Yenidoğan Çetesi hakim karşısında! Tüyler ürperten detaylar: Çocuk entübasyon aleti ile boğuşuyordu
ÇİĞDEM YILMAZ- İstanbul’da bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlamak ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olmak iddiasıyla yargılanan 22’si tutuklu 47 sanık dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Bakırköy Adliyesi’nde, 21. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu’nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle konferans salonunda görülen duruşmaya mağdur ve müştekiler, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Duruşmayı milletvekilleri, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, baro başkanları ve çok sayıda avukat da takip etti.
‘ÇOCUĞUM YÜZDE 90 ENGELLİ KALDI”
Suçlamalara konu hastanelerden birinde 2023 yılında bebeği doğan Emre Erol davaya katılma talebinde bulundu. Bebeğinin sağlam bir şekilde doğduğunu söyleyen Erol, “Yine de yoğun bakıma almak zorunda olduklarını söylediler. Üç gün sonra beni arayarak çocuğumun kalbinin durduğunu söylediler. Doktoru aradığımda kendisinin hastanede olmadığını söyledi. Benim çocuğumun kalbi durdu ama doktor hastanede yoktu. Bu sebeple benim çocuğum yüzde 90 engelli kaldı” dedi.
SANIK AVUKATLARI: YARGISIZ İNFAZ YAPILDI
Bir sanık avukatı, müvekkillerine haksızlık yapıldığını iddia ederek, “Türkiye’de böyle bir yargısız infaz görülmemiştir. Müvekkillerimiz hem psikolojik hem de fiziksel şiddet görüyor. Toplumun sinir uçlarıyla oynanıyor. Televizyonlarda bu insanlar yargılandı” dedi. Başka bir sanık avukatı da “Dosya medyatik oldu. İddianameyi sosyal medyada gördük. Ciddi töhmet yaratıldı. Siyasi şov haline geldi ve ciddiyetini kaybetti. Siyasi partilerin katılım talebini reddedin” diye konuştu.
‘PARA ALMAK İÇİN DAHA FAZLA ENTÜBE YAZIYORDUK’
Sanık Hemşire Hakan Doğukan Taşçı savunmasında, “Hasta beş günlük entübeyken 10 günlük gösterilmiş. 4-5 hasta taburcu olacağı zamanda Fırat Sarı’nın haberi olmuş, ‘biraz daha bekleyin’ demiş. SGK’dan para almak için daha fazla entübe yazıyorduk” diye konuştu. Akciğer gelişimi için kullanılan bir ilaçtan bahseden Taşçı, “İlaçlar için SGK 9 bin 500 lira ödeme yapıyor. Toplu alınca daha fazla para kazanıyor hastane. İlaçlar birikiyor, hastaya verilmiyordu. Çöpe gideceğine satılması konusunda Fırat Sarı ile konuştuk. Hasan, hastaneden paraları topluyordu, biz de satışları yapıyorduk” dedi. Taşçı, aileler doktor ya da muhatap bulamayınca, kendilerini doktor olarak tanıtıp bilgi verdiklerini de söyledi.
CENAZEYİ VERMEMİŞLER
Sarı’nın bir hasta için “Bu çocuk zaten ölecek, bu kadar ilaç kullanmaya ne gerek var?” dediğini belirten Taşçı, “Çocuk öldükten sonra, çocuğun babaannesi aradı, ‘Bebeğin naaşını vermediler’ dedi. Ödeme olduğunu, ödenmedikçe naaşını vermeyeceklerini söylediler. Hastane yönetimiyle konuştum ve onlara yardımcı oldum” ifadelerini kullandı. Siyahi bebeğin ölümüyle ilgili konuşan Taşçı, “Çocuk entübasyon aleti ile boğuşuyordu. Fırat Sarı bana vermem gereken ilaçları söyledi. Ben de gece vardiyasında olan arkadaşlara verdim. Sabah hastaneye gittiğimde bebeğin öldüğünü anladım. Buz gibi ve kaskatı kesilmişti” dedi. Duruşmanın devamı bugün saat 10.00’da yeniden görülecek.