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye tarihinde bebeklerimize göz dikildiğini hiç görmemiştik. Küçücük çocukların ciğerlerini yok ettiler, onların kanını aldılar ve yaşayacak çocuklarımızın hayatına göz dikip onları öldürdüler. Bugün UCİM 16 avukatıyla davada müdahillik talep edecek. Mahkeme heyetine sesleniyoruz:  Müdahale taleplerimizi lütfen kabul edin. Biz davaya bir gün değil, her celsede o bebeklerin yanında olacağız.”

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) açıklamasında ise yenidoğan çetesinin AKP iktidarının özelleştirme politikaları sonucu oluştuğunu savunularak, “Bu vahim olay yalnızca İstanbul’la ya da sadece yenidoğan üniteleriyle sınırlı kalmamıştır. Tek bir olay değildir. Oysa sağlık ve eğitim temel insan haklarıdır. Onu, gözünü kar hırsı bürümüş kişilerin eline vermek, hele de din kisvesi altında dünya menfaati sağlamak için her yolu mübah gören AKP gillerin insafına bırakmak bu akıl almaz trajedilerin yaşanılmasını kaçınılmaz hale getirmiştir” denildi.

“Sorun siyasi iktidarda”

İstanbul Kadın Meclisi açıklamasında da şu ifadeler yer aldı:

“Bu davada, bu bebeklerin ölümünden her kim sorumluysa biz onların gereken cezayı alması için mücadele edeceğiz. Ama tek sorumlunun onlar olduğunu düşünmek büyük bir hata olur. Sorumlu sağlığın bir kamu hizmeti olması gerekirken, onu bir sektöre dönüştürenlerde. Sağlık en temel insan hakkıyken, sağlığı bize parayla satanlarda. Sorun, bu iktisadi düzenin kendisi. Sorun, her yeri özel hastanelerle dolduran, özel hastaneleri teşvik eden ve bir de bu özel hastanelerin yükünü emekçi halkın sırtına yükleyenlerde. Sorun bu siyasi iktidarda.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir