Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Beşiktaş’ta düzenlenen 10’uncu Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’ne katıldı. Zirvede Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa, Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, gıda sanayi temsilcileri, yatırımcılar ve sektör paydaşları da hazır bulundu.
Burada bir konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, “Gıda sanayimizin üretimini; çevreci, sürdürülebilir ve altyapısı tamamlanmış yatırım sahalarında gerçekleştirmesi için attığımız adımların neticesinde; 11’i Gıda İhtisas organize sanayi bölgesi olmak üzere toplam 203 organize sanayi bölgemizde müteşebbislerimiz gıda ürünleri imalatını sürdürüyor. gerçekleştiriyor.OSB’lerimizde faaliyet gösteren bu işletmeler 187 bin kişiye istihdam sağlıyor.Gelinen noktada, gıda sanayimizin yalnızca iç talebi karşılamakla kalmadığını aynı zamanda son yıllarda ihracatta kaydedilen gurur tablosunda da büyük pay sahibi olduğunu memnuniyetle ifade etmek isterim. Geçtiğimiz yıl 18,9 milyar dolar ihracata ulaşan sektörümüzün, önümüzdeki dönemde de yeni başarı hikayeleri yazacağına inancım tam. Millî Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda, gıda sektöründe Ar-Ge odaklı üretimi önceliklendirerek sektörümüzün yenilikçi ve rekabetçi üretim altyapısını adım adım daha ileriye taşımak öncelikli hedeflerimiz. Gıda sektörümüzün teknoloji ve inovasyon odaklı dönüşümüne öncülük eden 61 Ar-Ge merkezine ve teknoparklarımız bünyesinde bulunan 174 teknoloji girişimine destek sunuyoruz” dedi.
‘BİN 653 TESCİLLİ COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLE BÜYÜK BİR HAZİNEYE SAHİBİZ’
Bakan Kacır, coğrafi işaretli ürünlerin önemine değiinerek, “Coğrafyamızın önemli değerlerini gün yüzüne çıkaran ‘Anadoludakiler’ projemizle de derinlerde saklı hazinemizi hem ülkemiz ve dünyayla buluşturuyoruz. Topraklarımızın bereketini, mutfak kültürümüzün birikimini, çeşitliliğini ve zenginliğini hak ettiği değere ulaştırıyoruz. Yakın dönemde detaylarını kamuoyuyla paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programıyla da gelecek nesillerin yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya erişimini sağlayacak, yerel tarım ürünlerini değer zincirinde katma değeri yüksek gıda sanayi yatırımlarına dönüştürecek ve refaha katkı sunacak projeleri destekleyeceğiz. Yerel değerlerimiz ve yöresel ürünlerimizin, üretildikleri bölge ya da şehirlerle özdeşleşerek o yerin simgesi haline gelmesini amaçlıyoruz. Bin 653 tescilli coğrafi işaretli ürünle büyük bir hazineye sahibiz. Önümüzdeki dönemdeki önceliklerimizden biri de özellikle Avrupa Birliği (AB) nezdinde de tescillenen coğrafi işaretli ürünlerimizin, ülkemiz üreticileri ve sanayicileri için daha yüksek katma değer oluşturmasını sağlamaktır. Bunun için kalite zincirini uçtan uca takip edeceğimiz bir mekanizmayı birlikte kurmalıyız. Yapılan araştırmalar gıda kaybı ve israfının toplam maliyetinin küresel ekonomi için 1 trilyon dolara ulaştığını ortaya koyuyor. Bu adaletsiz tabloyu değiştirmek adına seferberlik ruhuyla hareket ederek ‘Gıdada sıfır kayıp’ hedefimiz doğrultusunda gerek ülkemiz sınırları içinde gerekse de uluslararası arenada inisiyatif almaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘GIDADA SIFIR ATIK SIFIR İSRAF HEDEFİYLE ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ’
Bakan Kacır gıdada sıfır atık vurgusu da yaparak, “Gıda sanayi girdileri olan gıda katkı maddeleri, yardımcı maddeler ve ambalajlarda yerli üretim kapasitemizi artırmak, dışa bağımlılığı azaltılmak; tedarik zincirinde lisanslı depoculuk gibi faaliyetleri desteklemek, hedef odaklı tarım ve gıda Ar-Ge yenilik programları oluştulmak; tarım ve gıda sektöründe geleceğin gıdalarına geçiş sürecine katkı sağlamak, yenilikçi gıda ürünlerinin geliştirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmalarında bulunmak üzere, endüstriyel ölçekte prototipleme amaçlı ortak kullanıma açık Ür-Ge merkezlerinin oluşturulmasını tetikleyecek araştırma altyapıları kurmak; depolama ve lojistik altyapısını güçlendirmek; tarım ve gıda sanayi makinalarını kaliteli ve yüksek standartlarda yerli imkanlarla üretmek; akıllı tarım, hassas tarım ve tarımda dijital uygulamalarla ileri teknolojileri yaygınlaştırmak; ve nihayetinde katma değeri yüksek, tanıtım faaliyetleriyle piyasa çeşitliliği ve büyüklüğü sağlanmış, kalite standartları yüksek, pazar altyapısı iyi, devamlılığı sağlanabilen, daha rekabetçi, mukayeseli üstünlüğü olan ürünlerle ihracatımızı artırmak için hep birlikte daha çok çalışmalıyız. Gıda zayiatlarının azaltılması; birincil üretimde şekillenen üretim kayıplarının minimize edilmesi; üretim kapasitesinin kullanılmamasına bağlı kayıplarla depolama ve lojistik aşamalarındaki kayıpların azaltılması; gıda üretim aşamalarında ortaya çıkan yan ürün ve artıkların değerlendirilmesi anlayışıyla; gıdada sıfır atık, sıfır israf hedefiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.